Fatih Nurullah 1962 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Hasan Bedreddin Efendi, annesi Bedriye Hanım’dır. Doğumu İstanbul olmakla beraber memleketi Sivas’ın Divriği ilçesidir. Fatih Nurullah Uşşaki Cemaatinin lideri olarak bilinmekte. Elimi Öpen Cennete Gider Diyerek medyanın gündemine oturdu.
Uşşaki cemaati lideri Fatih Nurullah, cemaat üyelerine verdiği vaazda neden el öptürdüğünü anlattı. Fatih Nurullah, biat eden müritlere el öptürmesinin kendisine tebliğ edildiğini iddia etti.
Uşşaki cemaati lideri Fatih Nurullah, cemaat üyelerine verdiği vaazda neden el öptürdüğünü anlattı. Fatih Nurullah, biat eden müritlere el öptürmesinin kendisine tebliğ edildiğini iddia etti.
‘MANEVİ BİR UYARI ALDIM’
Posta'nun haberine göre neden elini öptürdüğünü ağlayarak anlatan Fatih Nurullah müritlerine “Ben elimi öptürmeye meraklı değildim ama manevi bir uyarı aldım, bana dendi ki: ‘Niye elini öptürmüyorsun? Elini öpen cennete gidiyor!’ (Ağlamalar, haykırışlar…) Ben de otuz elim kırk elim olsa bile Ümmeti Muhammed’e uzatıyorum işte, var mı diyeceğiniz?” diyor.
Posta'nun haberine göre neden elini öptürdüğünü ağlayarak anlatan Fatih Nurullah müritlerine “Ben elimi öptürmeye meraklı değildim ama manevi bir uyarı aldım, bana dendi ki: ‘Niye elini öptürmüyorsun? Elini öpen cennete gidiyor!’ (Ağlamalar, haykırışlar…) Ben de otuz elim kırk elim olsa bile Ümmeti Muhammed’e uzatıyorum işte, var mı diyeceğiniz?” diyor.
FATİH NURULLAH KİMDİR?
Eyyup Fatih Nurullah Efendi, 1962 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Hasan Bedreddin Efendi, annesi Bedriye Hanım’dır. Doğumu İstanbul olmakla beraber memleketi Sivas’ın Divriği ilçesidir. 1973’de Özdemiroğlu ilkokulu’nu, 1976’da Kemal Atatürk ortaokulunu ve 1979’da Haydarpaşa Erkek Lîsesi’ni bitirerek aynı yıl İstanbul Üniversitesi Spor Akademisi bölümüne girdi. 57 kiloda birçok kez Türkiye şampiyonluğu ve Balkan üçüncülüğünü elde etti. Birçok başarıya imza atan milli bir güreşçimiz olarak, 1983 yılında Akademiden mezun oldu. 1984 yılında askerliğini yapan Efendi Hazretleri, 1987 yılında Ümran Annemizle dünya evine girdiler. Bu evlilikten 1 kız ve 3 erkek çocukları oldu. İlk dini eğitimini ailesinden gördü. Dedesi Abdulkadir Efendi, Osman Bedreddin Erzurumî’nin yiğit dervişidir. Oğlu Hasan Efendi’ye bu yüzden şeyhinin künyesi olan Bedreddin’i ilave etmiştir.
Babası Hasan Bedreddin Efendi ve annesi Bedriye Hanım zikir ehli insanlardır. Babası Hasan Bedreddin Efendi; bir çok alim ve fazıl şeyh efendilerin sohbetinde ve hizmetinde bulunmuş, hâl ehli bir kimsedir.
Fatih Nurullah Efendi bu vesile ile 1982 senesinde İmam Efendi’nin [Osman Bedreddîn] kamil hulefası, babasınında şeyhi olan Nakşi şeyhlerinden Şerif Atalay Efendi’ye intisap edip onun maddi ve manevi ilgilerine mazhar oldu. Şerif Efendi’ye olan tam bir bağlılık ve emirlerine itaat ile kısa zamanda kendisine manevi güzellikler ihsan edildi ve Nakşi sülükunu bu sekilde tamamladı. Ancak Şerif Atalay Efendi icazetini hak etiği halde kendisinin bunu vermeye yetkili olmadığını, icazetini zamanın kutbu olan kişinin vereceğini bildirmiştir. Tevafuken Şerif Atalay’ın Buhara Nakşi dergahındaki şeyhi Feridun Baba’da aynı şekilde kendisine edeben icazet yazmamış zamanın kutbu olan Osman Bedreddîn Erzurumi’ye icazetini almak üzere göndermiştir. Şeyh Efendi’nin vefatından sonra Fatih Nurullah Efendi bir arayış içine girer ve gördüğü ve yaşadığı bazı manevi işaretler üzerine Hasan Hüsameddin Uşşaki Hazretlerinin merkez dergahına hizmet etmeye başlar.
Naci Eren Efendi ile bir müddet irtibatlanan Fatih Nurullah Efendi bilahare Hasan Hüsameddin Uşşaki Hazretlerinin kamil halifesi Sahibü’z-Zaman Eş-Şeyh İbrahim İpek Çorumî Hz leri ile tanışır. Şerif Atalay Efendi’nin de tensibi ile Şems-i Tubâ Tâbânî Veli Kutbu’l-Aktab Hacı Hafız İbrahim İpek Efendi Hazretlerine teslim olur. Zaten Amasya’da ikamet eden Şerif Atalay Efendi ile İbrahim İpek Efendi arasında manevi bir irtibat olduğunu anlıyoruz. Şerif Atalay Efendi Kendi icazetini vefatından çok evvel İbrahim İpek Efendi’ye teslim etmiştir. İbrahim İpek Efendi’ye olan teslimiyet ve hizmetleriyle üstadın gözdesi olur ve o büyük velinin feyiz neşesiyle dolmaya başlar. Bu hizmetler 2000 senesine kadar bu şekilde devam eder ve İbrahim İpek Efendi Hazretleri vefatına yaklaşırken Nurullah Efendi Hazretleri’ni yanına çağırır ve icazetini yazarak Halveti Uşşaki kolunun ve sair tariklerin icazetini imzalayarak, her türlü yetkiyi şahidler huzurunda teslim ettiğini beyan etmiştir.
Fatih Nurullah Efendi Hazretleri vazifeyi aldıktan sonra hiç durmamış ve cemaatinin ve ihvanlarının en iyi yerlerde en güzel hallerde olmaları için koşturmuş ve hala koşturmaktadır (Allah kendisinden razı olsun). Üstadın kendisi “Artık Bir Köşeye Oturup İhvan Bekleyerek Şeyhlik Yapma Dönemi Geçti. Zaman İmanı Kurtarma Zamanı. Bir Kişinin Bile Olsa İmânını Kurtarmak İçin Koşturmak ve Hizmet Etmek Gereklidir” düsturu ile çalışmakta ve ihvanlarına da bu hali aşılamaktadır.
Fatih Nurullah Efendi, İbrahim İpek Efendi’nin vefatından önceki arzusu üzerine İpek Yolu isimli kitabını yazmış ve ihvanlarına feyiz kaynağı haline getirmiştir. Bunu mütakip Gülzari Hüsnîya ve Nurdan Doğan Nur Damlayan Sohbetler isimli diğer eserlerini yazdı. İpek Yolu Dergisi’nin çıkmasında öncülük yaparak ihvanlarının ufkunu açmayı gaye edindi. Feyiz ve bereket dolu bir yaşantıyı ve bu yaşantının güzide insanı Fatih Nurullah Efendi Hazretleri’ni kelimelerle ifade edebilmek elbette mümkün olmayacaktır.
Efendi Hazretleri; heryıl anma programları, kutlu doğum ve diğer dini programlar düzenlemekte, Türkiye ve Dünya’yı dolaşarak; yeni tâlibler ve tâlib olunanlarla tanışmış, birçok Şeyh’ten dergahlarına davet almakta ve irşâd çemberini genişletmektedir.