Fatih Terim "İstifa Etmedim Kovuldum"

Fatih Terim, görevinden ayrılmasının ardından ilk kez açıklamalarda bulundu. TFF’yle yaşanan süreçle ilgili detayları aktaran Terim, federasyonun görevine son verdiğini, kendisinin istifa etmediğini açıkladı.

Fatih Terim, görevinden ayrılmasının ardından ilk kez açıklamalarda bulundu. TFF’yle yaşanan süreçle ilgili detayları aktaran Terim, federasyonun görevine son verdiğini, kendisinin istifa etmediğini açıkladı.

Fatih Terim, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, milli takım ile yollarının nasıl ayrıldığını açıkladı. Terim'in açıklaması şu şekilde:

"3,5 yıl görev yaptığım Türkiye Futbol Direktörlüğü görevinden istifa etmedim. Daha net yazayım: Görevime, TFF tarafından son verildi. Bir süre önce yaşanan olaydan hemen sonra, İstanbul'da, Başkan Yıldırım Demirören'in ofisinde, Ali Dürüst'ün de bulunduğu konuşmada kendilerine eğer bu olay kuruma ve kişilere zarar veriyor ise görevi hemen bırakabileceğimi söyledim.

Bunun üzerine Yıldırım Demirören bana sarılarak, "Hocam daha yapacak çok şeyimiz var" dedi ve böyle bir şeyin asla söz konusu olmadığını söyledi.

Ben de ekibimle birlikte Dünya Kupası hazırlıklarına devam ettim. 26 Temmuz Çarşamba günü sabah saatlerinde Ali Dürüst ofisime gelerek, Riva'da Yıldırım Demirören, Cengiz Zülfikaroğlu ve Servet Yardımcı ile yaptıkları toplantıda alınan kararın görevime son verilmesi olduğunu bildirdi.

Ben de şaşkınlıkla Ali Dürüst'e "Bu önemli iki maç arifesinde mi?" diye sorduğumda "Maalesef öyle" dedi. Servet Yardımcı'nın bunun bir an önce yapılmasını istediğini söyledi. Ben bu kararı, Yıldırım Demirören'den duymak istediğimi söyledim. Daha sonra Yıldırım Demirören ile Levent'te buluştuk. Kendisi bu kararı teyit etti. Kendisine gerekçeyi sordum. Bana gerekçe olarak "hocam seni çok yıprattılar, senin üzerinden de bizi yıpratıyorlar" dedi.

Beraberlikler kadar ayrılıkların da bu işte doğal olduğunu söyleyerek kendisine bu mevkinin bir an evvel dolması gerektiğini, elimden gelen yardımı da yapacağımı söyleyerek vedalaştık. 3,5 senelik bu süreçte benimle birlikte görev alan tüm çalışma arkadaşlarıma bu vesile ile bir kez daha teşekkür ediyorum. Ben susunca yerime konuşan çok oluyor. Yakışıksız iddia ve yorumları, üzüntüyle takip ediyorum. Yaşananlar tüm gerçekliği ile bu şekildedir. Saygılarımla."

OLAYLAR SİLSİLESİ

Fransa Euro 2016 Olayı

1-) TFF'NİN PARASI VAR, 500'ER BİN EURO DAHA İSTERİZ
- Tarih 13 Ekim 2015... Yer Konya... İzlanda’yı, Selçuk İnan’ın son dakika frikik golüyle 1-0 yeniyoruz ve Avrupa Futbol Şampiyonası vizesini mucizevi bir şekilde direkt alıyoruz.
- Büyük sevinç yaşanıyor. Fransa’ya gidiyoruz. Ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Euro 2016’ya katılma primini açıklıyor; adam başı 500 bin Euro... O gün açıklanan bu miktar yüzünden, bugünlerde prim krizi patlak veriyor.


- Oyunculara grup elemelerinde kazandıkları maçlar için hak edilmiş 150’şer bin Euro dağıtılıyor. Ardından, Fransa’ya gelmeden de futbolcuların hesaplarına 350’şer bin Euro daha yatırılıyor.
- Ancak kafalar o açıklanan 500 bin Euro primde. Bazı isimler ilave olarak bu parayı bekliyor. Euro 2016 için de prim sisteminin belirlenmesi isteniyor. Net bir açıklama yapılmaması nedeniyle bu durum olumsuz bir tablo yaratıyor.
- “TFF’nin parası var” diye bu para talep ediliyor. UEFA’dan gelen 8 milyon Euro katılım parasının tamamı zaten oyunculara dağıtılmışken, arkadaşlarının “500 bin Euro’luk prim” isteğini kaptan olarak Arda Turan yetkililere iletiyor.


2-) FATİH TERİM'İN O SÖZLERİ ARDA'YI BİTİRDİ
- EURO 2016 öncesi, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, TRT’de bir programa katılır. 19 Mayıs tarihindeki yayında Terim’in ağzından çıkan “Arda, Barcelona’da oynuyor olmanın egosunu ve hazzını milli takımda süremez” sözleri yıldız futbolcuyu adeta yıkar ve şoke eder.
- 20 Mayıs sabahı kalktığında telefonunda onlarca mesaj vardır. “Neden hoca senin için böyle bir şey söyledi. Aranızda bir şey mi oldu” yazılı bir sürü mesaj gelmiştir.  Terim’in bu açıklamasını sabah telefonuna gelen mesajlardan öğrenen Arda, demoralize olur.
- Duygusal bir kimliğe sahiptir ve dostları Arda’ya, “Hocayla git konuş. Böyle olmaz. Senin yapın ortada” der. Arda ise “Hocaya sorsam ‘Ben öyle demek istemedim’ diyecek. Ama, benim ve insanların ne anladığı önemli” yanıtını verir ama hocasını içerlemiştir.
3-) ARDA, TERİM'İN 'GÜLE GÜLE' SÖZLERİNİ DUYMAZDAN GELDİ
- Kaptan Arda ve Fatih Terim’in yıldızı barışmaz. Arda, 28 Mayıs’ta Antalya’da Terim ile katıldığı toplantıda son derece gergindir. Kendisine yöneltilen soruya, “Ben ne yıldız, ne de yıldız adayıyım” yanıtını verir. Masadan kalkıp giderken hocası iki kez esprili şekilde “Güle güle” der ama Arda duymazlığa gelir.
- Slovenya maçında oyundan alındığı için su şişelerini kenarda yere fırlatır. Hırvatistan karşılaşmasında oyundan alındığında ise hızla çıkıp, hocasının elini sıkmadan direkt İmparator’u pas geçip kulübeye gider, oturur.
- İspanya maçı öncesinde düzenlenen basın toplantısında da suratı asıktır. Toplantı biter, idman öncesi sahaya çıkar ve tek başına yedek kulübesinde 10 dakika oturur. Her hareketiyle mutsuzluğunu belli eder, yüzü gülmez. Kampta da maçlarda da bu durum açıkça belli olur.
4-) 'EMRE KAPTAN, ARDA SENİ TAKIMDA İSTEMİYOR'
- Lig TV “Maraton” programı yorumcusu Şansal Büyüka, İspanya maçı sonrasında ekranlarda, “Takıma alınmayan, dışarıdan takımı karıştırmaya çalışan birkaç oyuncu var” deyince, tartışma başlar. Bu sözlerin açılımı ise şöyledir...
- İddia edilen isimler Emre Belözoğlu, Selçuk İnan ve Arda Turan’dır. Konuşulanlara göre ise Emre Belözoğlu, Arda Turan tarafından takımda istenmediği bilgisini alır.  Ve Emre’ye bunu Selçuk İnan’ın ilettiği öne sürülür.
- Selçuk İnan’ın, eski kaptanı Emre Belözoğlu’na “Kaptan seni milli takımda Arda istemiyor. Sen olursan sözünü takıma geçiremeyeceğini düşünüyor” dediği kulaktan kulağa yayılır. Bu durumdan, Antalya kampı öncesi Arda Turan haberdar olur.
- Arda olayı duyar duymaz çok sinirlenir. Selçuk’un, Emre Belözoğlu’na böyle bir şey dediğine inanmak istemez. Hatta bazı takım arkadaşlarını bunun üzerine arar. İkilinin arası açılır. Arda Turan, Selçuk İnan’a gönül koyar.
5-) 'AYAKLARIM GİTMİYOR, ARTIK BIRAKMA ZAMANI'
- Son İspanya yenilgisi sonrası. Protesto edilen, yuhalanan ve ıslıklanan Arda Turan, ay yıldızlı formayı bırakma noktasına gelir. Esasında bu kararı daha önce almıştır. Hedef haline gelmesi ise bardağı taşırır.
- Sosyal medyada maç sonrası ve dün bir anda ona karşı linç kampanyası başlayınca, yakın dostlarını arar ve “Ayaklarım sahaya gitmiyor. Milli Takım’ı bırakma zamanım geldi galiba” der.
- Arda’nın milli takıma veda olayını, takım arkadaşları da dile getirir. Ve şimdi herkes yıldız futbolcunun böyle bir karar almaması adına onu ikna etmek için seferber olur.
6-) KÜFÜRBAZLARIN ÜZERİNE DAMATLAR FIRLADI
- İspanya maçında ise tribündeki üzücü bir kavga yaşanır. İlk yarıda peşpeşe yenen goller ve kötü oyunumuzun ardından taraftarlar takıma tepki gösterir. Bir kaç kişi de Fatih hocaya kötü sözler sarfeder.
- Hemen o bölüme yakın yerdeki locada Terim’in eşi ve kızları da oturur. Fatih hocanın damatları da oradadır. Alkollü olan ve ağır sözler sarfeden kişiler Terim’e çirkin sözlerine devam eder.
- Terim’in damatları Volkan Bahçekapılı ve Ahmet Baran daha fazla dayanamazlar ve yerlerinden fırlarlar. O isimlerin üzerine doğru yürürler. Kavga çıkar ve araya girenler güç bela onları ayırıp, ortamı sakinleştirir.
7-) GRUPLAŞMA BAŞLADI, BÜTÜNLÜK YOK OLDU
- İspanya maçı sonrasında Şansal Büyüka’nın dikkat çeken bir başka ifadesi de “Kadroda hocasına tavır alan oyuncu var. Ve yanına yandaş toplamaya çalışıyor bu oyuncu” sözleridir. Bu ifade de belirtilen futbolcu da kaptan Arda Turan’dır. İddiaların çıkış noktası da kampın içidir.
- Arda’nın bazı takım arkadaşları ile, “Bu takım yıldızlar takımı” diyerek Fatih hocaya olan kırgınlığıyla konuştuğu iddia edilir.
- Ve takım içinde böylece gruplaşmalar oluşur. Özetle, ay yıldızlı ekipte takım bütünlüğü ortadan kaybolur. Bu zaten net olarak sahada da görünür.

FATİH TERİM 6 AS FUTBOLCUYU ÇAĞIRMADI

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim; Arda, Burak, Selçuk İnan, Caner Erkin, Gökhan Gönül, Hakan Balta'yı Milli Takıma almadı!

Fatih Terim tarafından belirlenen kadrosu adeta şok etkisi yarattı. Çok değil son Avrupa Futbol Şampiyonası'nda takımda bulunan ve ilk 11'de yer verdiği 6 as oyuncuyu kesti. Peki Fatih Terim neden böyle bir karar aldı?. İşte yanıtı ve A Milli Takım'ın  biri özel diğeri resmi maçın aday kadrosu haber7.com'da..
2016 Avrupa Şampiyonası son 16'ya kalamadan veda eden A Milli Futbol Takım'ın 31 Ağustos'ta Antalya'da Rusya'yla yapacağı özel müsabakanın ve 5 Eylül'de deplasmanda Hırvatistan ile 2018 FIFA Dünya Kupası Elemeleri I Grubu'nda oynayacağı maçın aday kadrosu açıklandı.

Rüştü Reçber Olayı
Rüştü Reçber'den Fatih Terim için olay sözler
Türk futbolunun en başarılı kalecilerinden Rüştü Reçber, verdiği özel bir röportajda Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim için tartışma çıkartacak sözler sarf etti. Reçber, Fatih Terim'in başarısız olduğunu ifade ederken "Futboldan uzaklaşması gerekiyor" diye konuşmuştu.
A Milli Takımımızın eski kalecilerinden Rüştü Reçber, Türk futbolu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Reçber'in Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ile ilgili sözleri dikkati çekti.
İşte Şalom gazetesinde yer alan o röportajın Terim ile ilgili bölümü;
"Fatih Terim başarısızlığını Arda, Burak, Caner, Hakan Balta gibi oyuncuların üzerine yıktı. Deve kuşu misali. Kafasını gömdü Fatih Hoca ama her şeyin farkındaydı. Sonra hatasından döndü. Demek ki başarısız olan sensin, o çocuklar seni oraya kadar getirdi. Fatih Hoca şu an başarısız olduğunu itiraf edemiyor. Terim'in şahsen futboldan uzaklaşması gerektiğini düşünüyorum. Türk futbolundan uzaklaşmalı, elini ayağını çekmeli artık. Yaptığı her işe saygı göstermek, değer vermek lazım ama herkesin bir dönemi vardır. Herkesin ne zaman bırakacağını iyi bilmesi lazım."

Rüştü Reçber, EURO 2016 döneminde de yazdığı yazılarla Fatih Terim'i ağır bir dille eleştirmişti.
Reçber, 2018 Dünya Kupası Elemeler'inde dün İzlanda karşısında alınan 2-0'lık yenilgi sonrası Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'i ağır sözlerle istifaya davet etti.

Reçber'in Hürriyet gazetesindeki “Artık sana inanmıyoruz" başlıklı yazısının bir kısmı şöyle;
"Herkesi inandırabilirsiniz, herkesi ikna edebilirsiniz (ki zannetmiyorum) ama beni gram inandıramıyorsunuz yani kandıramıyorsunuz. Her maça ülkenin milli takımını kaos içinde hazırlamayı vazife edinmiş, kendisi ile çekişen, hatta söylediklerinin anlamını çözemez hale gelen bir ombudsman izlenimi veren, ülke içinde tartışılır hale gelen, saygıyı, sevgiyle değil de korku ve tehditle almaya çalışan sayın Fatih Terim, son 3 yıldır hiçbir şey vermediğin Türk futboluna belki de en iyi katkıyı emekli olarak verebilirsiniz."
Çeşme Olayı
Geçtiğimiz günlerde Alaçatı’da restoran işleten Fatih Terim’in damadı Ahmet Baran Çetin ile Selahattin Aydoğdu arasında sözlü tartışma çıkmıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine olaya Fatih Terim’de dahil olmuştu. Çeşme’ye gelen Fatih Terim’in, Aydoğdu’nun mekanını bastığı ve yumruk yumruğa kavga ettikleri iddia edilmişti. Gelişmelerin ardından Aydoğdu, polisler tarafından ifadesine başvurulmak üzere Alaçatı Polis Merkezine çağrıldı. Aydoğdu, emniyete giderek o gece neler yaşandığını anlattı ve emniyete bilgi verdi. Bir kaç saat emniyette kalan Aydoğdu, ardından da serbest bırakıldı.


Selahattin Aydoğdu’nun oğlu Hüsnü Aydoğdu, o anları şöyle anlattı:
“O sırada babam mekanın koltuğunda oturuyordu. Fatih Terim o sırada alkolün etkisindeydi, babama yumruk salladı ancak vuramadı. Babam karşılık vererek birkaç yumruk attı. Damadı daha sonra babamı arkadan çekti. Fatih Terim ise kısa duvardan atlayarak kaçıp arabasına binip gitti. Daha sonra bizim restoran çalışanlarıyla yan taraftaki restoran çalışanları arasında sopalı, yumruklu, sandalyeli kavga çıktı.”
Selahattin Aydoğdu’nun polis merkezine giderek Terim’den şikayetçi olduğu öğrenildi.
Aydoğdu’dan Terim’e: "Kavgaya gelen adam kavgadan kaçmaz"
Konuyla alakası olmadığını ileri süren Aydoğdu, “Fatih hocanın damadı yüksek bir duvar örmüş. Buna çarşı yönetimi izin vermiyor. Bu konuda benden şüphelenmişler. Fatih hoca da beni aradı. Telefonla beni tehdit etti. ’Benim damadımın yanında neden dükkan açıyorsun’ dedi. Ben de ’sana mı soracağım’ dedim. ’O zaman benim Alaçatı’ya gelmem gerekiyor herhalde’ dedi. ’Beni tehdit etme’ dedim. Bodrum’dan uçakla buraya geldi. Geldi, kabadayılık yaptı, atıştık, kaçtı ve gitti. Kavgaya gelen adam kaçmaz. Yıllarca insanlara yutturmuş. Yıllarca insanlara yaptığı eziyetten dolayı onların ahını aldı ve bana denk geldi” ifadelerini kullandı.
“Şikayetçi oldum, şikayetimden vazgeçmeyeceğim” diyen Selahattin Aydoğdu, “Şov yapmayacaksın. Geldi ’Ben geldim’ dedi. Ondan sonra birbirimize girdik. Beni tuttular, baktım ortadan kaybolmuş. Şikayetçi oldum ama şikayetimden vazgeçmeyeceğim. Araya hatırlı insanları koyuyor ama şikayetimden vazgeçmeyeceğim. Herkesin yapamadığını ben yapacağım. Zaten Türkiye’de sevilmeyen bir adam. Onun yüzünden herkes futboldan soğudu; ama her yerde yine de o var” şeklinde konuştu.

Olay nasıl başladı?
Olay, İzmir Alaçatı’daki Club Baba Köyiçi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Selahattin Aydoğdu’ya ait Yüzevler Kebapçısı’nın bitişik komşusu olan Fatih Terim’in damadı Ahmet Baran Çetin, Beeves isimli mekanına 2 metre yüksekliğinde tahta çit inşa ettirmek istedi. Aydoğdu ise mekanın önünü kapattığı gerekçesiyle buna izin vermedi. Dün akşam saatlerinde taraflar arasında tartışma çıktı. Bodrum’da bulunan Fatih Terim de tartışmaya dahil olarak telefonla Selahattin Aydoğdu’yu aradı. Bu sırada Aydoğdu ve Terim arasında küfürleşme olduğu iddia edildi. Terim 23.00 sıralarında Bodrum’dan Alaçatı’ya gelerek iddiaya göre yanında şoförü, damatları Volkan Bahçekapılı, Ahmet Baran Çetin ve 2 korumasıyla birlikte Yüzevler Kebapçısı’nı bastı.

Rüştü Reçber'in Terim'e Cevabı!

"Alaçatı baskınından sonra milyonlarca insan gibi ben de istifa etmeniz gerektiğini söyledim. Bunları yazarken de size hakaret etmedim. Siz, “İstifa etmeli” diyen herkese hakaret mi edersiniz. Bu hakaret dolu sözler Türkiye Futbol Direktörü olan birine yakışıyor mu? Ben size değil ama o makama yakıştıramıyorum. Ve üzülüyorum.
Hocam...
“Sevgili Rüştü” diye başlayan ve baştan sona hakaret içeren hatta yer yer tehdit dolu dünkü mektubunuzu okudum. Ve cevap hakkına duyduğum saygıdan dolayı da noktasına, virgülüne dokunmadan yayınladım.
Önce ne yazdığımı, neden yazdığımı size ve okurlarımıza bir kez daha hatırlatayım. Sizin “Alaçatı baskınınızı” yazdım.


Hani şu Yüzevler Kebapçısı’nda damatlarınız ile birlikte karıştığınız kavgayı. Başka bir deyişle “Alaçatı baskınınızı” Bunun Türkiye Futbol Direktörü sıfatı taşıyan birine yakışmadığını söyledim. İstifa etmeniz gerektiğini açık açık yazdım. “Eğer siz istifa etmiyorsanız, görevden alınmalısınız” dedim. Bunları dile getirirken de, size hakaret etmedim. Yıllarını futbola vermiş biri olarak düşüncelerimi kağıda döktüm.
Bakın o yazıda ne dedim:
- Bu ülkede çocuklar var.
- Bu ülkede gençler var.
- Bu ülkede sporu gerçek anlamıyla seven insanlar var.
İşte bu sebeplerledir ki, belli konumlara ulaşmış insanların sadece kendilerine ve ailelerine değil, topluma da sorumlulukları var.
Eğer o insanlar, bu sorumlulukların altında eziliyor ya da güç zehirlenmesi yaşıyorsa, bu kez gerekli merciler görevlerini yapmak zorundadır.
İyi şeylerin ödüllendirilmesi gibi, yapılan yanlışların da bir karşılığı olmalı.”
Haksız mıyım...
Baştan sona hakaret, hatta yer yer tehdit dolu mektubunuzda bunların hiç birine yanıt vermediniz.
Bu ülkede milyonlarca insan bu baskından sonra sizin istifa etmeniz gerektiğini söyledi.
Ben de istifa etmeniz gerektiğini yazdım.
Siz “İstifa etmeli” diyen herkese hakaret mi edersiniz?
Mektubunuzu bir kez daha okuyun.
Türkiye Futbol Direktörü olarak bu kelimeleri kendinize yakıştırıyor musunuz?
Ben size değil ama Türkiye’nin Futbol Direktörüne yakıştıramıyorum.
Sadece üzülüyorum.
İftira atma, kanıtla
Mektubunuz sadece hakaret ve tehdit içermiyor.
Aynı zamanda bir iddia da bulunuyor ve en hafif tabiriyle iftira atıyorsunuz.
Bu yazıları benim kaleme almadığımı iddia ediyorsunuz.
O zaman bu iddianızı kanıtlamak zorundasınız.
Sadece hakaret değil, iftira da yakışmıyor o makama.
Umarım farkına varırsınız.
Minnettarlığım sadece halkımıza
Sizi futbol oynadığım dönemden bu yana iyi tanıyorum.
Hep en doğru sizsiniz..
En haklı olan da.
Her şeyi bilen de..
Sözünüzün üstüne söz söylenmez.
Bizi de bizden iyi bilirsiniz (!)
Ben yıllarımı Türk futboluna verdim. Kendimi anlatmaya ihtiyaç hissetmiyorum. Çok kıymetli ve bilinçli Türk insanı herkesi gerektiği yere zaten bu zamana dek koymuştur.
Ve bundan böyle de koymaya devam edecektir.
Benim minnettarlığım her zaman onlaradır.
“Gecenin hükmü sabaha kadardır.”
Bu en sevdiğim sözlerden biridir."

Fatih Terim kimdir?

Fatih Terim 4 Eylül 1953 tarihinde Adana'da doğdu. Fakir bir ailenin çocuğu olan Terim, babasıyla birlikte pek çok farklı işlerde çalışmıştır. Futbol kariyerine Adana Demirspor'da kaleci olarak başlamıştır. 1974 yılında 1 milyon 650 bin liraya Galatasaray'a transfer olmuştur. 20 Nisan 1975 tarihinde Türkiye - İsviçre maçında ilk kez milli olarak forma giymiştir. Daha sonra kariyerine antrenör olarak devam eden Fatih Terim, 1987 yılında Ankaragücü'nün başına geçmiştir. Takıma büyük başarılar kazandıran Terim, 1980-1990 yılları arasında Göztepe'yi çalıştırmıştır. 1990 senesinde A milli takımını çalıştıran Alman teknik direktör Sepp Piontek'in yardımcılığını yapmıştır. 1993 yılında ise milli takımın başına geçmiştir ve 1996'da takımı Avrupa şampiyonasına götürmüştür. Bu dönemde pek başarı gösteremeyen Fatih Terim, tekrar Galatasaray'ın başına gelmiştir. 1996-2000 yıllarında takımı 4 kez şampiyon yapmıştır. 

2000 yılında ilk kez UEFA  kupasını Türkiye'ye kazandırmıştır. 200-2001 sezonunda kariyerine İtalyan takımı Fiorentina'nın başına geçerek devam etmiştir. Daha sonra 2003 senesine kadar Milan takımını yönetmiştir. Bunun yanında aynı yıl içerisinde yeniden Galatasaray'a gelmiştir. Ancak aldığı üst üste başarısızlıklar sonucu 2004'te görevinden men edildi. 2005 yılında tekrar milli takımın teknik direktörü olmuştur. 19 Ekim 2009 tarihinde ise görevinden ayrılmıştır. 17 Mayıs 2011'de 3. kez Galatasaray'ın başına geçmiştir. 2012 senesinde 5 şampiyonluk ile lig tarihinin en fazla şampiyonluk kazanan teknik direktörü olmuştur.

24 Eylül 2013 tarihinde Galatasaray Spor Kulübü başkanı Ünal Aysal tarafından görevine son verilmiştir. 2013-2014 sezonu için Milli Futbol Takımı'nın teknik direktörü olmuştur. Öte yandan Fatih Terim 1982 yılında Fulya Terim ile evlenerek Merve ve Buse isminde iki kız çocuğu olmuştur.

Spor Haberleri