Fatih Terim'den başkanlık açıklaması!

Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada başkanlık gibi bir düşüncesi olmadığını ifade etti.

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. BeIN Sports'a konuşan Terim, başkanlık gibi bir düşüncesi olmadığını belirtti.

Fatih Terim'in açıklamalarından satır başları:

Özellikle bir sporcu için durmak her zaman sorun olur. Çünkü hem beden, hem zihin, hem de heyecan durur. Belirsizlik ve korku da eklenince iş tabii insani olarak başka noktaya gider.

"ÇOK AMA ÇOK EKSTRA BİR DURUM YAŞANDI"

Hiç kimsenin beklemediği çok ama çok ekstra bir durum yaşandı. Hala yaşamaya devam ediyoruz. İşin doğasından uzaklaştık. Belki o heyecanı, keyfi yaşayamıyoruz ama hayat da devam ettiği için alışmaya çalışıyoruz ta ki bu illetten kurtuluncaya kadar. Alışılagelmedik eski yapılanlara veya olanlara benzemeyen, enteresan bir durum çıktı ortaya. Dolayısıyla oyuncular da bu olaydan önce çok etkilendiler. Nasıl hareket edeceklerini bilemediler ki hepimiz de öyleydik. En önemli şey şudur, maçın içerisinde hepimizi etkileyen bir olay var. Özellikle oyuncunun iyi ve kötü hareketine tepki gösteren, hepimizin keyif almasını sağlayan etken yok. Bu tabii tüm oyuncular için biraz sıkıntı.

TEKNOLOJİNİN ETKİSİ

Son yıllarda toplum sosyolojisinin değişimi, teknolojinin daha çok hayatımıza girmesiyle taraftara biraz da seyirciler eklendi. Taraftar ile seyirciyi özellikle ayırıyorum çünkü statta hangisi daha fazlaysa, maçların atmosferi de ona göre değişiyor.

"TARAFTARIN KAZANILAN BAŞARILARDA BÜYÜK PAYI VAR"

Galatasaray taraftarının her zaman kazanılan başarılarda çok büyük payı olduğunu düşünmüşümdür ve bunu sık sık da dile getiriyorum zaten. Bunu en net 96-2000 döneminde tecrübe ettik. O zamanlarda yaşananlar, bence taraftarın gerçek karşılığıdır.

"BU DURUM KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL"

Muhakkak ki altyapı, öz kaynak bunlar çok önemli ama altyapıdan önce üst yapılara bakmamız gerekiyor. Büyük resme şöyle baktığımızda, kulüplerin kapısına kilit vurulması gerektiği çok açık. Diğer takımların kültürü ve yapısı farklı olabilir ancak benim açımdan Galatasaray'ın durumu kabul edilebilir değil. Bunu üzülerek, futbolun başındaki kişi olarak değil, bu kulübün bir üyesi hatta divan üyesi olarak söylüyorum.

"YENİ OZAN'LAR ÇIKAR MI?"

Dünyanın hiçbir tarafında 'hem genç oyuncu oynat, hem de her sene şampiyon ol' beklentisi, belki anlaşılabilir, ama uygulanabilir değil. Kulüplerin geleceği olarak görünen altyapılarda durum bu. Şimdi siz yanıt verin. Yeni Ozan'lar çıkar mı?

"SADECE YETENEK YETERLİ DEĞİL"

Günümüzde genç oyuncuların A Takım'da oynayabilmesi için sadece yetenek kafi değil. Baskıyı nasıl kaldırdıkları, stresi nasıl yönettikleri, sosyal ilişkileri, gelişmeye olan duyarlılıkları, seviyelerini belirli bir yere çekmeleri için lazım olan kavramlar.

Gelelim kulüplerin geleceği için öngörülen altyapılara. Çok duyuyorum, 'Hocam Ozan gibi her sene 2-3 genç çıksa akademiden, kulübümüz kurtulur.' cevap veriyorum, ben istemez miyim?

"AÇIKLANAN KRİTERLER EVLERE ŞENLİK"

1-2 kulübün talebiyle bir yıl evvel kaldırılan lig, TFF tarafından bu sefer 'B Ligi' olarak açıklandı. Kulüplere "Katılım isteğe bağlı" diye yazı gönderildi. Açıklanan kriterleri anlatmayayım evlere şenlik. Herhalde o da olmayacak ki, ses seda yok. Felsefe şuydu; 'U21 seviyesine gelmiş bir oyuncu, A takımda süre alamıyorsa bu ligi kapatalım, gereksiz' dendi ve bir anda kaldırıldı, yüzlerce çocuk açıkta kaldı. Aradan 6-7 ay geçince, 'Rezerv Lig' adı altında bir ağız yoklama yapıldı. "Daha önce 'A Ligi' diye bir lig vardı, sonra U21 olarak devam ettirildi. Tüm takımların gelecek vaat eden ama A takımda süre bulamayan genç oyuncuları bu takımlarda oynuyordu. Fakat 1.5 sene önce bu değişti.

'YABANCI SERBESTİSİ' AÇIKLAMASI

Teşvik kuralı, kim ne kadar Türk oynatırsa, o kadar bunun karşılığını alır. Hatta altyapıdan alınacak genç, 2 misli karşılık bulacağı için kulüplere önemli bir rakam katkısı oluyordu. Fakat kulüpler tarafından pek rağbet görmedi. Ben de birkaç dayanak üzerine kurdum yabancı serbestisini. Esasında kural, Türk oyuncu kuralıydı. 14 Türk mecburdu, 14 yabancı mecbur değildi. İsterseniz hiç yabancıyla oynamayın ama 14 Türk olmadan oynayamazsınız.

Yabancıya gelince, bu kuralı ben futbol direktörü olduğum dönemde sayın Demirören ve yönetimine izah ettim. Sonra Kulüpler Birliği toplantısında kendim anlattım. En çok zarar görecek merci de bendim Milli Takım Teknik Direktörü olarak.

VAR SİSTEMİ

Elbette her yeniliğin ve değişimin beraberinde getirdiği çelişkiler de var, bunların zamanla aşılacağına inanıyorum ama bu arada VAR sisteminde bir sigorta olduğunu düşünüyorum. VAR sistemi niye geldi? Özü itibariyla bir sağlama yapma, hatayı ve hasarı aza indirme mekanizmasıydı. Hakemlerin üzerinden yükü alacak, yani bir yardımcı gibi. İnsan unsurunun olduğu her yerde, ne kadar teknolojiyi devreye sokarsanız sokun, yorum veya bakış açısı farkı olacaktır.

"MHK'NIN İDARİ VE ORGANİZASYON YAPILANMASININ YANLIŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"

MHK'nın idari ve organizasyon yapılanmasının -kişilerden bağımsız- yanlış olduğunu düşünüyorum. Performans değerlendirmesinin subjektif olduğunu, yanlı kararlar alabileceğini veya ispatlanamasa da talimatla iş yaptığını düşünüyoruz. Bunu düşündüren ise hakemlerin şahsı özelinde değil, hiçbir zaman, asla. Sadece içinde bulundukları sistemden dolayı.

FATİH TERİM'DEN 'HAKEM' AÇIKLAMASI

Hakemlerin içinde bulunduğu sisteme güvenmediklerini söyleyen Terim, "Bir hakem kolay yetişmiyor, bir hakemin pişmesi ciddi bir zaman alıyor. Bu kadar zor yetişen meslek sahibini bizler parçalıyoruz. Neden? Çünkü ne kişiye, ne de içinde bulunduğu sisteme güveniyoruz. Performans değerlendirmesinin subjektif olduğunu, yanlı kararlar alabileceğini veya ispatlanamasa da talimatla iş yaptığını düşünüyoruz. Bunu düşündüren ise, hakemlerin şahsı özelinde değil hiçbir zaman. Sadece içinde bulundukları sistemden dolayı."  ifadelerini kullandı.

Fatih Terim, TFF'nin tüm kurumlarının bağımsızlaşması gerektiğini söyledi ve "TFF'nin hakem kurulu, disiplin ve tahkim kurullarının bağımsızlaşması ve TFF Yönetimi'nden ayrı, kulüpler tarafından oylanacak bir seçimle belirlenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu düşüncelerim yeni değil, Türkiye Futbol Direktörü'yken de bahsettiğim ve projelendirdiğim ancak uygulamada tahmin edilebilir engeller yaşanan bir durum bu. Kabul ediyorum, bu değişimi anlamak ve uygulamak da kolay değil ancak Türk futbolunun yakın gelecekte bu sistem değişikliğine gitmesi, bence TFF'nin itibarı ve ülke futbol markası adına önemlidir." dedi.

Spor Haberleri