Ferhat Sarıkaya kimdir? Neden gözaltına alındı?

HSK tarafından meslekten ihraç edilen eski savcı Ferhat Sarıkaya gözaltına alındı. Peki Ferhat Sarıkaya kimdir? neden gözaltına alındı? İşte detaylar...

HSK tarafından meslekten ihraç edilen eski savcı Ferhat Sarıkaya, Ankara TEM Şube ekiplerince gözaltına alındı. 

Alınan bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski savcı Ferhat Sarıkaya hakkında gözaltına alınması talimatı verildi. Bunun üzerine harekete geçen Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Sarıkaya'yı akşam saatlerinde Çankaya'daki evinde gözaltına aldı.

Sarıkaya, ifadesi alınmak üzere TEM Şube Müdürlüğüne getirildi. HSK 2. Dairesi, açığa alınan savcı Ferhat Sarıkaya ile FETÖ'nün sözde "hava kuvvetleri imamı" Adil Öksüz'ü serbest bırakan hakimler Köksal Çelik ve Çetin Sönmez'i dün meslekten ihraç etmişti.

FERHAT SARIKAYA KİMDİR?

Savcılık kariyeri

1992 yılında mezun olan Sarıkaya, hakim ve savcı stajını müteakiben hakim ve savcılık mesleğine Bitlis iline bağlı Mutki ilçesine Cumhuriyet savcısı olarak atanması ile adım attı. Ardından Aksaray iline bağlı Güzelyurt Cumhuriyet savcısı, Zonguldak iline bağlı Çaycuma Cumhuriyet savcısı, en son Van Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapmıştır.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında önce "tarihî eser kaçakçılığı" ardından da "çete kurmak" suçuyla bir iddianame hazırlamıştır. Aynı soruşturma da Üniversitenin genel sekreter yardımcısı Enver Arpalı da gözaltına alınmış ve beş aya yakın bir zaman gözaltında tutulduğu halde iddianamenin hazırlanması bitmediği için yargılanamamıştır. Sonunda Enver Arpalı hapisteyken intihar etmiştir. Prof.Dr.Yücel Aşkın ise davanın ilk duruşmasında beraat etmiştir.

2005 Şemdinli Olayları ile ilgili soruşturmayı da yürüten Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya hazırladığı iddianamede; KKK Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Van Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Selahattin Uğurlu ile Hakkari Dağ ve Komando Tuğay Komutanı Tuğgeneral Erdal Öztürk haklarında "Büyükanıt'ın Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı olduğu dönemde suç işlemek için çete kurduğu iddialarını ortaya atmıştır.

Meslekten men edilmesi

Mesleki yeterlilikten uzak olduğu gerekçesi teklifi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 20 Nisan 2006 günü almış olduğu kararla meslekten tardedilmiştir. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in katılmadığı toplantıya kurulun 5 üyesi ihraç yönünde oy kullanırken tek karşı oy müsteşar Fahri Kasırga'dan geldi. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde avukatlık dahi yapması yasaklanmıştır.

Nitekim adı geçen savcının hazırlamış olduğu iddianame yargılamayı yapan ağır ceza mahkemesi tarafından kabul edilmiş bir başka deyişle mahkeme tarafından "iddianamenin iadesi" mekanizmasının çalıştırılmasına lüzum görülmemiş ve sanıklar ağır cezalara çarptırılmıştır. Akabinde yargılamayı yürüten mahkeme üyeleri gene HSYK tarafından bu mahkemeden alınarak başka yerlere gönderilmiştir. Bu karar daha sonra Yargıtay'ın önüne gelmiş ve Yargıtay tarafından olayda askeri yargının görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Üyeleri değiştirilen mahkeme tarafından da bu görevsizlik kararına uyularak dosya askeri ceza mahkemelerine gönderilmiştir. Sivil mahkemenin ağır cezalara çarptırdığı sanıklar, askeri mahkeme tarafından ilk celsede serbest bırakılmışlardır.

Mesleğe tekrar kabülü

2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu ile yapısı değişen HSYK'ya yaptığı başvuru kabul edilerek meslekten ihraç kararı kaldırıldı ve Ankara Cumhuriyet Savcılığına atandı.

FERHAT SARIKAYA FETÖ İTİRAFÇISI OLMUŞTU

Ferhat Sarıkaya geçtiğimiz hafta FETÖ ile ilgili önemli açıklamalarda bulunmuştu. 17-25 Aralık kalkışmasına kadar FETÖ'yü dini bir cemaat ve hizmet olarak bildiğini belirten Sarıkaya, "O dönemde, sahiplenme gibi bir şey oldu. Maddi yönden ihtiyacımız giderildi, 'insani ve vicdani bir damar' dedik sustuk. Bilhassa benim yapım böyle. 15 Temmuz ihanet kalkışmasına kadar zaten bazı şeylerin farkına vardık. Zamanla o süreçte de yanlış yapıldığının farkındaydık ama biraz insani duygu biraz vicdani duygu, o duygular bizi öteledi." ifadesini kullandı.

FETÖ darbe girişiminin, "ihanetin zirve yaptığı bir nokta" olduğunu aktaran Sarıkaya, "Benim burada susmam hem kendime ihanet hem vatanıma ihanetti. Bu durumda şimdi susulsa ben ne zaman konuşacağım yani ülkeme, vatanıma, vatandaşımıza ve Cumhurbaşkanıma silah çekildi sadece şehit olanlara değil hepimize silah çekildi. Üzerimize topla tüfekle gelindi. Bu durumda susmak vicdan alır mı yani hangi insan bunu kabul eder o zaman niye konuşmadım çünkü bu kadar vahim, canice, vahşice bir şey yapacakları zerre kadar aklımdan geçmedi." diye konuştu.

Sarıkaya, MİT tırları durdurulduğu süreçte neden konuşmadığına ilişkin soruya o süreçte Ankara'da olduğuna işaret edrek, şu yanıtı verdi:

"Onlar bana o süreçte açığa alınan savcılar ve hakimler için bildiri okumamı söyledi. Mehmet Saltan (Gazi Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı) MİT tırlarını durduran savcılar tutuklanınca 'Uygun görürsen kamuoyunda savcılar lehine bir açıklama yapar mısın, HSYK'yı, meclisi eleştirel bir şey yayınlar mısın dediğinde?' 'Benim ne işim olur, kim yaptıysa çeksin cezasını' dedim. Her ne kadar ilişkimi kesmiştim ama yine ara sıra böyle gelip görüşüyorduk."

"O DÖNEM KONUŞSAM KENDİM İÇİN TEHLİKE ARZ EDERDİ"

MİT tırlarının durdurulması ve 17-25 Aralık sürecinde FETÖ hakkında açıklama yapmadığı hatırlatılan Sarıkaya, o dönem konuşmasının kendisi için tehlike arz ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Hemen o gün sabahı karar verdim savcılığa gitmeye. Adliyeler yoğundu, 'biraz ortalık sakinleşsin, kendimi toparlayıp ifademi o zaman veririm' dedim. Keşke o zaman konuşsaydım ama en azından şimdi bile katkı sağladıysam mutlu olurum."

Gündem Haberleri