FETO terör elebaşı Fetullah Gülenin ölümü sonrası terör örgütünde kavga başladı! Paralar ne olacak, Örgütün başına kim geçecek?

Fetullahçı Terör Örgütü lideri Fetullah Gülen'in, ABD'nin Pensilvanya eyaletindeki lüks malikanesinde hayatını kaybettiği açıklandı. Herkes Gülen'in yerine hangi ismin geleceğini merak ederken örgüt içerisinde kaos başladı.

Özellikle FETÖ'nün üst yönetiminde ciddi bir panik yaşandığı açıklandı. Öyle ki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 20 Ekim'de öldüğü ortaya çıktı. Ancak öldüğünün duyurulup duyurulmaması konusunda örgüt içinde büyük tartışma yaşandı. Terörist başının hastalıklarının ağırlaşmasına neden olan ilaçları veren yanındakiler, haberin saklanamayacağı kararına vardığı iddiası ortaya atıldı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in sağlık durumunun ağır seyrettiği, akıl sağlığının yerinde olmadığı biliniyordu. "Uzun Cevdet" lakaplı kara kutusu olan Cevdet Türkyolu'nun örgüte para yardımlarının kesilmemesi için Fetullah Gülen'in sağlıklı gibi görünmesi adına ilaç verdiği, örgütteki dağılmayı engellemek adına daha önce çekilen videoları yeniymiş gibi yayınlandığı ortaya çıkmıştı.

Hatta Türkyolu hem Fetullah Gülen'in hem de örgütün parasını kendine göre yönetebilmek için örgüt elebaşını Pensilvanya'daki çiftlikten kaçırıp, damadının evine götürmüştü.

"CENAZE KAÇIRILABİLİR" KAVGASI

SABAH'ın güvenlik kaynaklarından ulaştığı bilgilere göre, örgüt elebaşı Gülen'in ölümü heyet içindeki mücadeleyi ateşe çevirdi. Gülen'in nereye gömüleceği, namazı kimin kıldıracağı ve cenazeye kimlerin katılacağı tartışma konusu oldu. Cevdet Türkyolu cenazenin kendi kontrolünde bir an önce defnedilmesini istediği ancak heyetin yaşlıları Avrupa'dan geleceklerin beklenmesi taraftarı olduğu öğrenildi.

Türkyolu'nun bu yüzden göstermelik bir cenaze töreni düzenleyip, cenazeyi kaçıracağı yönünde haberler de ortaya atıldı. Örgüt içinde Gülen'in Said Nursi gibi bir havaya sokmak isteyenlerin çoğunlukta olduğu belirtilirken mezarın bilinmemesi konusunda örgüt içinde ortak bir karar olduğu öğrenildi.

Cenazenin çok az sayıda insanın katılımı ile kılınıp, son ikamet ettiği Cevdet Türkyolu'nun damadının evinin arazisi içindeki ormanlık alanda defnedilmesinin planlandığı öğrenildi. Bu şekilde mezarın güvende olacağı düşünülürken Cevdet Türkyolu'nun cenazeyi kaçırma ihtimalinin olması da örgütün diğer güç odaklarını endişeye sevk ettiği belirtildi.

KAVGA BAŞLADI

Örgüt içinde meydana gelen bölünmeler çok uzun zamandır bilinirken Gülen ölünce kimin başa geçeceği, örgütün sahip olduğu parayı kimin yöneteceği ile ilgili büyük kavgalar yaşandığı ortaya çıkmıştı. Elebaşı Gülen'in ölmesi ile gücü elinde tutmaya çalışan Cevdet Türkyolu'nun aslında heyet içindeki yaşlılar tarafından istenmediği, kontrolsüz bir şekilde zenginleştiği görülen Türkyolu'nun etkisizleştirilmesi için örgüt içinde kulisler yapılmaya başlandığı öğrenildi.

Örgüt servetinin büyüklüğü örgüt içindeki üst kademelerin gözünü döndürmüş durumda olurken, üst kademelerde yer alan isimler paranın kontrolünü eline geçirmek istediği öğrenildi. Paranın büyük bölümünün kontrolünün sağlık durumunun kötüye gitmesi ile onu kontrolü altına alan Cevdet Türkyolu'nda olduğu, parayı kendi hiziplerini kontrol altında tutabilmek için kullandığı öğrenildi.

Örgütün Avrupa ayağını yöneten Abdullah Aymaz'ın, ABD ayağını yöneten Cevdet Türkyolu ve yanındaki Mustafa Özcan'ın etkisini kırmak için yoğun bir çaba sarf ettiği biliniyor. Abdullah Aymaz gerekirse "Avrupa ayağı olarak örgütten ayrılma" bahanesi ile ABD tarafını tehdit ettiği, örgüt içinde gücü elinde tutmak isteyenler arasında suikastlara kadar varacak sert kavgalar bekleniyor.

Örgüt içinde yer alan Mustafa Yeşil, Ali Ursavaş, Barbaros Kocakurt, Talip Büyük, Bilal Karaduman ve İsmail Cingöz, Abdullah Aymaz ile hareket ettiği öğrenildi.

Bu isimlere karşılık Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, İsmet Aksoy, Adem Kalaç, Naci Tosun, Muhammet Çetin'in ise Cevdet Türkyolu ile Mustafa Özcan ile hareket ettiği belirtiliyor. Örgüt içindeki bu ayrışmanın Avrupa ve ABD ayrışması olarak gerçekleşeceği, Afrika ülkelerindeki faaliyetlerin Avrupa etkisinde kalacağı, Asya ülkelerindeki faaliyetlerin ise ABD tarafından kontrol edilmesinin beklendiği öğrenildi.

KAYNAK: SABAH