İsrail savaş uçaklarının abluka altındaki Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardımanlar sırasında kızlarının yaşadığı korkuyu yenmesi için onları teskin ettiği anları kaydederek sosyal medyada paylaşan ve söz konusu görüntüden 2 gün sonra düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Ahmed Mensi'nin kızı Sara, babası öldükten sonra hava saldırıları sırasında annelerinin kendisi ve kardeşlerini teskin etmeye çalıştığını söyledi.
KIZLARINI TESELLİ EDEN BABA İKİ GÜN SONRA HAYATINI KAYBETTİ
Mensi, 12 Mayıs'ta kaydettiği görüntüde kızları Sara ve Hale'nin savaş uçaklarının çıkardığı ses nedeniyle yaşadıkları korku dolu anlarda onları teskin etmek için sarf ettiği çabayla tanındı. Gazzeli baba, "Bu yıl bayramımızı mahvettiler" başlığı ile yayımlanan görüntüyü kaydettikten 2 gün sonra 14 Mayıs'ta İsrail'in Gazze'nin kuzeyine düzenlediği hava saldırısında kardeşi Yusuf ve bir komşuyla birlikte yaşamını yitirdi. Mensi'den geriye boynu büyük üç yetim çocuk ve kızlarının Youtube kanalı için kaydettiği görüntüler kaldı.
Söz konusu videoda İsrail uçaklarının çıkardığı korkunç seslere rağmen babalarının yanlarında olması nedeniyle yüzleri gülen Mensi'nin çocukları Sara, Hale ve Malik'in bugünkü halleri yürek burkuyor. Görüntüde babasına yakınlığı ve neşesiyle dikkati çeken Hale'nin yüzündeki tebessüm yerini hüzne bırakmış durumda. Sara, Hale ve Malik'in içinde bulunduğu durum İsrail'in Filistinli çocuklara yaşattığı acıyı gözler önüne seriyor.
"BU TAHMİN EDİLEMEYECEK BİR ACI"
Ramazan Bayramı'nın ikinci günü gece geç saatlerde evlerinin bulunduğu bölgenin vurulduğuna dair duyumlar aldığını ifade eden acılı eş, "Bu hayal edilemez bir şoktu. O bizim hayatımızdı ve şimdi gitti. Hala o şoku yaşıyoruz." diye konuştu.
Babaları olmadan 3 çocuğunu yetiştirmesinin kendisi için oldukça zor olduğunu dile getiren Nesma, "Doğrusu (babaları olmadan) üç çocuk yetiştirmek benim için akıl almaz bir durum ve dördüncü çocuk yolda, hamileyim. Karnımdaki çocuk babasız doğacak ama Allah, onları babalarının istediği şekilde yetiştirmem için bana sabır ve güç verecektir." ifadelerini kullandı.
"BABAM BİZİ SAKİNLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORDU, UÇAK SESLERİNİ DUYUNCA KORKUYORUZ"
Babalarının ölümünün kendilerinde beklenmedik şoka neden olduğunu kaydeden Sara, Mensi'nin hayatını kaybettiği günden sonra devam eden İsrail saldırıları sırasında yaşadıklarını şöyle aktardı: "Babam (İsrail saldırıları sırasında) bizi sakinleştirmeye çalışıyordu. Babam hayatını kaybettikten sonra (uçak seslerinden) korkmaya devam ediyorduk. O anlarda annem babamın yaptığı gibi bizi sakinleştirmeye çalışıyordu."
İşgal ve abluka altındaki Filistin topraklarında zulmüne her gün bir yenisini ekleyen İsrail, Sara, Hale ve Malik gibi birçok çocuğu babasından, babaları da çocuklarından ayırdı.
ACILI BABA EŞİ VE 4 ÇOCUĞUNU KAYBETTİ
İsrail terörünün parçaladığı hayatlardan biri de eşini ve dört çocuğunu kaybeden acılı baba Riyad İşşekuntena... Acılı baba "Çocuklarımın enkaz altından bağırışlarını duydum. 2,5 yaşındaki oğlum Zeyn, 'baba baba' diyerek bağırıyordu. 8 yaşındaki kızım Dana da kısık bir sesle bağırıyordu. Ama hiçbir şey yapamadım. Bir süre sonra sesler kesildikçe onları kaybettiğimi anladım." dedi.
İsrail ordusuna ait savaş uçakları Gazze kentinin El-Vahde Caddesinde sivillerin yaşadığı bir noktaya 16 Mayıs gecesi saldırı düzenledi. Güvenli caddeyi bir anda enkaz ve ceset yığınına çeviren saldırıda 10'u çocuk 16'sı kadın 43 kişi hayatını kaybetti.
AİLESİ İLE BİRLİKTE ENKAZ ALTINDA KALDI
İşşekuntena da eşi Abir (28), 2,5 yaşındaki oğlu Zeyn ve 5 yaşındaki Yahya ile 6,7 ve 8 yaşlarındaki kızları Lana, Suzi ve Dana ile enkaz yığınları altında kaldı. Enkazdan sadece 7 yaşındaki Suzi ile kendisi sağ çıkan Filistinli baba İşşekuntena, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşadığı o elim anları gerçek anlamda tarif edecek hiçbir kelime olmadığını söyledi. Ailesini ve komşularını kaybettiği katliamın Ramazan Bayramı'nın hemen sonrası 16 Mayıs gecesi gerçekleştiğini hatırlatan İşşekuntena, o enkazdan sağ çıkacağının hiç aklıma gelmediğini, bir saatin asır gibi geçtiğini belirtti.
İşşekuntena, saldırı gününü ve yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Saldırının olduğu gece eşimle salonda oturmuş, haberleri izliyorduk. Kızım Suzi, odaya gelerek uykuya dalana kadar annesiyle birlikte yatmak istediğini söyledi. Eşim kızımın odasına geçti. Bir anda çok korkunç bir sesle beraber evin içinde kıpkırmızı bir alev gördüm. Evin duvarları yamuldu ne olduğunu anlayamadım. Birkaç saniye içinde kendimi eşim ve çocuklarımın olduğu odaya attım. Eşimi çocuklara sarılıp çığlık çığlığa ağlarken buldum. Hepimiz bağrışıyorduk. O anda tüm bina üzerimize yığıldı. Oradan oraya savrularak enkaz yığınları arasında kaldık."
"BİR ANNE KUCAĞININ YERİNE NE ALABİLİR Kİ"
Çocukları arasında en çok annesine bağlı olanın kızı Suzi olduğunu söyleyen İşşekuntena, "Şimdi annesi olmadan nasıl hayata tutunacağını bilmiyorum. Kızım bir gecede hem annesini hem de 4 kardeşini kaybetti, yapayalnız kaldı. Bir anne kucağının yerini kim alabilir?" diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
KAYNAK: Anadolu Ajansı