Antalya'nın Kumluca ilçesinde şiddetli fırtınada devrilip 28 yaşındaki Gülseren Çiçek'in ölümüne neden olan otobüs durağının ayaklarına beton döküldü.Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Hacıarifoğlu, şiddetli yağış ve dolu nedeniyle felaket yaşayan Kumluca ilçesinde incelemede bulundu.
Hacıarifoğlu ilk olarak Kumluca Belediyesi'ni ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti. Daha sonra beraberinde Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, CHP İlçe Başkanı Arif Kocacık ve meclis üyeleriyle birlikte fırtınadan zarar gören cam ve naylon seraları, portakal bahçelerini inceledi. Mehmet Hacıarifoğlu, Büyükşehir Belediyesi olarak Kumlucalıların yanında olduklarını belirterek, yaraların sarılması için gerekenin yapılacağını söyledi.
AİLEYE BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Başkanvekili Hacıarifoğlu, daha sonra Kumluca- Finike yolu üzerinde fırtınadan devrilen ve Gülseren Çiçek'in ölümüne neden olan otobüs durağının olduğu alanda inceleme yaptı. Belediye ekipleri, parkeye tutturulan otobüs durağının ayaklarına beton döktü. Çalışmaları denetleyen Başkanvekili Hacıarifoğlu, fırtınada otobüs durağının üzerine devrilmesi sonucu vefat eden Çiçek'e Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi. Hortum nedeniyle yaralanan 5 vatandaşa da geçmiş olsun dileklerini iletti. Kumluca Belediyesi'nin kurduğu Afet Koordinasyon Merkezini de ziyaret eden Mehmet Hacıarifoğlu, başvuruda bulunan vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulundu.
'BEN ÖLÜYORUM, GEL BENİ KURTAR" DEMİŞ
Kumluca ilçesinde 19 Ekim'de öğle saatlerinde başlayan şiddetli fırtına ve dolu yağışı, ağaçların devrilmesine, çatıların uçmasına, seralarda büyük hasara, iki caminin minaresinin yıkılmasına neden oldu. Büyükşehir Belediyesi otobüs durağında beklerken fırtınaya yakalanan Gülseren Çiçek, ayakları parkelere tutturulan durağın altında kalarak hayatını kaybetti.
Eşini kaybeden Mehmet Çiçek, tüp bebek tedavisi gördükleri için eşinin doktor randevusu olduğunu belirterek, "Yanıma gelecekti. Beni aradı. "Geleyim mi?" dedi. Ben de "gelemiyorsan, ben seni alayım" dedim. Otobüs durağında beklediğini, kendisinin geleceğini söyledi. Telefonu kapattım. Bir iki dakika sonra tekrar aradı. Havanın bozduğunu ve karardığını söyledi. Eve gitmesini söyledim. "Rüzgar beni sürüklüyor, gidemem" dedi. Ondan sonra "Taşlara tutun, ben seni almaya geleceğim veya birini göndereceğim" dedim. Evi aradım telefonu açan yok. Bir yere saklandığını ve beni beklediğini söyledi. Ondan sonra "Ben ölüyorum. Gel beni kurtar" dedi ve sesi kesildi. Gittim, durağın altında kalmıştı. 1 tonluk durağı 2 parke taşına bağladıkları için, ayrıca suç duyurusunda bulunduk. Elimden geleni yapacağım" demişti.