Fıtır sadakası ve oruç fidyesi kimlere verilebilir?
Fıtır sadakası ve oruç fidyesi, verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul Müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usul ve fürûuna veremez.
Usul, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürûu ise; çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır. Yine, bir kimse hanımına zekât veremeyeceği gibi, hanımı da kocasına zekât veremez. Çünkü aralarında menfaat ilişkisi vardır.
Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayın peder ve kayın valide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir (Zeylaî, Kahire 1313, Tebyînü’l-Hakâık, I, 301).
Yurtdışında çalışan kişi, sadaka-ı fıtırı bulunduğu ülke şartlarına göre mi yoksa türkiye şartlarına göre mi verir?
Ülke ve bölgelere göre geçim standartları farklı olduğundan, sadaka-i fıtır mükellefi, kendi bulunduğu yere göre tespit edilen miktarda sadaka-i fıtrını vermesi gerekir (İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtâr, II, 22, 70).
Sadaka-i fıtırın, buğday, arpa, hurma veya üzüm olarak verilmesi zorunlu mudur?
Sadaka-i fıtır, sayılan maddelerin aynından verilebileceği gibi, bunlardan verilmesi gereken miktarın değeri nakit olarak da verilebilir. Ancak fakirin yararına olanı tercih etmek daha uygundur (İbn Âbidin, Reddu’ l-Muhtâr, II, 22, 77).
Sadaka-i fıtır cami inşaatı için verilebilir mi?Zekâtın ve fıtır sadakasının geçerlilik şartlarından biri de temliktir. Temlik, bir malı, mal edinmeye ehil bir kişinin mülküne geçirmektir. Cami, okul, köprü, yol vb. yerlere temlik söz konusu olmadığından, buralara zekât ve fıtır sadakası sarf edilemez (İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtâr, II, 2, 62).
Vaktinde ödenmeyen sadaka-i fıtır borcu nasıl ödenir?
Bütün ibadetlerde olduğu gibi sadaka-i fıtır yükümlülüğü de geciktirilmeyip zamanında yerine getirilmelidir. Bununla birlikte zamanında ödenmemişse, bu fitrelerin mümkün olan ilk fırsatta ödenmesi gerekir.
Sadaka-i fıtır, Ramazan Bayramı’nın birinci günü tan yerinin ağarmasıyla vacip olmakla birlikte, Ramazan ayı içinde de verilebilir. Hatta fakirlerin bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için, bayramdan önce verilmesi daha iyidir. Ancak bayram sabahına kadar sadaka-i fıtır verilmemiş ise, bayram günlerinde ödenmesi gerekir. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir (İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtâr, II, 72, 78).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı