Hrant Dink'in öldürülmesinin öncesinde Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan polis memuru Muhittin Zenit, "Olmaması için elimden geleni yapmışım. Ne olursa olsun öldürülecek diye rapor yazmışım" dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı firari sanık Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya bazı tutuksuz sanıklar, avukatları ve Hrant Dink ailesinin avukatları katıldı.
"HRANT DİNK'İN UZAK VEYA YAKIN TEHLİHEDE BULUNDUĞUNU BİLEN KİŞİ İSTANBUL KADROSUDUR"
Olay tarihinde Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan tutuksuz sanık Faruk Sarı savunmasında, "Trabzon'a gitme sebebim ilde boş kadro olması idi. Daha önce çalıştığım Reşat Altay'ın teklifi ile gittim. Hrant Dink'in uzak veya yakın tehlikede bulunduğunu bilen kişi İstanbul kadrosudur. Ben Trabzon'da iken bunu değerlendirme imkanım yoktur. Hrant Dink ile alakalı olarak hiçbir bilgi gelmemiştir, gelmiş olsa zaten paylaşırdım.
Ben Trabzon'da 4 aylık iken, kendi kadromu bile daha tanımazken nasıl bir örgüt organizasyon içinde olabilirim ki. 37 yıl önce kesinlikle FETÖ evinde kalmadım. Bu iddiayı kesinlikle reddediyorum. Ne evde kaldım, ne irtibatım oldu ne de sohbet ve toplantılarına katıldım. İsnat edilen suçlamalardan beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
"BU ADAM ÖLDÜRÜLÜRSE DEVLET ZARAR GÖRÜR DİYE YAZMIŞIM"
Hrant Dink'in öldürülmesinin öncesinde Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan polis memuru Muhittin Zenit ise cinayet tasarısına ilişkin bilgileri amirlerine aktardığını belirterek, "Olmaması için elimden geleni yapmışım. Yasin Hayal ile ilgili üç tane çalışma yapmışım. Ne olursa olsun öldürülecek diye rapor yazmışım. Öldürüleceğine ilişkin raporları yazan benim. Ben raporları yazmışım, sonra niye gereğini yapmamışsın diye sorgulamayın. Ben raporumu yazmışım efendim. Bu adam öldürülürse devlet zarar görür diye yazmışım. Daha ne yapabilirim. Tüm bunlara rağmen Dink'in öldürülmesi suç ise, ben bu suçun ortaya çıkmasına çalışmışım. Ben bu insanın hayatını korumak için canımı ortaya koymuşum. Dışarıda hedefim. Lütfen beni günah keçisinden çıkarın. Beraatimi istiyorum" şeklinde konuştu. Duruşmada, bazı sanıklar da esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yaparak beraatlerini talep etti. Mahkeme heyeti duruşmayı sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapmaları için Cuma gününe erteledi.
MÜTALAADAN
FETÖ elebaşının da aralarında bulunduğu 13 sanığın dosyasının ayrılması talep edildi. Duruşma savcısı, davaya ilişkin mütalaasını geçtiğimiz Pazartesi günü sunmuştu. Salı günü görülen duruşmada ise 10 sanık ile avukatına mütalaaya karşı savunma yapmak için bugüne süre verilmişti. Savcılık mütalaasında, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve firari savcı Zekeriya Öz'ün de aralarında bulunduğu 13 sanığın hakkında yakalama kararının bulunduğunu kaydederek, dosyalarının ayrılmasını talep etmişti. Sanıklardan 11'inin üzerilerine atılı suçlardan beraatini talep eden savcılık, 36 sanığın çeşitli oranlarda hapse mahkum edilmesini istemişti.
YILMAZER'E AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ
Savcılıkça hazırlanan 68 sayfalık mütalaada, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma', "resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlarından 18 yıl 3 aydan 31 yıla kadar hapse mahkum edilmesini ve tutukluluk halinin devamını talep edilmişti.
AKYÜREK' AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 40 YIL
Sanık Ramazan Akyürek'in "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini isteyen savcılık, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme', "resmi belgede sahtecilik', "Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından 21 yıl 6 aydan 40 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istenmişti.
Sanık Ercan Gün'ün, "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar cezalandırılmasını isteyen savcılık, sanık Ali Öz'ün "kasten öldürme" ve "anayasayı ihlal" suçlarından ayrı ayrı müebbet ve "resmi belgede sahtecilik', "görevi kötüye kullanma" ile "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 10 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını isteyerek tutuklanmasını talep etmişti. Savcılık mütalaasında, 11 sanığın üzerlerine atılı tüm suçlardan beraatini, yargılama aşamasında hayatını kaybeden sanık Şeref Ateş'in ise davasının düşürülmesini istemişti.