Aynı Tebliğin 5. maddesinin (j) beninde “Alkolsüz içeceklerde etil alkol miktarı en çok % 0,5 gr. /litre olmalıdır” hükmü yer almaktadır. İslam dini şarap ve içki gibi sarhoşluk veren maddelerin azını da çoğunu da yasaklamıştır (Mâide, 5/90¬91; Buhârî, Vudû, 71; Edeb, 80; Müslim, Eşribe, 7).
Bunun dışında sarhoş edicilik vasfı bulunmayan içeceklerin insan sağlığına zarar vermemesi ve tüketiminde israfa kaçılmaması şartıyla içilmesinde dinen sakınca bulunmamaktadır.
Bu hüküm, içeceklere dışarıdan alkol ilavesi ile ilgili olmayıp, bu tür ürünlerin kalite özelliklerinin fermantasyon yoluyla değişikliğe uğramasını kontrol etmek amacıyla düzenlenmiştir. Bu tür alkolsüz içeceklerin üretiminde çeşitli meyve/meyve sularının yanı sıra aromatik bileşikler de kullanılabilmektedir. Meyvelerin bünyesinde doğal olarak % 0, 01 - 0, 05 oranında alkol bulunabildiği gibi, aromatik bileşenlerin kullanılması durumunda ürün içinde etil alkol, keton, ester vb. bileşikler de oluşabilmektedir.
Hatta ekmek de dâhil birçok fermente (mayalanmış) üründe üretim sonucunda az miktarda alkol ortaya çıkabilmektedir. Ancak bu ürünlerin tüketilmesi, o gıdanın alkol kaynaklı bir gıda olarak tüketimi anlamına gelmemektedir. Bu itibarla, söz konusu gazlı içeceklere haricen alkol katılmadığı, içlerindeki düşük miktardaki alkol tabii bir süreç sonunda meydana geldiği için bunların içilmesinde sakınca yoktur.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı