Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekipleri, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından dağılma sürecine giren FETÖ/PDY'nin yurt içinde ve dışında toparlanması için paralel bir yapı kurulduğunu saptadı. Teknik ve fiziki takip başlatan ekipler, örgütün finansal hareketlerini adım adım izledi.
Şüphelilerin FETÖ operasyonunda yakalanıp tutuklanan sanıkların ailelerine yüklü miktarda para yardımı yaptığı saptandı. Ekipler, örgütün ABD'deki üst düzey yöneticilerinin Türkiye'de ve yurt dışında iş adamlarından yüklü miktarda para topladığını ortaya çıkarttı. Paraların, A.K. tarafından yönetildiği ve tutuklu örgüt üyelerinin ailelerine ulaştırıldığı öğrenildi.
Elde edilen bilgiler doğrultusunda 14 Ekim'de düğmeye basan polis, A.K. ve ona yardım ettiği öne sürülen A.O.Ö., N.K., M.Y. ve Ş.K.'yi gözaltına aldı. Bu şüphelilerden M.Y. ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerin sorgusunda elde edilen bilgilerle polis, ikinci operasyonu 24 Ekim'de gerçekleştirdi. Yakalanan 38 kişi de emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.
FETÖ elebaşının Ermeni Patriği'ne yazdığı mektup çıktı
Gözaltına alınan şüphelilerden N.G.'nin evinde yapılan aramalarda, terörist başı Fetullah Gülen'in 1965 yılında Kırıklareli'de bir camide vaiz olarak görev yaparken, Türkiye Ermenileri Patriği Şinork Kalustyan'a yazdığı mektup ortaya çıktı. Altında Gülen'in ıslak imzasının olduğu mektupda, terörist başının, 'sözde Ermeni soykırımını' tanıdığı görüldü. Mektuptaki ifadeler şöyle:
Sözde Ermeni soykırımını tanımış
"1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yad etmekten geçemeyeceğim. Öldürülen, katledilen insanların içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor, onları saygıyla anıyorum. Büyük Peygamberiniz'in Hz. İsa Aleyhisselam'ın çocuklarının Müslüman geçinen cahil insanlar tarafından katledilmesini esefle kınıyorum. Bu vesile ile zatı alinize sonsuz teşekkürlerimi sunar, bu toprakların değerli çocukları olan Ermeni yurttaşlarımızı, Rum vatandaşlarımızı aziz Türk kardeşleri ile daima huzur ve saadet içinde yaşamalarını ulu tanrıdan niyaz ederim."