KARANLIK MEKALARDA KALMAK
Geceleri pek bir sorun olmasa gündüzleri bile perdeleri kapatıp karanlıkta duranlar için, karanlık bir mekan depresif bir ruh haline girmeye neden olur, beyin karanlıkta kaldığından ne zaman melatonin hormonu salgılayacağını bilmediğinden zamanla gelişimi durmaya başlar.
KÖTÜ HABERLER OKUMAK
Günden güne okunan kötü haberler de duygu ve düşünceleri ele geçireceğinden beyin bir süre sonra neye nasıl bir tepki vereceğini bilmez ve “savaş ya da kaç” tepkisini tetikleyebilir. Savaş ya da kaç tepkisi, algılanan zararlı bir olaya veya hayati tehdide karşı olarak ortaya çıkan fizyolojik tepkidir.
YÜKSEK SESLE MÜZİK DİNLEMEK
Çok fazla yüksek sesle müzik dinlemek her ne kadar rahatlatsa ve iyi hissettirse de uzmanlar bu durumun işitme problemleri ile birlikte ortaya çıkacak beyin hasarlarına neden olabileceğini söylüyor.
SOSYALLİKTEN UZAK KALMAK
Sosyal ortamlardan kaçmak, girilen her ortamdan uzaklaşmaya çalışmak da beyne zarar veren alışkanlıklardan. Yapılan araştırmalar sosyal izolasyon gibi kronik sosyal stresin çeşitli felçlere yol açtığı ortaya çıkardı.
TELEFONLA ÇOK FAZLA VAKİT GEÇİRMEK
Şimdilerde herkesin yaptığı, bırakmanın da bir hayli zor olduğu telefonla çok fazla vakit geçirmek başta beyin olmak üzere birçok hastalığa sebep olabiliyor. Beynin ön lobunda hasarlara neden olabilecek bu durumda hafızanın gelişiminde ve onarılmasında sorunlar meydana geliyor.
ŞEKERLİ GIDA TÜKETİMİ
Beyin gün içinde çokça edindiği stres ve yorgunluk ile başa çıkmak için şekerli ürünleri tüketmeyi tetikler. Yenmesi her ne kadar lezzetli olsa bile şeker tüketimi vücutta dengesizliğe yol açacağından beynin de bir süre sonra hasar almasına neden olur.
DÜZENSİZ UYKU
Düzensiz ve dengesiz bir şekilde sürdürülen gece uykuları, enerjiyi, mental sağlığı olumsuz etkilediği gibi bir süre sonra beyinde de sorunlara yer açarak beynin gelişimini engeller ve bir süre sonra hafıza kaybı gibi ciddi sorunların ortaya çıkmasını, beyin ve vücut arasındaki oksijen dengesinin bozulmasına neden olur.