Bu süre içerisinde ihrama girerek, haccın iki temel rüknünden biri olan ve sadece Zilhicce’nin dokuzuncu günü öğle vakti ile onuncu günü fecr-i sadık arasında yapılabilen Arafat vakfesini yapan kimsenin haccı geçerli olur. Haccın diğer rüknü olan ziyaret tavafı ise Kurban Bayramı günlerinde eda edilmekle birlikte, bugünlerde yapılamaz ise, cezasını yerine getirmek kaydıyla, daha sonra da yapılabilir ve bu tehir, o seneki haccın geçersiz sayılmasına sebep olmaz (Kâsânî, Bedâiü’s-Sanâî, Beyrut 1406/1986, II, 211, 213-214; Ebu’s-suûd, İrşâdü’l-Akli’s-Selîm, Riyad, I, 325).
Hac yapan kimsenin bütün günahlarının af edileceğine dair rivayetler sahih midir?
Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kim Allah için hacceder de (Allah’ın rızâsına uymayan) kötü söz ve davranışlardan ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, (kul hakkı hariç) annesinden doğduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner. ” (Buhârî, Hac, 4; Müslim, Hac, 438; Nesâî, Menâsikü’l-Hac, 4) buyurmaktadır. Bu hadis muteber hadis kaynaklarında yer almaktadır. Bu ve benzeri hadisleri gerçek anlamında anlamak mümkün olduğu gibi, hac ibâdetinin önem ve faziletini vurgulamak ve bu vecibeyi ifaya teşvike yönelik olarak değerlendirmek de mümkündür.
Benzer ifadeler başka ibâdetlerle ilgili olarak da kullanılmıştır. Bunlara örnek olarak şu hadisleri verebiliriz: “Beş vakit namaz, cumadan cumaya (kılınan cuma namazı), ramazandan ramazana (tutulan ramazan orucu), büyük günahlardan uzak kalındığı sürece, arada işlenen küçük günahların bağışlanmasına vesiledir. ” (Müslim, Tahâret, 16; İbn Hanbel, Müsned, Kahire, ts. , II, 400); “Her kim ramazanı (farz olduğuna) inanarak ve ecrini de umarak oruçla geçirirse, daha önce işlediği günahları bağışlanır. ” (Buhârî, Îman, 28; Savm, 6; Leyletü’l-Kadr, 1; Müslim, Salâtü’l-Musâfirîn, 175; Ebû Dâvûd, Ramazan, 1; Tirmizî, Savm, 1).
Bu hadislerden anlaşılması gereken; -büyük günahlardan uzak kalındığı sürece-, küçük günahların belirtilen iyi ameller vesilesiyle affedileceğidir.
Namaz, oruç, hac, zekât gibi farz görevleri terk etmek; içki, kumar, zina hırsızlık, yalan, yalancı şahitlik, iftira, zulüm, adam öldürme ve gıybet gibi haramları işlemek büyük günahtır.
Kişilerin namaz, oruç, zekât borçlarının kaza etmeden, kul haklarının ödemeden veya helalleşmeden bir hac yapmakla tamamen günahsız olacağını düşünmek, çok da doğru görünmemektedir. Ayrıca büyük günahlar ancak tevbe ve istiğfarla bağışlanabilir. Bir başka hadiste; “Hacılar ve umre yapanlar Allah ’ın (evinin) ziyaretçileridir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, O ’ndan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar. ” (İbn Mâce, Menâsik, 5) buyrulmaktadır.