HAK-İŞ deklerasyon değişikliği önerilerini bakanlığa sundu

HAK-İŞ Konfederasyonu, 9-10 Eylül 2020 tarihinde yapılacak olan G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısında açıklanması planlanan deklarasyonla ilgili değişiklik önerilerini Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na sundu.

HAK-İŞ Konfederasyonu üyesi bulunduğu Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Sendikal İstişare Komitesi tarafından (TUAC), 9-10 Eylül 2020 tarihinde yapılacak olan G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısında açıklanması planlanan deklarasyonla ilgili değişiklik önerilerini Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na sundu.

ÇALIŞMA HAYATINI YAKINDAN ETKİLEYEN KONULAR

HAK-İŞ Konfederasyonu ITUC ve TUAC'a G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısında yayınlanacak taslak metninde yer alan konularda değişiklikle ilgili başvuruda bulundu.

HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından yapılan söz konusu değişiklik talepleri; dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını ile mücadelede çalışma hayatında alınması gereken önlemler, eşit değerdeki eşit ücret, kadınların çalışma hayatındaki haklarının iyileştirilmesi, ücret artışı, gençler ve özellikle genç kadınlar, serbest meslek sahipleri, göçmen işçiler, platform çalışanları ve kayıt dışı çalışanlar gibi gruplara ihtiyaç duydukları desteği sağlamak, insana yakışır iş konuları başta olmak üzere çalışma hayatını yakından ilgilendiren konularla ilgili olduğu açıklandı.

"ÖZELLİKLE PANDEMİ SÜRECİNDE ÖN SAFLARDAKİ ÇALIŞANLARIN YANINDAYIZ"

Küresel sendikal hareketin kadın, erkek ve tüm işçilerin ve özellikle de Covid-19'u tedavi etmek için ön saflarda bulunanlar ile zaruri mal ve hizmet temininde görev alan çalışanların yanında olduğunu belirten bildiride şu ifadeler kullanıldı:

"Testleri artırmak ve aşıyı, aşının üretimini ve tedavi araştırmasını finanse etmek için hükümet eylemine acilen ihtiyaç vardır. Araştırma bulgularının paylaşılmasında çok taraflı koordinasyon ve ücretsiz olarak temin edilebilen aşıların ve tedavilerin hızlı üretimi ve yaygınlaştırılması, Covid-19 salgınının hem mevcut sağlık hem de sosyo-ekonomik etkilerini ortadan kaldırmak ve herkes için direnç oluşturmak için hayati öneme sahiptir. Küresel işgücünün yüzde 93'ünün yaşadığı ülkelerde karşılaşılan işyeri kapanmaları dikkate alındığında Covid-19 krizi sona ermekten oldukça uzak. ILO Monitor (30 Haziran), 2020'nin ilk çeyreğinde küresel çalışma saatlerinin yüzde 5,4'ünün (155 milyon tam zamanlı işe eşdeğer) kaybedildiğini hesaplıyor. Bu rakam, ikinci çeyrekte şu anda yaklaşık 400 milyona eşdeğer. ILO, imalat tedarik zincirlerindeki 292 milyon işin etkilendiğini tahmin ediyor. Kayıt dışı ekonomideki 1,6 milyar işçi, sosyal korumaya erişimi olmayan yoksullukla karşı karşıya."

"KRİZ BİTENE DEK DESTEKLER DEVAM ETMELİ"

Covid-19 salgınında ikinci enfeksiyon dalgasının işsizlik sorununu artıracağı yönünde görüş bildiren konfederasyon tarafından, "İkinci bir dalganın yokluğunda bile, mevcut OECD tahminleri, OECD bölgesinde 2020 sonu itibarıyla yüzde 9.4 ile rekor düzeyde işsizliğin, 2021 yılına kadar yalnızca yüzde 7.7'ye düşeceğini tahmin ediyor. Yıl sonundan önce büyük yeni salgın dalgaları olması durumunda işsizliğin sırasıyla yüzde 12.6 ve yüzde 8.9'a yükselmesi bekleniyor. Düşük gelirli işçiler, azınlık grupları, kadınlar ve gençler en çok etkilenenler. Veriler, standart olmayan işçilerin, Avrupa OECD ülkelerinde sınırlama önlemlerinden en çok etkilenen sektörlerde toplam istihdamın yüzde 40'ını temsil ettiğini göstermektedir. Bu gerçek, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 60'a çıkmaktadır. Gelir ve istihdamı sürdürmek için mali yardım sağlayan hükümetler, en çok ihtiyaç duyan sektörler için özel hedefler oluşturarak, kriz sona erene kadar bu destekleri sürdürmeye devam etmelidir" ifadelerine yer verildi.

İşsizlik yardımının süresinin uzatılması konusuna da bildiride yer veren konfederasyon, "İşçileri desteklemek için G20 hükümetleri, işsizlik yardımlarının süresini uzatmalı ve işsizlik sigortasına erişim için uygunluk kriterlerini genişletmelidir. Ayrıca sosyal ortaklarla diyalog halinde işi koruma planları, tazminat ve iş garantilerinin ölçeğini ve kapsamını yeniden müzakere etmelidir. Pandemi, sağlık bakımı, çocuk bakımı ve yaşlı bakımı, eğitim, temizlik hizmetleri, ulaşım, çiftlik işleri ve diğer temel malların üretimi ve dağıtımı gibi işin temel doğasını ortaya çıkardı. Bu işler genellikle düşük ücretli, güvencesiz ve ağırlıklı olarak kadın veya göçmen işçiler tarafından üstleniliyor. Ekonomik faaliyet için sürekliliği sağlamak, ön saflardaki çalışanların ihtiyaçlarına ve korunmasına özel bir odaklanmayı gerektirir" ifadelerini kullandı.

"PANDEMİ, KAMU HİZMETLERİ VE SOSYAL KORUMANIN ÖNEMİNİ ORTAYA ÇIKARDI"

HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından yapılan bildiride ayrıca şunlar denildi:

"Pandemi, kamu hizmetlerinin ve sosyal korumanın önemini ortaya çıkarmıştır. Sosyal korumayı ve sosyal korumaya erişimi güçlendirmek, işçilerin, ailelerin ve toplulukların krizin en kötü etkileriyle başa çıkmasına yardımcı olacaktır. Sistemler tüm çalışanlar için erişilebilir hale getirilmelidir. Kayıt dışı çalışanlar ve yüksek düzeyde korumadan yararlanmayan diğer işçi kategorilerinin gelir desteği, sağlık hizmetleri ve diğer sosyal korumaya erişime ihtiyacı vardır. Kayıt dışı çalışanlar orantısız bir şekilde kadınlar, genç işçiler, göçmenler, siyah ve etnik azınlık ve yerli halktır. Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı, destek önlemlerini standartlaştırmalı ve koordine etmeli, ancak aynı zamanda tam istihdam ve gelecekteki küresel ekonomik ve çevresel şoklara karşı direnç sağlayan bir iyileşme ilkeleri etrafında fikir birliği oluşturmalıdır. Kadınlar, bir yandan aile ve ev işleri ile uğraşırken diğer yandan iş kayıpları, kayıt dışılık riski veya iş gücü piyasasından çekilme açısından krizden orantısız bir şekilde etkilenmektedirler. Özellikle, bakım ekonomisine kamu yatırımını artırmak ve işçi haklarını sağlamak için hizmet sunumunu düzenlemek, kayıt altına almayı destekleyecek ve erkekler ve kadınlar için milyonlarca yeni iş oluşturacaktır. G20, sendikalaşma hakkını korumak, eşit değerdeki işler için eşit ücret sağlamak, tacize karşı koruma sağlamak ve annelik ve ebeveyn haklarını sağlamak için harekete geçmelidir."

G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı, küresel yönetimin çalışanları ve işletmelerini desteklemek ve ekonomik faaliyet ile işlerin sürekliliğini garanti etmek için acil eyleme geçmesine öncülük etmede kilit bir role sahip olduğuna değinilirken konfederasyon, "Politika koordinasyonu, dünyamızın birbirine bağlı doğasını tanımalı ve G20 ülkeleri için önümüzde bulunan virüse ve ekonomik zorluklara küresel bir yanıt olarak gelişmekte olan ülkelere gerekli tüm araçları sunmalıdır. HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları toplantısının ardından yayınlanacak olan Bakanlar Bildirisinin taslak metnine ilişkin değişiklik önerileri ITUC ve TUAC ile birlikte hazırlanmıştır. Dünya çalışma hayatı açısından önem arz eden söz konusu talep ve önerilerin, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız tarafından dikkate alınacağına inanıyoruz" açıklamasında bulundu.

Ekonomi Haberleri