yıl dönümü olması sebebiyle 15 mayıs günü internette en çok araşturılam isimlerden olan hasan tahsin kimdir? hasan tahsin ilk kurşun olayı nedir? kurtuluş savaşını izmirde ilk kurşunu atarak başlatan Hasan Tahsin katledilişinin 100. yıl dönümü anılıyor.
100 yıl önce bugün işgal kuvvetlerine ilk kurşunu sıkarak yurdunun kurtuluşu için ilk kıvılcım olan, henüz 31 yaşında iken ülkesinin bağımsızlığı için canını feda ederek şehit olan vatanperver gazeteci Hasan Tahsin'i minnetle anıyoruz... Herkes ölür ancak herkes gerçekten yaşamaz. Bazıları Hasan Tahsin gibi ölümsüz olur.
HASAN TAHSİN KİMDİR?
İşte İzmir'den attığı o "ilk kurşun" ile Kurtuluş Savaşımızı başlatarak, kurtuluş savaşımızın sembolü haline gelen Şehit Gazeteci Hasan Tahsin'in yaşam öyküsü;
Asıl adı Osman Nevres'dir. 1888 senesinde Selanik'te doğan Hasan Tahsin, Mustafa Kemal Atatürk'ün de okuduğu Şemsi Efendi Okulu'nda öğrenim görmüştür. Daha sonra Selanik Feyziye Mektebi'ne yazılmış buradan da mezun olduktan sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından burs verilerek Paris Sorbonne Üniversitesi'ne gönderilmiştir.
Bu üniversitede siyasal bilimler alanında eğitim almıştır. Pariste okuduğu dönemde, Trablusgarp'ı işgal etmiş olan
İtalya'yı protesto etmek için, Mısırlı öğrenci lideri Şeyh Dayef ile birlikte mitingler organize etmiştir.
Kendisine burs sağlayan İttihat ve Terakki Cemiyeti adına Paris'te görev yapan Hasan Tahsin, Teşkilat-ı Mahsusa adına da vazifeler üstlenmiştir.
İngilizler için çalışan ve dönemin Osmanlı yönetimine karşıt uygulamalarda bulunan Buxton kardeşlere Bükreş'te bulunan bir tünelde suikast düzenlemiş ve 10 sene hapis cezasına mahkum edilmiştir.
1916 senesinde Almanlar'ın Balkan ülkelerine girmesi sonucu Bükreş'ten salıverilen Hasan Tahsin, İstanbula geri dönmüştür.
Verem hastalığın yakalanan Tahsin tedavi için İsviçre'ye gitmek zorunda kalmış ve tanınmamak için Osman Nevres yerine Hasan Tahsin ismini kullanmak zorunda kalmıştır. Bu dönemden sonra da ölümüne kadar adı bu şekilde kalmıştır.
“Redd-i İlhak Heyeti Milliyesi” isimli dernek, Anadolu'nun işgalinin ardından, yurt genelinde kurulan direniş cemiyetleri,
İzmirde de kendini gösterdiğinde Yunanlılara teslim olmak istemeyen İzmirli vatandaşlar tarafından kurulmuştur.
14 Mayıs 1919'u 15 Mayıs'a bağlayan gece, Maşatlık Meydanı'nda toplanan kalabalığa hitap eden isimlerden biri, dönemin belediye başkanı Hacı Hasan Paşa; bir diğeri ise, “Hukuk-u Beşer” gazetesinin başyazarı olan, Hasan Tahsin'di. Bu iki önemli isim, İzmir halkını direnişe davet ediyorlardı.
Hasan Tahsin, Maşatlık Meydanı'nda tarihe geçen şu sözleri söylemişti: “Burayı Yunan'a vermeyeceğiz. Vermek isteyen
kuvvetle paylaşacak kozumuz var!”
İLK KURŞUN OLAYI
O gece, Hasan Tahsinin önderliğinde hazırlanan direniş bildirilerinde, İzmir halkının düşmana karşı birlik olması,
isyan etmesi ve kendini göstermesi gerekliliği vurgulanmıştı.
15 Mayıs 1919 günü sabah saat 7.30 sıralarında, Hasan Tahsin, Konak Meydanı'nın Kordonboyu kısmında, koyu renkli takım elbisesini giymiş vaziyette beklemekteydi. Sabah saat 9'a doğru, Pasaport Limanı'na Yunan gemileri çıkarma yapmaya başlamıştı.
Yerli Rumlar, ellerinde Yunan bayraklarıyla orduları karşılıyor, gemilerden inen askerler işgal edecekleri mahallelere dağılmak üzere hazırlanıyorlardı.
Yunan askerlerinin yürüyüşleri başladığı sırada, Hasan Tahsin bir anda kalabalığın arasından sıyrılarak ön tarafa geçti ve gür bir sesle; “Olamaz, olamaz! Böyle ellerini sallaya sallaya giremezler!” şeklinde bağırdığı duyuldu.
Daha sonra, Hasan Tahsin silahıyla düşmana ilk kurşunu sıktı.
İlk anda, Basile Delaris ve Jorj Papakostos adlı, Efsun Alayından iki askeri öldürdü. Bu ateşin ardından, Yunan
askerleri tarafından süngülerle öldürülen Hasan Tahsin, henüz 31 yaşındaydı.
Bu ilk kurşun, Anadolunun genelinde büyük yankı uyandırmıştı.
Aydın, Denizli ve Balıkesir yöresinde, işgale karşı direnişin fitilini ateşlemiştir. Bir rivayete göre, Çerkez Ethem, efeleri
işgale karşı topladığı bir gün, Demirci Efe yerinden fırlayarak şunu söylemiştir;“Bir genç düşmana ilk kurşunu sıkmış, bundan sonrası bize düşer!”