Bu durumda onlara müt ’a (hediye) verin ve kendilerini güzel bir şekilde bırakın. ” (Ahzab, 33/49) buyrulmaktadır. Zifafa girmediği eşini “sen boşsun.” sözünü üç kez tekrarlayarak boşayan kişi onu bir bâin talakla boşamış olur. “Üç talakla boşsun.” denildiğinde üç talak meydana gelip gelmediği hususunda ihtilaf vardır. Çoğunluk bu durumda üç talakın meydana geleceğini söylerken bir kısım bilginler ise zifafa girilmiş olsun olmasın aynı anda verilen üç talakı tek boşama kabul etmişlerdir.
Söz konusu boşamada iddet gerekmediğine göre bu durumda dönüş de olmaz ve bu boşama bir bâin talak sayılır. Eşler isterlerse geride kalan iki boşama hakkı ile yeniden nikahlanarak evliliklerini sürdürebilirler (İbn Rüşd, Bidâyetü’l-müctehid, Kahire, II, 75, 107; İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, Bulâk ts. , II, 454 vd).
Kişinin eşini boşadığını değişik zaman ve mekânlarda başkalarına söylemesi ayrı bir boşama sayılır mı?
Kişinin eşini boşadığını başkalarına ifade etmesi ayrı bir boşama anlamına gelmez. Bu, önceki boşamayı haber vermek demektir.
Kadının, “ben ayrılmak istiyorum.” deyip, erkeğin de “peki” demesiyle boşama meydana gelir mi?
Boşama kişinin kesin kararına ve bu kararın yoruma açık olmayacak şekilde ifadesiyle gerçekleşir. “Boşanalım, ayrılalım, ben ayrılmak istiyorum.” gibi sözler temenniden ibarettir. Kadının bu tür temennilerine erkek “peki” diyerek olumlu mukabelede bulunsa bu sözlerle boşama meydana gelmez. Şu kadar var ki, olur olmaz şeylerden dolayı boşama konusunun gündeme getirilmesi doğru bir davranış değildir.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı