Hıncal Uluç, Jülide Ateş tarafından sunulan programda yaptığı Defne Joy Foster itirafı ile gündeme geldi.Ünlü oyuncu Foster'in ölü bulunmasının ardından kaleme aldığı yazıyla tepki çeken Uluç, bu yazıyı yazdığı için pişman olup olmadığı kendisine sorulduğunda 'Yazmasaydım daha iyi olurdu.' cevabını verdi.
"O CÜMLEYİ YAZMAMAM LAZIMDI"
BBO yapımcılığında Jülide Ateş tarafından sunulan 40 programına konuk olan Hıncal Uluç, önemli bir itirafta bulundu. Ateş, Defne Joy Foster'in 2011 yılındaki şüpheli ölümünün ardından Uluç'un kaleme aldığı yazı nedeniyle pişman olup olmadığını sordu. Soruyu yanıtlayan Uluç, son cümlesini yazmasa daha iyi olacağını belirterek, "Sadece son cümlesine, yazmasam daha iyi olurdu; su testisi su yolunda kırıldı demeseydim… Geri kalan her satırının altına her gün imzamı atarım. Bir yanda bekar bir erkek var, bir yanda 6 aylık bebeğini evde bırakıp, bir erkekle bara giden bir anne var, o barda tanıştığı bir erkeğin evine gidiyor. O cümleyi yazmamam lazımdı." açıklamasını yaptı.
HINCAL ULUÇ'UN O YAZISI
Defne Joy Foster'in Gazeteci Kerem Altan'ın evin ölü bulunmasının ardından Hıncal Uluç, şu satırları kaleme aldı:
"Ekranın başında donup kalıyorum. Arka arkaya şoklar. Defne Joy’un ölü bulunduğu yer kendi evi değil. Bir bekar erkeğin evi. Beni donduran habercinin sözleri oldu: Defne Joy’un kocası, az önce buraya geldi. Çok üzgün görünüyordu.
O gün, dünyada yerinde olmak istemeyeceğim tek kişiydi eşi. Dün sabah gazeteme baktım, tonla yazı. Ölen Defne’nin dramı üzerine. Asıl trajediyi yaşayan adamın adı geçmiyor neredeyse. İnsanlık ölmüş sanki. 18 aylık bebeğinin annesi ölmüş ona mı ağlayacak yoksa bir bekâr evinde sabaha karşı kanında tonla alkolle ölü bulunmuş, ona mı çıldıracak?
Daha tanıştığın gece, eve, yatağa koşmanın adı da love... Benim aşka düşmeye saygım var ama aşk yapmaya yok.
Defne boşanma kararı almış mı? Mahkemeye başvurmuş mu, evini ayırmış mı? Ortada çok açık, çok seçik bir ‘ihanet’ var. Hem de aşk aldatması bile değil. Bir gecelik macera/One night stand için aldatılan bir koca, unutulan bir bebek. Ölmüş Allah rahmet eylesin ama böyle bir insana öldü diye saygı duymamı beklemesin kimse benden. Defne’nin ölümü tipik bir ‘Su testisi, su yolunda kırıldı’ olayıdır!"
DEFNE JOY FOSTER KİMDİR?
2 Mayıs 1979 tarihinde İncirlik'te doğan Defne Joy Foster, 2 Şubat 2011'de İstanbul'da hayatını kaybetti. 32 yaşındayken Ahmet Altan'ın oğlu gazeteci Kerem Altan'ın evinde ölü bulunan ünlü oyuncunun ölümü hakkında birçok teori ortaya atıldı.
Kral TV’de DJ’lik yaparak başladığı kariyerine kısa süre içerisinde pek çok başarılı dizi ve tv programı sığdırmış olan Türk dizi oyuncusu, sunucu ve dj. 2 Şubat 2011tarihinde, henüz çok genç bir yaşta hayata gözlerini yumarak sevenlerini hüzne boğmuştur.
Defne Joy Foster, 2 Mayıs1979 tarihinde, İncirlik’te dünyaya geldi. Annesi Hatice Nayman, babası Steve Foster'dır. Baba tarafından Amerikan ve anne tarafından Türk olan Foster, İzmir Alsancak Okulu’nda ortaöğrenimini tamamladı.
1996 yılında Kral TV ekranlarında başladığı DJ’lik kariyerinde sempatik tavırları ve Türk ekranlarında nadir görülen melez güzelliği ile tanınan Foster, uzun bir süre bu mesleği icra etmesinin yanı sıra pek çok farklı tv kanalında yayınlanan çeşitli müzik programlarının da sunuculuğunu gerçekleştirdi.
Joy Foster’ın sunuculuktan oyunculuğa geçmesi ise, Ruhsar adlı komedi dizisi ile gerçekleşti; 1997 tarihli Ruhsar’ı 2000 yılında Beyaz Yalanlar ve 2003-2006tarihleri arasında rol aldığı Sihirli Annem takip etti. Sihirli Annem dizisinde canlandırdığı Eda karakteri ile izleyicilerin büyük beğenisini toplayan Foster, bu dizinin ardındyapımında daha rol aldı; 2006 tarihli Selena ve 2007 tarihli Hayal ve Gerçek. Rol aldığı dizilerin neredeyse tamamı büyük bir izleyici kitlesine ulaşmayı başarsa da, Hayal ve Gerçek bu konuda istisna oldu ve sadece 8 bölümlük kısa bir maceranın ardından yayın hayatına veda etti.
Dizi oyunculuğunun yanı sıra çok sayıda tv programı da sunan Foster, TV8’de yayınlanan Bir İş İçin Lazım adlı ödüllü macera programının, TRT’de yayınlanan Çeyiz Şov’un ve NTV Yeşil Ekran programlarının sunucusu olarak bu alanda da başarılı bir kariyere imza attı.
Joy Foster’ın ekranlarda görüldüğü son yapım ise, 2010 yılında yarışmacı olduğu ve Acun Ilıcalı’nın yapımcılığını üstlendiği Yok Böyle Dans adlı dans programı oldu. Dancing with the Stars adlı yabancı bir yarışmanın uyarlaması olan Yok Böyle Dans’ta Foster’ın yanı sıra Bedük, Burcu Esmersoy, Azra Akın ve Burcu Güneşgibi ünlüler sahne alarak yeteneklerini sergiledi.
Defne Joy Foster, başarılarla dolu olan fakat ne yazık ki çok kısa süren yaşamını, 2 Şubat 2011 tarihinde noktaladı. Yazar Ahmet Altan’ın oğlu Kerem Halit Altan’ın evinde hayatını kaybeden Foster’ın ölümünün ardındaki sır perdesi halen aralanamadı. Son olarak açıklanan Adli Tıp Ön Raporu’na göre vücudunda ölümüne sebebiyet verecek darp izleri ya da morluklar bulunmayan, herhangan Foster’ın ölüm sebebi, açıklanacak adli tıp raporundan sonra ortaya çıkacak.
Defne Joy Foster'ın ölüm nedeni Adli Tıp raporuyla 4 ay sonra kesinleşti. Aylardır süren incelemelerin sonucunda hazırlanan raporda, ''Astım, alkol ve ilaçlar reaksiyon oluşturarak müşterek nedenle ölüme neden olmuş'' ifadesi yer aldı.
Joy Foster, 2008 yılında evlendiği eşi İlker Yasin Solmaz’dan Can Kılıç adında bir erkek çocuk sahibiydi.
DEFNE JOY FOSTER'İN ÖLÜMÜ
Sunucu Defne Joy Foster'ın, evinde hayatını kaybettiği gazeteci Ahmet Altan'ın oğlu Halit Kerem Altan'ın ''yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi'' suçundan, 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Savunması alınan Kerem Altan, Foster ile barda tanıştıklarını, sabaha karşı kendi evine gittiklerini ve evde yalnız olduklarını belirtti.Foster'ın kendisinden alkol ve yiyecek istediğini ifade eden Altan, şunları söyledi:
''Kendisine votka ikram ettim. Bir yudum aldı. Fenalaştı. Bilincini kaybetmiş durumdaydı. Kendine getirmek için yüzünü yıkamak istedim, ancak bu bir fayda sağlamadı. Hastaneye götürmek istedim, ancak taşıyamadım. Evimin hemen yakınına Acıbadem Hastanesi'ne gittim. Hastane kapalıydı. Güvenlik görevlisi beni İstek Vakfı Polikliniği'ne yönlendirdi. Burası da 100 metre ilerideydi. Ancak kapalı olduğunu görünce eve geri döndüm. Durumunda bir düzelme olmadığını görünce ambulans çağırdım. Gelen ambulanstaki ekip kendisinin öldüğünü söyledi. Ben maktulü daha önce tanımıyordum. İlk kez o gece şahsen tanıştık. Rahatsızlığı olduğunu ve ilaç kullandığını bilmiyordum. Ertesi gün polis evde arama yaptığında çantasında astım ilaçları buldu. Ben yapabileceğim tüm yardımları yaptım. Ölümüne neden olacak bir eylemim olmamıştır. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.''
15 ayrı Adli Tıp uzmanının oybirliğiyle kesinleşen raporda, astım hastası olan Foster’ın ölümünün, kanında bulunan ilaçların yan etkilerine bağlı olarak, aldığı alkolün kolaylaştırıcı etkisiyle gerçekleştiği vurgulandı. Raporda, “Astım tanısı ile takip edilen, otopsisinde toksikolojik incelemede, kanında 208 mg Etanol,7.8 mg Sulbuttanol, 1.28 ml caffeine ve 1.72 mg pheniramine bulunan kişinin ölümünün; almış olduğu alkolün kolaylaştırıcı etkisi ile kanında bulunan ilaçların muhtemel yan etkilerine bağlı olarak meydana gelmiş ölüm olarak değerlendirildiği” ifadeleri yer aldı.
YARGI SÜRECİ
Defne Joy Foster’in ölümüyle ilgili Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, olayın tek görgü tanığı olan Kerem Altan haricinde kimsenin ifadesi alınmadı. Ayrıca basında çıkan ve soruşturmanın gizliliğini ihlal niteliği taşıyan haberlere engel olabilmek için dosyaya, özel yetkili savcılıklarca uygulanan kısıtlama kararı getirildi. Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, Foster’ın ölümünde Kerem Altan’ın kusurunun olmadığına hükmetti. Foster’ın ailesi dosyanın kapatılmasına itiraz etse de Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi bu itirazı reddetti. Kerem Altan hakkında dava açılmadan dosya kapatılmak istendi. Fakat Yargıtay, “takipsizlik” kararının hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Yargıtay’ın”’dosyanın yeniden incelenmesi” kararı neticesinde Kerem Altan hakkında dava açılabildi.
Kerem Altan’ın verdiği ifadelerde çelişkiler göze çarptı. Altan, evde Foster ve kendisinin dışında kimsenin olmadığını beyan etti. Ancak Adli Tıp Kurumu raporuna göre o gece evde toplam 4 kişi vardı. Altan’ın ifadesi, Adli Tıp Kurumu raporu ile çelişti. Kerem Altan ile ilgili diğer bir şüpheli nokta, Foster’ın rahatsızlanmasına rağmen Altan’ın ambulans çağırmaması oldu. İfadesinde doktor çağırmak için dışarı çıktığını söyleyen Kerem Altan’ın kamera kayıtlarında sakin ve soğukkanlı olduğu görüldü. Kerem Altan yargılama sonucunda 2 ay 15 gün hapis cezası aldı ve bu ceza ertelendi.
AİLENİN AÇIKLAMASI
Anne Hatice Foster, kızının öldürülmeden birkaç ay önce bir televizyon kanalında “FETÖ” ifadesini kullandığını açıkladı. Şahitlerin tehdit edilerek susturulduğunu açıklayan anne Hatice Foster, Kerem Altan’ın suçlu olduğunu söyledi.