Hipertansiyon kan basıncının yüksek olması ile tanımlanır ve koroner kalp hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür.
DASH diyeti, yüksek tansiyonu önlemek veya düşürmek için uzun süreli, tedavi edici bir beslenme şeklidir. Yüksek tansiyon kanın atardamarlardan normalden daha yüksek bir basınçta hareket etmesiyle oluşur. Bu, kalbin daha fazla çalışmasına neden olur ve kalp hastalığına ve felce yol açabilmektedir.
Hipertansiyon tedavisinde uygulanan DASH diyeti, kan basıncını düşürmenin yanı sıra; kolesterolü düşürüp kilo verdirdiği; ayrıca, koroner kalp hastalığı, inme, kalp yetersizliği, bazı kanser çeşitleri, böbrek taşı hastalıkları ve şeker hastalığı gelişimini azalttığı gösterilmiştir.
American Journal Clinical of Nutrional dergisinde yayınlanan bir çalışmada DASH diyeti ile LDL'nin (kötü kolesterol) yüzde 10 civarında düşebileceği gösterilmiştir. Birçok çalışma DASH diyetini uygulayanlarda kan basıncı ile birlikte kolesterolün de düştüğünü göstermektedir.
Çalışmalar, DASH diyetinin sistolik ve diyastolik kan basıncını önemli ölçüde azalttığını göstermiştir. Trigliseritlerdeki minimum değişikliklerle, kolesterol konsantrasyonlarında azalma sağlamıştır.
Son yıllarda Alzheimer Hastalığında beslenmenin rolünü destekleyen kanıtlar artmaktadır. Oksidatif
Ve kalori kısıtlaması ile kombine edildiğinde DASH diyetinin nörobilişsel fonksiyonları iyileştirdiği sonucuna varmıştır.
Diyet, orta düzey sodyum içeren; basit şeker ve toplam yağdan fakir; protein, posa, potasyum, magnezyum ve kalsiyumdan zengin besinlerin tüketimine dayanmaktadır. Sebze-meyve, tam tahıl, kurubaklagil ve beyaz et tüketiminin artması; kırmızı et, rafine karbonhidrat ve şekerli içecek tüketiminin azaltılması önerilmektedir. Bu besinler antioksidan A, C ve E vitaminlerinden zengindir. DASH diyeti hipertansiyonun tedavisi için geliştirilmiş olsa da Tip 2 diyabet ve gestasyonel diyabeti olan hastalarda insülin düzeylerini ve kan lipitlerini; polikistik over sendromlu kadınlarda ağırlık kontrolü, serum trigliserid düzeyi ve antioksidan kapasiteyi; hastalık öyküsü olmayan sağlıklı bireylerde inflamatuar belirteç C-reaktif proteini ve antropometrik ölçümleri olumlu etkilediği gösterilmiştir.
DASH diyeti, sağlıklı besin gruplarının alınması gereken kalori miktarına göre günlük beslenmeye eklenmesi üzerine uygulanır.
Tahıl grubu: DASH diyetinde tahıl grubunun günde 6 veya 8 porsiyon şeklinde tüketilmesi önerilir. Önerilen tahıllar arasında tam tahıllı ekmekler, yulaf, bulgur, kahverengi pirinç ve tam tahıllılar yer alır.
Sebzeler: Mevsim sebzesi olan tüm sebzeler. Günde 4-5 porsiyon olacak şekilde günlük beslenmede sebze eklenmelidir.
Meyveler: Meyveler günde 3 veya 5 porsiyon olacak şekilde günlük beslenmeye eklenmelidir. Özellikle elma, armut, şeftali, çilek, yaban mersini gibi kırmızı ve mor meyveler, ananas ve mango gibi tropikal meyveler önerilir.
Zengin potasyum içeriği sayesinde muz, tansiyonu düşürmek ve dengelemek için sıklıkla kullanılan besinlerden biridir. Diyetle yeterli miktarda potasyum tüketmeyen bireylerde kan basıncının daha yüksek olduğu görülmektedir.
Süt ve süt ürünleri: Günde 2 veya 3 porsiyon kadar yağsız süt, yoğurt veya peynir tüketilebilir.
Et grubu: Kırmızı et tüketimini sınırlı, yağsız tavuk, balık et çeşidi olarak tercih edilir. Maksimum 6 porsiyon olacak şekilde günlük beslenmeye eklenmelidir.
Yağlı tohumlar ve bakliyatlar: Badem, fındık, ceviz, yer fıstığı birer yağlı tohumdur. Yüksek yağ içerikleri nedeniyle fazla tüketimleri kilo alma neden olabilirler.
Bakliyatlar ise önemli birer protein ve lif kaynağıdır. Günlük beslenmeye toplamda 3 veya 4 porsiyon olacak şekilde günlük beslenme eklenebilirler.
Yağlar: DASH diyeti bitkisel yağları ön plana çıkarır. Margarin ve hayvansal yağlardan uzak durmayı vurgular. Sağlıklı yağ kaynağı olarak Hindistan cevizi yağı, zeytinyağı veya avokado yağı tercih edilebilir. Günde 2- 3 porsiyon yağ tüketimi öneridir.
Şeker ve şekerli ürünler: Diyet programının sürdürülebilmesi için şeker tüketimine sınırlı DASH diyetinde yer verilir. Şekerli içecekler veya şeker ilaveli ürünler haftada 2 porsiyonu aşmayacak şekilde beslenmeye eklenebilir. Reçeller de bu gruba dâhildir.
Tuz kısıtlaması hayati önemlidir: Tuz tüketiminin artmasıyla birlikte böbreklerden sodyum atımının azalması hipertansiyonu tetikler. Sodyumun fazlalığı böbrek sodyum tutulumuna neden olur.
Doğru besinleri seçerek dengeli ve kaliteli beslenme ile yüksek tansiyonunuzu dengeleyebilirsiniz.
Ancak unutulmamalıdır ki beslenme programı kişiye özeldir ve her bireyin alması gereken porsiyon miktarları farklıdır. Bu nedenle tansiyon rahatsızlığı olan bireylerin doktor ve diyetisyen kontrolünde bu diyeti yapmaları gerekmektedir.
Sağlıkla kalın..