Milli Savunma Bakanı, Hulusi Akar'dan Libya'daki Antlaşma sürecine dair önemli açıklamalar geldi. Temasların hala sürdüğünü vurgulayan Akar, "Putin ve ekibinin çalışmalarını sonlandırmalarını bekliyoruz" açıklamalarında bulundu. Öte yandan Berlin'deki toplantı sürecine de dayanan Akar, "Pazar günü Berlin'de önemli bir sonuç" çıkabilir açıklamasını yaptı.
Hulusi Akar'ın açıklamalarındaki önemli satırbaşları ise şu şekilde;
"Güvenliğin bekası için çok çalışıyoruz, ne yapılması gerekiliyorsa yapılacaktır. Libyadaki Ateşkes süreci en kısa sürede sonuçlanacaktır. Ateşkes bitti açıklamalarının sahada herhangi bir karşılığı yok. Putin ve ekibinin çalışmaları var, bunu sonlandırmalarını bekliyoruz. Hafter bizden biraz daha süre istedi, henüz sonlandırılmış birşey yok. Pazar günü Berlin'de kesin bir karar çıkabilir, bu konferansa Trump haricinde liderlerin tamamına yakını katılacak. Hafter ve Saraç da katılacak, oradan sonuç çıkabilecektir. Suriye'de rejimin saldırıları devam ediyor, Ruslarla güvenli alan, bölge oluşturulması ve halkın orada kış dönemini geçirmesi için görüşmemiz var. İdlib gözlem noktasından çekilmemiz söz konusu değil. Araç gereç, mühimmat ile gerektiği kadar güçlendirildi. Bu konuda pazarlık söz konusu değil." açıklamalarında bulundu.
NE OLMUŞTU?
Türkiye'yi Libya'nın Trablus kentinde kurulu Ulusal Mutabakat Hükümetini (UMH) Tobruk merkezli General Halife Hafter güçlerine karşı koruma amacıyla askeri destek vermeye götüren süreç, 27 Kasım'da iki taraf arasında savunma ve güvenlik işbirliği ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması muhtıralarının imzalanması ile başlamıştı.
Türkiye, Libya ile varılan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasıyla ABD desteğiyle Yunanistan-Güney Kıbrıs-Mısır ve İsrail tarafından geliştirilen Doğu Akdeniz Doğal Gaz Forumu oluşumuna yanıt verirken, bölgedeki hidrokarbon paylaşım mücadelesinde önemli bir adım atmış oldu.
Ancak Türkiye açısından bu kazanımın korunması, Başbakan Mustafa Fayez al-Sarraj liderliğindeki UMH'nin varlığını sürdürmesine; yani, arkasına Rusya, Fransa, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi önemli güçleri alan Hafter'e karşı Trablus'u savunmasına bağlı.
Hafter, son dönemde giderek artan askeri destek sayesinde Trablus hükümetine yeni ve kapsamlı bir operasyon daha başlatmıştı.
LİBYA'DA İKİ FARKLI YÖNETİM BULUNUYOR
Arap Baharı olarak tanımlanan kitlesel halk hareketinin rejim karşıtı çatışmalara dönüştüğü ve Muammer Kaddafi'yi koltuğundan ettiği 2011 yılından bu yana siyasi istikrarın bir türlü sağlanamadığı Kuzey Afrika ülkesi Libya'da birden fazla yönetim bulunuyor.
Libya, 2014 seçimlerinin ardından siyaseten ikiye bölünmüştü.
Bunlardan birisi ülkenin doğusunda, Mısır sınırına yakın Tobruk'ta bulunan Temsilciler Meclisi ve diğeri de Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti.
Öte yandan IŞİD'in 2015'te varlığını hissettirdiği ülkede, örgüte bağlı savaşçılar Kaddafi'nin doğum yeri olan Sirte kentini ele geçirdi. Ancak Türkiye'nin de desteklediği Misratalı güçler, IŞİD'i aynı yıl içerisinde ortadan kaldırmıştı.
KİM KİMİ DESTEKLİYOR?
Merkezi Trablus'ta bulunan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere Türkiye, Avrupa Birliği ve uluslararası kurumlarca meşru kabul ediliyor ve destekleniyor.
Tobruk merkezli Hafter güçlerinin kontrolünde olan Temsilciler Meclisi'ni ise Mısır, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya'dan destek buluyor.