Birçok vitamin ve mineralden dolayı zengin olan kuru kayısı, vücuttaki serbest radikallerle savaşarak antitoksidan özelliği sağlar. Kalori ve yağ bakımından oldukça yüksek olan kuru kayısı, bol miktarda A ve C vitaminleri içerir.
Kalp ve şeker hastalığı için yüksek miktarda koruma sağlayabilen kuru kayısı flavonoidler adı verilen bir grup polifenol antioksidanlar bakımından da zengindir. Ayrıca vücutta birçok kronik hastalıkla bağlantılı olan oksidatif stresten korumaya yardımcı olur.
Kuru kayısı, A ve E vitaminleri ile göz sağlığını korumada da etkilidir. Zeaksantin antioksidanı içeren kuru kayısı, bu sayede göz sağlığını iyileştirmede faydalıdır. Kuru kayısı bu sayede yaşa bağlı meydana gelen göz hastalıklarının iyileşmesinde ve hafiflemesinde etkilidir.
Güneş, kirlilik ve sigara dumanı gibi durumlardan dolayı cilde nüfuz ederek kırışıklık, leke gibi birçok olumsuz duruma neden olan etkilerden kurtulmak için yüksek antitoksidan özelliğinden dolayı kuru kayısı tercih edilebilir bir üründür. İçeriğindeki C ve E vitaminler serbest radikallerle savaşarak güneşten dolayı oluşan UV ışınlarına ve çevredeki kirden tozdan gelebilecek etkilere karşı koruma sağlar. Cilt için iyi bir kolajendir.
Kayısının içeriğinden hem çözünür hem de çözünmez lif bulunduğundan kuru kayısı tüketildiği zaman sindirim sistemine yardımcı olarak bağırsakların iyileşmesine yardımcı olur. Sindirim sistemindeki hareketi geciktirerek faydalı bağırsak bakterilerini beslemeye yardımcı olur.
Potasyum bakımından zengin olan kuru kayısı tüketildiği zaman yüksek tansiyonu önlemeye ve felç riskini azaltmaya yardımcı olur.
Bazı araştırmalar kuru kayısı tüketiminin oksidatif streste başa çıkmada etkili olabileceğini söylüyor. Yüksek antitoksidan özelliğinden dolayı karaciğerlerden dolayı meydana gelebilecek olan hasarları iyileştirmede yardımcıdır.
İyi bir enerji kaynağı olan kuru kayısı günde yarım kaseden fazla tüketilmemelidir. Diyabet hastalarının kuru kayısı yerine taze kayısı tüketmeleri önerilir.