Camide verdiği, "Kızlar pantolon giymesin, kaşlarını almasın, üniversiteye gitmesin" vaazı sonrası gelen tepkiler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açığa alınan ilahiyatçı İhsan Şenocak, üç ay sonra göreve iade edildi.
İHSAN ŞENOCAK NELER SÖYLEMİŞTİ?
Şenocak konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ''Allah’ın(cc) ayetlerini okumaktan daha onurlu bir vazife ve bu yolda bedel ödemekten daha büyük bir şeref tanımıyorum.'' ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görevden alma bilgisinin ardından ise Şenocak takipçilerine itidal çağrısı yaparak "Bu hadise, kalem ve kelam zaferleriyle dolu tarihin akışı içerisinde küçük bir nokta bile değildir. Kardeşlerimi itidâle davet ediyorum." ifadelerini kullandı.
İHSAN HOCA NEDEN AÇIĞA ALINDI?
Dr. İhsan Şenocak'ın Cuma hutbeleri ve sohbetleri sosyal medya hesaplarından halkımızla paylaşılmakta ve çok geniş kitlelerce yakından takip edilmektedir. Yaptığı bazı sohbetler sebebiyle bazı kesimlerce eleştirilen İhsan Şenocak, doğru bildiklerini söylemekten çekinmeyen bir ilim adamı olarak bilinmekte. İhsan Şenocak Hoca'nın açığa alınması, sevenlerini çok üzdü. Yaptığı sivil toplum çalışmalarının yanında Samsun'da Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak vaizlik de yapan İhsan Şenocak açığa alındı. İhsan Şenocak'ın neden açığa alındığı bilinmese de tahminlere göre, hutbe ve sohbetlerinde dile getirdiği bazı hususlar, onun açığa alınmasının asıl sebebi olabilir.
İHSAN ŞENOCAK'IN TEPKİLERİ ÜZERİNE TOPLAYAN O AÇIKLAMALARI
İlahiyatçı İhsan Şenocak'ın, sürekli gerçekleştirdiği dinî söyleşilerden birinde kadınlar ile ilgili sarfettiği sözler tepki gördü. Şenocak, babalara ithafen söylediği sözlerinde, "Kızlarınız pantolon giyip okula giderken, 18 yaşında kaşlarını aldırırken yüreğiniz parçalanmıyorsa kıyamet günü cehennem sizi parçalayacak" iddialarında bulundu. Babalara "öğütler" vererek çocuklarını korumaları gerektiğini söyleyen Şenocak, babaları çobana, çocukları da koyunlara benzeterek "Nasıl ki bir çoban, koyunları ateşe atsa o çobanın ceza almasını istersiniz, bir baba da çocuklarını cehennem ateşinden korumalıdır" dedi.
İHSAN ŞENOCAK KİMDİR?
1974 yılında Samsun’da dünyaya geldi. İlkokuldan sonra hafızlık yaptı. 1994’te Samsun İmam Hatip Lisesi’nden 99’da Ondokuzmayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Okul yıllarında muhalled usulde İslâmî ilimler okudu.
2002’de Diyanet İşleri Başkanlığı İstanbul Haseki Eğitim Merkezi’ni bitirdi. 2004 yılında OMÜ İlahiyat Fakültesi İslâm Hukuku Anabilim Dalında “İslâm Hukuku’nda Taklit” konulu teziyle yüksek lisans yaptı.
Aynı fakültede “İslâm Hukuku’nda Örfün Hükümlere Etkisi” adlı tezini tamamlayarak doktor oldu. Diyanet İşleri Başkanlığında farklı kademelerde görev yaptı.
1996 yılında Yedibeyza dergisini neşretti. 2005-2010 yılları arasında yayımlanan İnkişaf dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. Milli Gazete ve Yeni Şafak’ta müstear isimle dizi ve düşünce yazıları yazdı.
2008’de Tv5’de “köprü” programını hazırlayıp sundu. Ülke tv ve çeşitli kanallarda programlar yaptı.
Müstear isimlerle farklı türlerde çok sayıda yazı kaleme aldı. Kurucusu olduğu ve kısa adı İFAM olan İlmi ve Fikri Araştırmalar Merkezi’nde tefsir, hadis, fıkıh, akâid, usûl, nahiv, mantık, kavâid ve makâsıd gibi temel ve yardımcı ilimler okutmakta, ayrıca araştırma merkezindeki hocalarla birlikte aylık ilim, fikir ve hareket dergisi olan Hüküm Dergisi ’nin ve İFAM‘ın aylık olarak Arapça neşrettiği “ألمجلة الحميدية/el-Mecelletü’l-Hamidiyye” dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapmaktadır.
Evli ve 3 çocuk babasıdır.
İTİDAL NEDİR?
‘İtidal’, dengeli olma, herhangi bir tarafa eğilmeme demektir. Adalet kelimesi ile aynı kökten gelmektedir.Kur'an-ı Kerim’de bulunmayan itidal kelimesi, hadislerde namazda ‘rükudan veya secdeden kalkıp doğrulma’ anlamında kullanılmıştır.Bir ahlâk terimi olarak itidal; ılımlı olma, duygu ve düşüncelerde aşırılıktan uzak kalma, orta yolu benimseme, musibet ve felâket anında düşünmeyi kaybetmemek, hiddet ve aşırılığa veya korkuya düşmemek gibi anlamlara gelmektedir.
İslâm’ın itidali tavsiye ettiğini gösterdiği halde, bu kelimeyi kullanmaksızın aynı kavramın başka sözlerle ifade edildiği pek çok örnek vardır: “Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne de kısarlar; (harcamaları) ikisi arasında orta bir yol olur.” ayeti harcamada itidali, (yani orta yolu); “Muhammed Allah’ın Rasûlüdür.
Ve onunla birlikte olanlar, kâfirlere karşı dirençli, kendi aralarında ise merhametlidirler...” [ayeti öfkede itidali, (yani şecaati, cesur olmayı) tasvir ve telkin eden birer örnek olarak gösterilebilir. Fatiha sûresinde ve Kur’an-ı Kerim’in daha bir çok yerinde geçen “sırat-ı müstakim” (dosdoğru yol) deyiminin ise, zaten itidal anlamına geldiği görüşü pek çok âlim tarafından benimsenmiştir.
Bunlara bakarak hep orta yolda bulunmayı özendiren, “işlerin hayırlısı ortada olandır” anlayışını vurgulayan ahlâkçılar, insanın daima aşırılıktan uzak kalmasını savunmuşlardır. İnsan iradesinin kuvvetlenmesi ve nefsin denetim altına alınabilmesi için itidal içinde yaşamanın büyük önem taşıdığına dikkat eden eğitimciler de, bunun gerçekleşebilmesi amacıyla, az yemek, az uyumak, az konuşmak ve cinsel hayatta aşırılıktan mümkün olduğunca uzak yaşamak gerektiğine her zaman işaret etmişlerdir.
İtidal erdemini kazanmanın yolu, sabır, tefekkür ve teenni ahlâklarından geçer. Musibetler veya ansızın gelişen olaylar karşısında sabır zırhını giyip teenni ile kuşandıktan sonra, itidal meyvesine ulaşmak mümkün olacaktır.