İkindi namazının sünneti ile yatsının ilk sünneti bazen terk edilebilir mi?

Farz namazların öncesinde ve sonrasında kılınan revâtip sünnetler, müekked ve gayr-i müekked sünnetler olmak üzere iki kısımdır.

Mükekked sünnet, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in kılmaya devam ettiği fakat bağlayıcı olmadığını göstermek amacıyla bazen terk ettiği; gayri müekked sünnet ise bazen kıldığı, bazen de terk ettiği sünnet demektir. Gayr-i müekked sünnetlere müstehap da denilmektedir. Müekked sünnetleri mazeret olmadan terk etmek doğru değildir. Mazeretsiz terk edilmeleri, ‘isâet’ yani yanlış ve kusurlu bir davranış olur; azap gerektirmese de ahirette kınanmayı gerektirir. Gayr-i müekked sünnetler ise mazeret olmadan da bazen terk edilebilirler. Bunları terk etmek kınanmayı gerektirmez (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, Riyad, 1423/2003, I, 218-221).


İkindi ile yatsı namazlarından önce kılınan sünnetler gayri müekked sünnettirler (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, Riyad, 1423/2003, II, 451-453). Bu duruma göre, bu sünnetlerin ara sıra kılınmamasından dolayı herhangi sakınca ve bir kınanma söz konusu olmaz

“Kabir- nur” namazı diye bir namaz var mıdır?
Peygamberimiz (s.a.s.) ve ashabından ‘kabir namazı’ adıyla kılınan bir namaz kılındığına dair bir rivayet ulaşmamıştır. Dolayısıyla bu niyetle namaz kılmak bidattir. Ancak kişi istediği vakit nafile olarak dilediği kadar namaz kılar ve arkasından yapacağı duada kabir azabı ve kabirdeki şerlerden Allah’a sığınabilir. Zira Hz. Muhammed (s.a.s.), duada kabir azabından Allah’a sığınmayı tavsiye etmiştir (Buhârî, Cenaiz, 86).
 

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

Din Haberleri