İlk Hedef Yeni Anayasa

İbrahim Ciminli

Cumhuriyet döneminde 1921, 1924, 1961, 1982 Anayasaları olmak üzere dört Anayasa yapılmıştır.
Türkiye de maalesef 1961 ve 1982 Anayasaları darbe Anayasalarıdır. En son 7 Kasım 1982’de kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası; 7 kısım, 177 madde ve 16 geçici maddeden oluşmaktadır.

1982 Anayasası’nda çok sayıda değişiklik yapıldı ancak, bunların bir bütünlük içerisinde ele alınıp tamamının yenilenmesi gerekiyor. Düzenleyici bir Anayasa olduğu için uygulamada zorluklar çıkmaktadır.

Anayasa genel kuralları belirler. Özgürlükçü olması gerekir.
Anayasa kalkınmanın da, toplumsal huzurun da, ekonominin de, Hukukun ve Adaletin de temelidir. Temeli sağlam olmayan hiç bir zemin üzerine güvenli bir bina yapamazsınız.

1982 Anayasası da, 1961 Anayasası da darbe Anayasalarıdır. Yeniden ele alınıp üzerine Türkiye yüzyılını inşa edeceğimiz, mümkünse çerçeve bir Anayasa, bu mümkün olmuyorsa daha az düzenleyici bir Anayasa yapmamız gerekiyor.

Darbe dönemlerinde yapılan Anayasalar, vesayet sistemi üzerine inşa edilmiştir, kanuncudur ve geniş düzenlemeler yer alır. Görünürde demokrasi vardır fakat uygulamada vesayet odaklarının onayına gitmeyen hiçbir karar uygulamaya konulamaz. Bu, her alanda ve her konuda vesayettir. Dernek yönetiminden, ülke yönetimine kadar yaygındır. Bir bakarsınız hiç beklemediğiniz bir konuda karşınıza anayasa engeli çıkar. Bu sistem tavşana kaç tazıya tut sistemidir. Eğer şu anda 1982 Anayasasına göre seçim ve yönetim sistemi olsaydı, henüz hükümet kurulamamıştı. Parlamenter sistem tam bir vesayet sistemiydi. Halk seçime gider fakat Başbakanın, Cumhurbaşkanın kim olacağına karar veremezdi. Sadece milletvekillerini seçerdi, ükeyi idare edecek lideri tayin etme yetkisi yoktu.

Yeni Anayasa konusunda maalesef muhalefet ayak diretiyor. Önceki dönemde iktidarın muhalefetle uzlaşarak hazırladığı Anayasa değişikliğine son anda muhalefet desteğini çekti. Hiç olmazsa uzlaşılan maddeleri değiştirelim teklifine bile muhalefet destek vermedi.

Aslında Türkiye’nin Anayasa’dan önce, muhalefetin muhalefet etme anlayışının değişmesi gerekiyor. Türkiye’nin yeni yüzyılda atılım yapabilmesi için yeni Anayasa şart. Ancak şimdiye kadar muhalefet bu konuda gereken desteği vermedi. Yani muhalefet sorunumuz var. Öncelikle yeni bir muhalefet anlayışı lazım! Çünkü bu muhalefet değişime karşı. Geriye gitmeye razı ancak ileri hamlelere engel. Bundan dolayı yeni Anayasa, Mecliste “makul muhalefet” ile 360 kabul sayısı sağlanarak halkoyuna sunulmalı ve halka sorulmalı. Gerisi boşa kürek çekmek olur.

Sivil ve milletin tamamını kucaklayan, ötekileştirmeyen, toplumun değerleri ile bütünleşen, özgürlükçü, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir Anayasa yapmak bütün partilerin ortak hedefi olmalıdır. Çünkü Türkiye’yi geleceğe taşıyacak yegane yol budur. Milletvekilleri ve tüm siyasi partiler Türkiye için büyük bir hizmet yapmak istiyorlarsa; yeni bir Anayasa için kolları hemen sıvamalı ve harekete geçmelidirler.

İlk yorum yazan siz olun