Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve İspanya, Netanyahu'nun işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Ürdün Vadisi'ni "İsrail'e ilhak etme" vaadi ile ilgili olarak ortak açıklamada bulundular.
Açıklamada, "Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve İspanya, Batı Şeria, özellikle Ürdün Vadisi ve Ölü Deniz'in kuzey kıyılarının muhtemel ilhakına yönelik açıklamadan derin endişe duyuyor. Bu açıklama gerçekleşirse, uluslararası hukuku ciddi şekilde ihlal edecektir" denildi.
Beş ülkenin, taraflardan, 1967 sınırlarına göre iki devletli çözüm ihtimalini tehlikeye sokan uluslararası hukuka aykırı hareketlerden uzak durmalarını istemeyi devam edeceği belirtilen açıklamada, "Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve İspanya, İsrail'in güvenlik hakkını tanıyor ve Gazze'den İsrail'e yönelik son saldırıları şiddetle kınıyor" ifadelerine de yer verildi.
İLK OLARAK TÜRKİYE TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Netanyahu'nun ilhak açıklamasına ilk Türkiye tepki göstermişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Seçim öncesi her türlü yasa dışı, hukuksuz ve saldırgan mesajları vermeye devam eden Netanyahu'nun seçim vaadi ırkçı bir Apartheid devleti. Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukukunu sonuna kadar savunacağız" ifadelerini kullanırken, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, "Bu açıklama Netanyahu’nun işgali meşrulaştırmaya çalışmasının bir diğer örneği. Yeniden seçilirse bu demokrasinin zaferi mi olacak, işgalin mi" demişti.
Aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, uluslararası topluma çağrı yapılarak "İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, 17 Eylül'de gerçekleştirilecek genel seçimleri kazandığı takdirde Batı Şeria'daki Ürdün Vadisi ile yasa dışı yerleşimleri ilhak edeceği yönündeki beyanları İsrail'in onlarca yıldır devam eden işgalinin ve hukuk tanımaz uygulamalarının yeni bir tezahürüdür. Bu gayrimeşru oldubitti teşebbüsü asla kabul edilemez. Tüm uluslararası toplumu İsrail'in uluslararası hukukun temel ilke ve normlarını pervasızca ayaklar altına alması karşısında sessiz kalmayıp, en güçlü şekilde tepki vermeye çağırıyoruz. Türkiye, kardeş Filistin halkının yanında durmaya ve Filistin Devleti'nin haklı bağımsızlık mücadelesini tüm gücüyle desteklemeye devam edecektir" denilmişti.