CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Seçim gecesi Genel Merkez'e davet ettik, gelmedi." iddialarına cevap veren Muharrem İnce, "Bu hayatımda gördüğüm en büyük siyasi yalan. Böyle bir davetin olduğunu ispatlasınlar siyaseti bırakırım." dedi.
24 Haziran seçimlerinde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Milliyet'ten Tunca Bengi'ye konuştu. İnce, 24 Haziran sürecini ve partideki genel başkanlık tartışmalarını değerlendirdi.
KURULTAY TARTIŞMALARI
Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bana bir felsefi derinlik gösterirseniz, bırakın kurultayı, yarın sabah koltuğu terk ederim." sözlerine Muharrem İnce şu şekilde cevap verdi:
"Bu da yeni bir kriter çıktı. Dünyada böyle bir kriter yok. Ee, ne yapacağız şimdi? Altı oktan vazgeçip yeni bir felsefi akım mı oluşturacağız? Bu ipe un sermek. Nedir yani, ne yapacağız? Yeni bir altı ok mu yazacağız? Bizim geçmişimiz, birikimimiz belli. Bütün değişimler sancılı olur. Bu mutlaka olacak, süreç biraz uzuyor sadece. Ama ben bu değişimden sadece lideri değil, yönetim anlayışını da kastediyorum. Kuralların hakim olduğu bir parti olmalıyız. Mesela son milletvekili seçiminde 81 vilayetin hiçbirinde ön seçim olmadı. Bu kuralsızlıktır, istediğin zaman yapıyorsun, istediğin zaman yapmıyorsun. Türkiye'de demokrasi isteyen bir CHP önce kendi içinde demokrasiyi yaşamalıdır, örnek olmalıdır. Bakın benim partimin içinde demokrasi var, Türkiye de böyle olacak diyebilmelidir. Yani Erdoğan'ı eleştiren, onun için tweet atan birisinin kapısına sabah 05.00'te polis geliyor, CHP yönetimini eleştiren bir kurultay delegesi de disipline gönderiliyor. Fark ne? Arada bir fark yok."
''İSPAT EDERSE, İSTİFA EDERİM''
Kılıçdaroğlu'nun "Seçim gecesi Genel Merkez'e davet ettik, gelmedi" iddialarına Muharrem İnce şöyle cevap verdi:
"Bıktım bunlara cevap vermekten. Bakın o gece çıkıp konuşsaydım da o zaman bir cümlemi alacaklardı, ona takılacaklardı, beni itibarsızlaştırmak için. Bana 15 milyon oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum: Bu oyunun parçası olmayın; birincisi bu. İkincisi, seçim sonuçları Genel Merkez'de, benim elimde veri yok. Televizyonlar kaybettiğimizi, Genel Başkan Yardımcısı ikinci tura kaldığını söylüyor. Ben çıkıp da ne diyecektim? Bir diğeri Sayın Genel Başkanım seçim gecesi beni davet etmiş, ben gitmemişim. Bu hayatımda gördüğüm en büyük siyasi yalandır. Bundan daha büyük bir yalan görmedim. Böyle bir davet olmadı. Bunu kim söylüyorsa yalan söylüyor. Artı, o gece için partinin yöneticileriyle şöyle kararlaştırmıştık; Buna Bülent Tezcan, Engin Altay, Yaşar Tüzün dahil. Dedik ki seçim 2. tura kalır, yakasındaki rozeti çıkarmış, Türk bayrağı takmış birisi olarak seçim sonuçlarını Genel Merkez'de izlersem 2. turda SP'liden, İYİ Parti'liden, MHP'liden oy isteyemeyiz. O gerekçeyle bir otele gittik. Bu benim görüşüm değildi. Bir konsensüs sonucu ikinci turu düşünerek otele gittik."