Siberkondria nedir?
Bu hastalık hayatımıza aslında internetin sık kullanılmaya başlamasıyla, yani 2002 yılında girdi. "İnternette hastalık arama hastalığı" olarak tanımlanan Siberkondria, bir nevi "Hastalık hastalığı" anlamına gelen Hipokondriyazis'in dijital versiyonu demek oluyor.
Çünkü internete erişimin kolaylaşması, insanların sağlıklarıyla ilgili endişelerini gidermesini de kolaylaştırıyor. Kişiler sahip oldukları herhangi bir sağlık şikayetini internette aratarak meraklarını gideriyor. Artık anormal bir davranış haline gelen, yani sık tekrarlanan bir durum haline gelen bu araştırma kaygısı, duygusal bir bozukluğa dönüşüyor.
Çoğu insanın başvurduğu bu yöntem ne zaman masum olmaktan çıkıp Siberkondria'ya dönüşüyor diye soracak olursanız şöyle açıklayalım:
Siberkondria, internette hastalık aramanın artık çok fazla ve gereksiz bir şekilde zaman harcama durumuna dönüşmesiyle bir hastalık olur.
Saatlerini harcayan ve internette yer alan pek çok bilgi kirliliğiyle kendisine yanlış tanılar koyan bir kişi, Siberkondria'ya yakalanabilir. Bu hastalığa sahip olanların çoğunlukla okuma yazma oranı yüksek olan kesimlerden çıktığı da tespit edilen ilginç bir durum.
Peki Siberkondria'ya yakalanan insanlar ne yaşar?
En ufak bir semptomu araştırarak onlarca hastalığa sahip olduğunu düşünebilir.
Aslında rahatlamak ve kafasındaki soru işaretlerinden kurtulmak için yaparken, pek çok olumsuz bilgiden etkilenebilir.
Okuyup araştırdıkça sağlığıyla ilgili endişesi artabilir.
Birkaç belirtiyi taşıyor olsa bile, kendisine kesin tanı koyup umutsuzluğa düşebilir.
En ufak bir belirtide ölümcül bir hastalığa sahip olduğunu düşünebilir.
Hiçbir bilimsel delile dayanmadan sunulan tedavi yöntemlerini uygulayarak kendisine zarar verebilir.
Gereğinden fazla ve bilinçsizce ilaç kullanabilir.