İstanbul'un su teminini sağlayan barajlardaki su seviyesi, son bir hafta içinde yüzde 1.06 azaldı. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, 26 Haziran tarihinde yüzde 44.68 olan baraj doluluk oranı, dün itibarıyla yüzde 43.62'ye düştü.
9 YILIN EN DÜŞÜK ORANI!
İSKİ istatistiklerine göre, 2 Temmuz tarihli baraj doluluk oranları şu şekilde kaydedildi: 2015'te yüzde 85.57, 2016'da yüzde 71.31, 2017'de yüzde 77.38, 2018'de yüzde 79.82, 2019'da yüzde 77.61, 2020'de yüzde 64.47, 2021'de yüzde 73.17, 2022'de yüzde 73.4.
Ömerli Barajı'ndaki su seviyesi yüzde 46.7, Darlık Barajı'nda yüzde 16.8, Terkos Barajı'nda yüzde 14.9, Büyükçekmece Barajı'nda yüzde 10.5, Sazlıdere Barajı'nda yüzde 6.6, Alibey Barajı'nda yüzde 2.2, Elmalı Barajı'nda yüzde 0.9, Pabuçdere ve Istrancalar'da yüzde 0.6, Kazandere'de ise yüzde 0.2 olarak kaydedildi.
İstanbul'un su temin ettiği barajlar ve göletler toplamda 868.68 milyon metreküp biriktirme kapasitesine sahipken bugün itibarıyla 378.89 milyon metreküp suya sahip.
İstanbul'daki günlük su tüketimi önceki gün itibarıyla 2 milyon 97 bin metreküp olarak gerçekleşti. Melen ve Yeşilçay'dan bu yıl toplamda 423.52 milyon metreküp su alındı. İçme suyu arıtma tesislerinden bu yıl kente verilen su miktarı ise 535.12 milyon metreküp olarak belirlendi.
4 AYLIK SUYUMUZ KALDI!
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, şu ifadelerle konuştu: "Bu miktar, Yeşilçay ve Melen hesaba katılmadan düşünüldüğünde, yaklaşık 4 aylık bir su stoğumuz olduğunu gösteriyor. Türkiye'de son 3 yıldır devam eden kuraklık, bu yılın şubat ayına kadar etkisini gösterdi. Mart ayıyla birlikte yağışlar Türkiye ve Marmara Bölgesi'nde artış gösterdi. Mart ayındaki yağış artışı, nisan ve mayıs aylarında da etkili oldu."
Prof. Dr. Toros, su tasarrufunun önemine vurgu yaparak, ocak ayında su seviyesinin yüzde 28.85'e düşmesiyle insanların su tasarrufu yapmaya başladığını belirtti.
Bahar aylarının yağışlı geçmesiyle birlikte insanların su tasarrufunu göz ardı etmeye başladığını ifade eden Prof. Dr. Toros, şunları ekledi: "Su sıkıntısı yaşamamak için başta İstanbul olmak üzere her yerde 3 yıllık su bütçesi planlarının uygulanması gerekiyor. Suyun her damlasının değerli olduğu ve dikkatlice kullanılması gerektiği, ayrıca Dünya Meteoroloji Teşkilatı tarafından da öneriliyor. Küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korunmak için yağmur hasadı gibi su tasarrufu önlemlerinin herkesin kendi ölçeğinde uygulanması ve suyun idareli kullanılması gerekiyor."
KAZANDERE BARAJI KORKUTUYOR!
İstanbul'a Trakya'dan da su sağlanıyor. Ancak Kırklareli'nin Vize ilçesi sınırlarındaki Kazandere, Pabuçdere ve Istancalar'da doluluk oranı neredeyse sıfıra düşmüş durumda.
Kuruyan barajlardan biri de Kazandere. Baraj alanı tamamen otlarla kaplanmış durumda. Besicilerin hayvanlarını baraj alanında otlattığı dikkat çekiyor. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, barajdaki su seviyelerinin düşmesinin temel sebebinin ne olduğunun artık bilindiğini belirterek, "İklim değişikliği, küresel ısınma, yağışların azalması, mevsimlerin kayması, bunlar hep bu bölgeyi etkileyen global ölçekte de kendini hissettiren iklim değişikliğinin sonuçları oluyor. Bu bölgede özellikle Akdeniz iklim kuşağında yer alan Türkiyemizde bu bölgede yağışlarda bir azalma su temininde bir zorlaşma meydana gelmiş durumda. Bu bölgedeki suyun yönetimi, suyun tüketimi konusunda iklim değişikliğini adaptasyon sağlayabilecek bir yaşamsal döngüye kavuşmamız gerekiyor" diye konuştu. Barajların bulunduğu Aksicim Mahallesi'nde yaşayan Hüseyin Duran (34) da "Önceki yıllarda buralarda, derelerde balık tutuyorduk. Bin bir çeşit balığımız vardı, yüzüyorduk" dedi.