İsrail'in Kudüs'ü başkent ilan etmesi ve ABD Başkanı Trump'ın bu kararı tanımasının ardından tüm Dünya adeta ayağa kalkarken bugün İstanbul'da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı'nda İsrail kararı protesto edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail'i sert bir dille eleştirirken vatandaş bu kongrenin neden toplandığını ve alınan kararları merak ediyor. İşte İslam İşbirliği teşkilatına dair merak edilenler ve daha fazlası..
(Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkelerin Liderleri)
İslam Konferans Örgütü, 1970 yılı Mart ayında Cidde'de toplanan İslam Ülkeleri Dışişleri Bakanları tarafından kurulmuştur. İslam ülkelerini çatısı altında toplamak üzere kurulan örgütün ismi 38. Dışişleri Bakanları toplantısında alınan karar gereğince İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) olarak değiştirilmiştir.
Üye Ülkeler: 57 üyesi bulunmaktadır.
Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Brunei, Burkina-Faso, Cezayir, Cibuti, Çad, Endonezya, Fas, Fildişi Sahili, Filistin, Gabon, Gambiya, Gine, Gine Bissau, Guyana, Irak, İran, Kamerun, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Komorlar, Kuveyt, Libya, Lübnan, Maldivler, Malezya, Mali, Mısır, Moritanya, Mozambik, Nijer, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Surinam, Suudi Arabistan, Tacikistan, Togo, Tunus, Türkiye, Türkmenistan, Uganda, Umman, Ürdün, Yemen, Suriye (Üyeliği 14-15 Ağustos tarihlerinde düzenlenen 4. Olağanüstü İİT Zirvesi’nde askıya alınmıştır.)
Gözlemci ülkeler: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kıbrıs Türk Devleti adıyla), Bosna-Hersek, Orta Afrika Cumhuriyeti, Rusya, Tayland.
Türkiye’nin Üyelik Durumu: Kuruluşundan bu yana üyedir.
Örgütün Tarihçesi:
İslam Konferansı Örgütü, 21 Ağustos 1969 tarihinde İsrail'in işgali altında bulunan Kudüs'teki, Al-Aksa Mescidi'nin yakılmasının İslam dünyasında uyandırdığı tepki üzerine, 22–25 Eylül 1969 tarihlerinde Rabat’ta ilk kez düzenlenen İslam Zirve Konferansında alınan bir kararla kurulmuştur. Örgütün ismi 2011 Haziran ayında Astana’da düzenlenen 38. Dışişleri Bakanları Konseyi’nde İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) olarak değiştirilmiştir.
1970 Mart ayında Cidde’de gerçekleştirilen Birinci İslam Dışişleri Bakanları Konferansında Genel Sekreterliğin oluşturulmasına ve Sekretaryanın, Kudüs’ün kurtarılmasına kadar, Cidde'de faaliyet göstermesine karar verilmiş, ayrıca bir Genel Sekreter atanmıştır.
İİT Zirve Toplantıları: Teşkilatın en üst düzeyde karar alma organı olan Zirve toplantıları her üç yılda bir, Devlet ve Hükümet Başkanları seviyesinde düzenlenmektedir. İhtiyaç duyulduğunda, olağanüstü zirve toplantısı da yapılabilmektedir. Üye ülkeler zirve toplantılarına coğrafi gruplar (Arap, Asya ve Afrika) esasında dönüşümlü olarak evsahipliği yapmaktadır. Bu kural diğer İİT toplantıları için de geçerlidir. Kuruluşundan bugüne kadar çeşitli üye ülkelerin evsahipliğinde 13 Zirve, 5 Olağanüstü Zirve toplantısı düzenlenmiştir. Son Olağanüstü 5. Zirve 6 Mart 2016 tarihinde Cakarta’da, 13. Zirve toplantısı, 14-15 Nisan 2016 tarihlerinde “Adalet ve Barış için Birlik ve Dayanışma” temasıyla İstanbul’da gerçekleştirilmesiyle ülkemiz İİT Zirve Dönem Başkanlığını üstlenmiştir. Bir sonraki 12. İslam Zirve Toplantısı’nın 2019 yılında Gambiya’da düzenlenmesi öngörülmektedir.
Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK)Toplantısı: Her yıl bir üye ülkede düzenlenmektedir. 1976 yılında 7. İslam Dışişleri Bakanları Konferansı (DBK), 1991 yılında 12. DBK ve 2004 yılında 31. İDBK İstanbul’da gerçekleştirilmiş ve ülkemiz üç kez DBK Dönem Başkanlığı yapmıştır. 44. DBK toplantısı Fildişi Sahili Cumhuriyeti’nde düzenlenecektir.
Genel Sekreter: 1 Ocak 2005 tarihinden bu yana İİT Genel Sekreteri olan Prof. Dr. Sayın İhsanoğlu, bu görevi üstlenen ilk Türk vatandaşıdır. Prof. İhsanoğlu’nun görev süresi, 18-20 Haziran 2008 tarihlerinde Kampala/Uganda’da düzenlenen 35. Dışişleri Bakanları Konseyi tarafından 1 Ocak 2009’dan itibaren 5 yıllığına ikinci bir dönem için uzatılmıştır. Suudi Arabistanlı eski Bakan Dr. İyad Medeni 12. Zirve Toplantısında yeni Genel Sekreter olarak tayin edilmiş olup, 2014 yılı başında görevi devralmıştır. 31 Ekim 2016 tarihinde Dr. İyad Medeni görevinden istifa etmiştir. 17 Kasım 2016 tarihinde Mekke’de yapılan İİT Dışişleri Bakanlarının Olağanüstü Toplantısında İİT Genel Sekreterliğine Suudi Arabistan’ın adayı Yousef Ahmad Al-Othaimeen oybirliğiyle seçilmiştir.
İİT Şartı: 1972 yılında Rabat’ta yapılan üçüncü İslam Dışişleri Bakanları Konferansında kabul edilen İKÖ Şartının yerine 14 Mart 2008’de Dakar’da yapılan 11. İKÖ Zirvesi’nde kabul edilen yeni Şart Örgütün temel kurucu belgesidir. Şart, Örgütün amaçlarını, prensiplerini beyan eder, üyelik, gözlemcilik, organlar, uyuşmazlıkların barışçı halli, bütçe ve maliye ve işleyiş kuralları belirler.
1972 tarihli eski Şartı değiştiren ve yerine geçen yeni Şart, Örgütün reformu yolunda en önemli dönüm noktasını oluşmaktadır. Yeni Şart, Örgütün 1972 yılından bu yana geçen zamanda uluslararası alanda meydana gelen köklü değişiklikler sonucunda ortaya çıkan yeni ortamda İslam ülkeleri arasında çağdaş ihtiyaçlara uygun işbirliği ve faaliyetler için gerekli yasal zemini ve organları oluşturmaktadır. Şart’ın metnine http://www.oic-oci.org/is11/english/Charter-en.pdf adresinden ulaşılabilmektedir.
İİT’de Reform ve 10 Yıllık Eylem Planı: 2016-2025 yıllarını kapsayacak yeni 10 Yıllık Eylem Programı 13. İslam Zirvesi vesilesiyle nihaileştirilmiştir.
Program; siyasi irade, dayanışma ve ortak İslam hareketi, ılımlılık ve İslam’ın hoşgörü anlayışı, İslam hukuku, İslam Fıkıh Akademisi, terörizmle mücadele, İslamofobi ile mücadele, insan hakları ve iyi yönetişim, Filistin ve işgal edilmiş Arap toprakları, çatışmaların önlenmesi ve çözümü, barış tesisi, ekonomik işbirliği, İslam Kalkınma Bankasının desteklenmesi, doğal afetler karşısında sosyal dayanışma, Afrika’da yoksullukla mücadele, yüksek öğretim, bilim ve teknoloji, İslam dünyasında kadın, genç ve çocuk hakları ve aile, üye ülkeler arasında kültürel değişim başlıkları altında detaylandırılan kapsamlı bir yol haritasıdır.
Türkiye’nin Örgüt’le İlişkileri
Türkiye, İİT’ye kuruluşundan bu yana üyedir ve faaliyetlerine faal katkı yapmaktadır.
KKTC 1979 yılından bu yana İİT’te gözlemci statüsüne haiz olup, İİT Zirvesi ve Dışişleri Bakanları Konseyi toplantılarına düzenli olarak katılmaktadır. Daha önce “Kıbrıs Türk Müslüman Topluluğu” adıyla İİT’de temsil edilen KKTC’nin, 14-16 Haziran 2004 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen 31. İslam Dışişleri Bakanları Konferansı’nda (İDBK) Annan Planında zikredildiği şekliyle “Kıbrıs Türk Devleti” adıyla temsili kararlaştırılmıştır. Zirve ve Dışişleri Bakanları Konseyi’nde “Kıbrıs’ta Durum” başlığıyla kabul edilen kararlarla, İİT, KKTC ile işbirliği ve dayanışmasını teyit etmekte, Kıbrıs sorununun çözümüne destek vermektedir.
İİT ayrıca, Yunanistan, Batı Trakya Türk Azınlığı konusunda her yıl kabul ettiği kararlarla, Azınlığın hak ve çıkarlarının korunmasına ve sorunlarının çözümünü desteklemektedir.
Ülkemizdeki İİT Kuruluşları: Ülkemiz Teşkilatın;
-bir Daimi Komitesine;
• İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK)
-bir uzmanlık kuruluşu temsilciliğine
• İslam Kalkınma Bankası Türkiye Ofisi (İKB)
- iki alt kuruluşuna;
• İslam Ülkeleri İstatistik Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC)
• İslam İşbirliği Teşkilatı İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA)
-ve altı bağlı kuruluşuna;
•İslam İşbirliği Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF-DC)
•İslam Ülkeleri Müşavirler Federasyonu (FCIC)
• İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC)
•İslam İşbirliği Teşkilatı yayıncılık Düzenleyici Otoriteleri Forumu (IBRAF)
•İslam Oşinografi Merkezi (INOC)
•İslam Ülkeleri Çimento Birliği (ICA)
evsahipliği yapmaktadır. Sözkonusu kuruluşlar ve Komite görev yönergeleri çerçevesinde üye ülkeler arasındaki işbirliğini artırmaya yönelik çeşitli projeler üretmekte ve mevcut projelere destek vermektedir.
Ülkemiz ayrıca, “Kadının, İİT Üyesi Ülkelerin Kalkınmasındaki Rolü konulu 6. Bakanlar Konferansı’nın Dönem Başkanı” sıfatıyla, İİT İstişari Kadın Konseyi dönem başkanlığını da yürütmektedir. İİT İstişari Kadın Konseyi Başkanı Sayın Esra Albayrak’tır.
Ülkemizin, İİT Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezi ile İİT Medya Forumu’na evsahipliği yapması da öngörülmektedir.
İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) : Başkanlığı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından deruhte edilmekte ve her yıl ülkemizde bir kez Bakanlar düzeyinde, bir kez de teknik düzeyde İzleme Komitesi toplantısı düzenlenmektedir.
İSEDAK’ın yeni Stratejisi ve gözden geçirilmiş Tüzüğü 2012 yılında Mekke'de yapılan 4. Olağanüstü İslam Zirvesi'nde kabul edilmiştir. Yeni İSEDAK Stratejisi İstanbul'da düzenlenen 13. İslam Zirvesi Nihai Bildirisinde teyit edilmiştir.
Strateji ile birlikte hayata geçirilen Çalışma Grupları ve İSEDAK Proje Finansmanı enstrümanları giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bir İİT Tahkim Merkezi kurulması ve İİT Tercihli Ticaret Sistemine biran önce işlerlik kazandırılması, ülkemizin İSEDAK kapsamındaki öncelikleri arasında bulunmaktadır. İSEDAK 33. Bakanlar Toplantısı 20-23 Kasım 2017 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecektir.
Diğer İİT Kuruluşları: Merkezi İstanbul’da bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) alanında ürettiği somut projeler ve yapılan çalışmaları bakımından üst düzey performans sergilemektedir.
İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi de (SESRIC) Ankara’da etkin ve görünür faaliyetler gerçekleştirmektedir.
2005 yılında ilgili kuruluş statüsü kazanmış olan İstanbul’da kaim İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF-DC) faaliyetlerini sürdürmektedir.
İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) 2-3 Ağustos 2010 tarihindeki Ankara’da yapılan ilk Genel Kurul Toplantısı sonrasında faaliyetine başlamıştır.
NELER KONUŞULDU?
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:Kudüs’ün kardeşi İstanbul’dan, tüm kardeşlerime, Kudüs dostlarına selamlarımı yolluyorum.Bugün burada İslam’ın ilk kıblesi ve El Aksa’nın şehri Kudüs’ümüzün tarihi statüsüne yapılan tecavüzü ele almak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Davetime icabet ederek, Müslümanlarla birlikte tüm insanlık için tarihi önemi olan toplantıya iştirakiniz için her birinize teşekkür ediyorum.ABD’nin Başkanı uluslararası hukuku hiçe sayarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıklamıştır.Hiç uzun söze gerek yok, Kudüs’te bu kadim şehrin sokaklarında birkaç dakika dolaşan herkes orasının işgal altında olduğunu anlayacaktır.
“BÖYLE BİR KARARIN AÇIKLANMASININ HİÇBİR HÜKMÜ OLAMAZ”
Zaten işgal altında olan bu şehirle ilgili böyle bir kararın açıklanmasının hiçbir hükmü olamaz. ABD’nin veto yetkisine sahip olduğu BM Güvenlik Konseyi’nin 1980 tarihinde aldığı karara göre hiçbir ülke Kudüs’te büyükelçilik bulunduramaz. Nitekim ABD’nin bu hukuksuz kararına sadece Kudüs’ü işgal altında tutan İsrail destek vermiştir. Bu gayri meşru kararı kabul etmeyen tüm ülkelere teşekkür ediyoruz.
“FİLİSTİNLİLERİN CEZALANDIRILMALARI ANLAMINA GELİYOR”
Sayın Papa dahil olmak üzere, şu ana kadar yaptığım tüm görüşmelerde bu kararlı duruş teyit edilmiştir. İslam ülkeleri de ABD’nin Kudüs’le ilgili kararını külliyen reddetmiştir. Zirve dönem başkanı olarak, dünya kamuoyuna çağrıda bulunarak bu kararın vicdan, hukuk, ahlak ve tarih önünde hükümsüz olduğunu ilan ettik. Bu karar her şeyden önce barıştan yana tavır koyan, barışı isteyen taraf olduğunu defalarca ispatlayan Filistinlilerin cezalandırılmaları anlamına geliyor.Bu karar şimdi sizlere haritada da göstereceğim. 1947’den bu yana Filistin’de neler oldu bunu görmenizde büyük faydalar var.Sene 1947, BM paylaşım planı. Bu paylaşım planında Filistin ciddi manada küçülme yaşıyor, İsrail ise büyüyor. Sene 1949 – 67 arasına bakıyoruz, Filistin ciddi manada küçülüyor, İsrail ise büyümeye devam ediyor. Ve geliyoruz bugüne. İşte buyurun, şu anda 1947’de İsrail neyse, şimdi de Filistin ne yazık ki aynı duruma getirildi.
“BÖYLE BİR TAKSİMİ İNANIN KURT KUZU MÜCADELESİNDE KURT BİLE YAPMAZ”
Böyle bir taksimi inanın kurt kuzu mücadelesinde kurt bile yapmaz. Ama bu taksim, işte burada yapıldı. Sizlere ayrıca bunların birer tablo üzerinde de dağıtılmış olması lazım. Zaten de biliyorsunuz. 1947’den günümüze işte Filistin toprakları bu hale getirildi. Bu şunu gösteriyor, İsrail bir işgal devletidir. Bunun yanında İsrail aynı zamanda bir terör devletidir.
“BU İŞGALCİ DEĞİL DE, TERÖRİST DEĞİL DE NEDİR?”
“Erdoğan niye böyle söylüyorsun?” Nasıl söylemeyeyim? 10 yaşındaki çocukları o terörist askerler alıyor gözaltına ve demir kafeslerin içine bunları yığıyorlar. Gözleri bağlanıyor, ve 14 yaşındaki çocuk dipçikleniyor. Öbür tarafta bir yavru, kız çocuğu. Annesi yavrusuna sarılıyor ve o tabloda bakıyorsunuz anne dipçikle dövülüyor ve o çocuk elinden alınıyor. Bu işgalci değil de, terörist değil de nedir? Bunun izahı var mı? İnsan olan, vicdan sahibi olan buralardan gerekli dersi alması lazım. Şuraya bak, 20’ye yakın asker, o çocuk gözleri bağlı, yüzü kan revan içinde.
“EY TRUMP SANA DAHA NEYİ ANLATALIM”
Bunu ispat etmek için, ey Trump sana daha neyi anlatalım? Her şey ortada. İsrail’e zaten bir şey anlatmamıza gerek yok.“
BU ÖDÜLÜ VEREN TEK BAŞINA DA OLSA ŞU ANDA TRUMP’TIR”
Tabi bu kararla işgal, abluka, yasa dışı yerleşimler, ev yıkma, yerinden etme, arazi ve mülk gasp etme ev cinayet suçlarının faili İsrail yaptığı tüm terör eylemleri için adeta ödüllendirilmiştir. Bu ödülü veren tek başına da olsa şu anda Trump’tır. Ben yaptım oldu demekle, bu dünyada hiçbir şey olmuyor. Dünya sizden ibaret değil, BM’nin üyesi 196 üye var. Bütünüyle bu karar içerisinde şüphesiz ki 196 dünya ülkesinin buna tavır koyacağına inanıyorum.