Çanakkale Kara Savaşları'nın 104. yıldönümü münasebetiyle Çanakkale Şehitler Abidesi'nde tören düzenlendi. Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Bugün dünyada hızla yayılan ırkçılık ve islamofobiye en anlamlı cevap bu topraklarda verilmiştir" dedi.
Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'nde düzenlenen tören, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına çelenk bırakılması, saygı duruşu, saygı atışı ile İstiklal Marşı eşliğinde bayrağın göndere çekilmesiyle başladı.
Törende konuşan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, "104 Yıl önce ülkeleri için burada bulunan ve burada hayatlarını kaybeden İtilaf Devletlerine mensup askerler de Atatürk'ün dediği gibi bu topraklarda huzur içinde yatıyorlar. Onlar artık, bu toprakların evlatları olmuşlardır. Bugün burada onları da anıyoruz. Bugün atalarını anmak için aramızda olan yabancı misafirlerimize de daha önce olduğu gibi şimdi de Türk misafirperverliğini göstereceğiz. Savaştan sonra ülkelerimiz arasında kurulan dostlukları karşılıklı olarak muhafaza edeceğiz. Ülkemize ziyaret amacıyla gelen tüm yabancı misafirlerimizi en iyi şekilde bu topraklarda ağırlayacağız. Ülkemize ve Çanakkale'ye daha sık ve daha kalabalık gelmelerini bekleyeceğiz. Bizler, vatan toprakları altında kefensiz yatanları unutmadık, unutmayacağız. Bize bu toprakları vatan yapanları her zaman hayırla yad edeceğiz. Çanakkale Ruhuna her zaman sahip çıkacağız. 104 yıl önce bu topraklarda şehit olan Mehmetçiklerimizi, gazilerimizi rahmetle ve şükranla anıyoruz. Onları hayırla yad ediyoruz. Allah onlardan razı olsun. Başta Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm komutanlarımızı saygı, rahmet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun. 104 yıl önce bu topraklarda ülkelerinin çıkarları için hayatlarını kaybeden İtilaf Devletleri askerlerini de anıyorum. Bu topraklarda huzur içinde uyusunlar" dedi.
"Şanlı bayrağımız, bu aziz vatan toprakları üstünde sonsuza kadar dalgalanacaktır"
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Dündar Şahin Güngör, "Dünya ve Türk tarihi için en önemli dönüm noktalarından biri olan milletimizin var oluş mücadelesinde, eşine rastlanılmamış kahramanlıklarla destanlaşan Çanakkale Zaferi'nin 104'üncü yılında manevi huzurlarında bulunduğumuz aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz. Kara Savaşları'nın devam ettiği 8,5 ay boyunca; daracık bölgelerdeki siper hatlarımıza saatlerce süren bombardımanlarda, binlerce top mermisi atılmış, sayısız hücumlar gerçekleştirilmiş, ancak kahraman Mehmetçiği mevzilerden söküp atmak mümkün olamamıştır. Mehmetçik üzerine yağdırılan çelik yağmurlarına aldırmamış, vatanını savunmak uğruna gözlerini kırpmadan ileri, daima ileri atılmış düşman postallarının aziz vatan topraklarında daim kalmasını engellemiş, şairin söylediği gibi "Sellercesine" ileri atılarak geleceğine sıkılan kurşunlarla bedenin siper etmiştir. "Bir kahraman takım ve Yahya Çavuştular, Tam üç Alayla burada gönülden vuruştular, Düşman, tümen sanırdı, bu şaheser eserleri, Allah'ı arzu ettiler, akşama kavuştular. İtilaf Kuvvetleri, yenilgiyi kabul ederek mağrur bir şekilde geldikleri Çanakkale'den, mağlup bir şekilde 9 Ocak 1916 gününün geride Mehmetçiğin süngüsüyle can veren binlerce askerini bırakarak, topraklarımızı terk etmek zorunda kaldılar. Çanakkale'de devleşen, gönüllerimizde ebedileşen ve tarihin altın sayfalarında destanlaşan yüce kahramanlar, huzur içinde uyuyunuz, geçtik vermediğiniz bu vatan emin ellerdedir. Uğruna hiç düşünmeden canlarınızı feda ettiğiniz şanlı bayrağımız, bu aziz vatan toprakları üstünde sonsuza kadar dalgalanacaktır" şeklinde konuştu.
"Eski İtilaf Devletleri adına Çanakkale, Gelibolu'nun hatırası ve ortak geleceğimiz önünde saygıyla eğiliyorum"
İtilaf Devletleri adına konuşan Birleşik Krallık Kara Kuvvetleri Komutanı General Sir Mark Carleton-Simith ise "Büyük büyük babam, ki kendisi bir yüzbaşıydı, burada hayatını kaybetti. Suvla Körfezinde bir yerde. Mezarı belli değil. Ama ismi bir gün Cape Helles anıtı üzerinde yazıyor. Ben onun ailesinden bu güzel yarımadayı ziyaret eden ilk kişiyim. Ailem burayı hep, "Yabancı toprakların, hep İngiltere olacak bir köşesi" olarak düşündü sadece. Bu nedenle bugün eski İtilaf Devletlerini temsilen burada bulunmak ve 104 yıl önce burada gerçekleşen büyük askeri karşılaşma sırasında her iki tarafında verdiği hizmetleri, yaptığı fedakarlıkları ve çektiği çileleri anmak benim için büyük bir onurdur. Savaş, çarpışanların kişisel özelliklerini daha da kuvvetlendirir. Bu sahillerde, vadilerde ve bu kutsal topraklardaki çam ormanları içinde çarpışırken, hayatını kaybeden yüz binlerce kişi içinde, her tarafta çok sayıda kahraman vardı. Ve aylarca süren acıya rağmen, savaşan herkesin birbirine duyduğu saygıyı gösteren olağanüstü insanı örnekleri vardı. Örneğin, Anzak Körfezinde savaşan Türk ve Avustralyalı askerler ölülerini haysiyetli bir şekilde gömmek için savaşa ara verdiler. Mustafa Kemal'in Kurmay başkanının anılarında yazdığı gibi "Savaş meydanında binlerce ölümüz vardı-Kahramanlığımızın bir göstergesi. Bu görüntü karşısında en merhametliler bile acımasız olmalı ve en acımasızlar bile ağlamalı" bugün, Türkiye ve eski Osmanlı İmparatorluğu, Birleşik krallık ve İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda, Birleşik Hindistan ve diğer Milletler Topluğu, Fransa ve diğer denizaşırı ülkelerden gelip, ızdırap dolu Gelibolu Muharebesinde hayatlarını kaybeden veya yaralanan askerleri saygıyla anıyoruz. Burada yaşanan acılar ve kayıplar, büyük bir hüzün kaynağı olduğu kadar, Birinci Dünya Savaşı'nın kum, çamur ve küllerinden doğan genç ve yeni devletler için aynı zamanda bir gurur ve ilham kaynağı olmuştur. Bu trajik muharebenin sonucunda ortaya çıkan kazanım, bize bugün burada bulunan herkesin görevini, geçmişten dersler alınması ve geleceğe bakılması gerektiğini öğretmesidir. Yaşanan onca şiddetli çarpışmaya rağmen, acımasız tarihsel düşmanlığın yerini güçlü dostlukların ve sağlam ittifakların almış olması burada yaşananlara uygun bir mirastır. Türkiye ve Büyük Britanya'nın karşı saflarda olmasının üzerinden 100 yıl geçtikten sonra şimdi NATO müttefikleri ve birbirine güvenen dostlar olmaları, uzlaşmanın değerini sergileyen önemli bir göstergedir. Hep birlikte geçmişte savaşmış bu insanları onurlandırmalı ve gelecekte savaşmaya daha az ihtiyaç duyacağımız bir dünya meydana getirmek için çaba harcamalıyız. Gelin hep birlikte uluslararası hukukun üstünlüğüne, anlaşmalara ve bağlayıcı sözleşmelere uyulması için tek ses olalım. Doğru olan şeyi gördüğümüzde, gelin sonuna kadar savunalım. Yanlış olan bir şey gördüğümüzde gelin olun ısrarlı bir şekilde düzeltmeye çalışalım. Bugün burada temsil edilen bütün ülkelere en içten ve samimi duygularımı sunuyorum. Düşmanlığı empatiye, yaraları dostluk bağlarına çevirelim. Bu tören, anma ve uzlaşmanın sonuna kadar yaşandığı bir ortam olsun. Hepimiz hayatını kaybedenlerin anısını ve yaşayanların geleceğini saygıyla kucaklayalım. Gelibolu'da Tümen Komutanlığı yapan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu Ata'sı Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini hatırlayalım; "Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar, burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükut içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." Eski İtilaf Devletleri adına Çanakkale, Gelibolu'nun hatırası ve ortak geleceğimiz önünde saygıyla eğiliyorum" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti adına konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "104 yıl önce Türk milleti vatanına duyduğu aşkın ve mukaddesatına karşı beslediği sarsılmaz bağlılığın çelikleştirdiği iradesiyle, bu topraklarda yeni bir destan yazmıştır. Sayılı silahı, sınırlı cephanesiyle Mehmetçik, zamanın en gelişmiş ordularını denizden sonra karada mağlubiyete uğratmıştır. Bu zafer, dünya askeri ve siyasi tarihinde büyük etki yapmış, milli tarihimizde ise istikbalimizi şekillendiren bir dönüm noktası olmuştur. Çanakkale Savaşı'ndaki ruh, Türk milletinin varlık mücadelesi verdiği Kurtuluş Savaşı'nın fikri ve manevi özünü teşkil etmiş, istiklalin kazanılacağına olan inancın ve güvenin tesisinde büyük rol oynamıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinde yatan her düşünce, her değer, Gazi Mustafa Kemal ile birlikte Çanakkale'den Samsun'a oradan da bütün Anadolu'ya taşınmıştır. Çanakkale müdafaası, aziz milletimizin sadece vatan topraklarını savunduğu bir mücadele değildir. Mehmetçik savaş alanında, inancı gereği taşıdığı metaneti ve merhametiyle insanlık değerlerini de savunmuş, korumuş ve kurtarmıştır. Bugün dünyada hızla yayılan ırkçılık ve islamofobiye en anlamlı cevap bu topraklarda verilmiştir. Dürüst bir niyet, temiz bir kalple bu cevabın izini süren herkesin yolu Çanakkale'ye düşecek ve aradığını burada bulacaktır. Bu gördüğümüz ay yıldızlı al bayrağın altında, dünyanın dört bir yanından gencecik canlar yatmaktadır. Türk bayrağını gökte dalgalandıran ve her daim dalgalanmasını sağlayacak olan manevi rüzgarın ve ruhun altında, korkudan azade, yabancılıktan ve yalnızlıktan uzak olduklarını biliniz. Atatürk'ün annelere o veciz ifadesiyle, "evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." Bu anlayışın ve düşüncenin hiçbir zaman unutulmaması gerektiğine inanıyorum. Bugün Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün çabalarına rağmen, birilerinin inatla görmek istemediği insanlık değerlerini, birbirleriyle savaşırken gören ve gönüllerinde karşılıklı anlayış ve saygıyı yeşerten atalarımızın bir asır önce verdiği mesajı bütün dünyanın anlamasını umut ediyorum. Ebediyete uğurladığımız tüm şehit ve gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.
Törende Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Çanakkale'de şehit düşen askerler için dua edildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğunun Mehteran gösterisinin ardından tören geçişi yapıldı. Tören geçişine Türk askerleri, yabancı askerler, gaziler, izciler ve Çanakkale Kara Savaşlarında şehit veren liselerin öğrencileri katıldı.
Türk Yıldızları'nın gösterisi yerli ve yabancı izleyicilerden büyük ilgi gördü.
Türk Yıldızları'nın gösteri sunduğu törenler, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un şehitlik defterini imzalamasının ardından şehit mezarlarına karanfil bırakılmasıyla sona erdi.
Törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Avustralya Genelkurmay Başkanı Angus Campbell, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Kara Kuvvetleri Komutanı General Sir Mark Carleton Smith, İngiltere Kara Kuvvetleri Komutanı General Mark Alexander Popham Carleton, Fransa Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı Sylvain Guıaugue, Yeni Zelanda Meclis Başkanı Rt Hon Trevor Mallard, Yeni Zelanda Büyükelçisi HE Ms Wendy Hinton, Yeni Zelanda Milletvekilleri Hon Dr Nick Smith, Gareth Hughes, Hon Nicky Wagner, Angie Warren-Clark ve Çanakkale Avustralya Konsolosu Dylan Walsh Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, 1.Ordu Komutanı Musa Avsever, 2'nci Kolordu Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Levent Kerim Uça, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu ile çok sayıda yerli ve yabancı davetli katıldı.