İSMET IRAZ KİMDİR?
Türkiye’yi taekwondo sporu ile tanıştıran; bu sporun sevilmesinde, yayılmasında ve uluslararası alanda söz sahibi olmasında büyük emeği geçen İsmet Iraz, 1946 yılında Ankara’da doğdu. 1973 yılında Dublin’de yapılan Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazandı. Milli Takım Teknik Direktörü olarak, 20 yılı aşkın süre görev aldı. Ankara ve Danimarka’daki Avrupa Şampiyonalarında aldığımız toplam madalya sayısı ve kürsünün, bir ve ikinci basamağına çıktığımız turnuvalar, unutulmaz başarılar olarak spor tarihimize önemli başarılar kazandırdı.
Uzun süredir tedavi gören İsmet Iraz böbrek ve solunum yetmezliği nedeniyle bu sabah hayatını kaybetti. Iraz’ın cenazesi yarın 19 Mayıs Spor Kompleksi içinde bulunan İsmet Iraz Taekwondo Salonu önünde yapılacak törenden sonra Karşıyaka Mezarlığı’nda kılınacak öğle namazından sonra toprağa verilecek.
Türkiye’ye tekvandoyu getiren isim olarak bilinen İsmet Iraz, sporcu ve milli takımlar teknik direktörü olarak bu branşa uzun yıllar hizmet etti. Iraz’ın milli takımlar teknik direktörlüğü yaptığı dönemlerde, milli sporcular katıldıkları uluslar arası organizasyonlarda çok sayıda madalya kazandı.
Iraz, sevecen ve babacan yapısının yanı sıra disipline önem vermesi ile bilinirdi.
70’li yılların başında karateyi öğrenebilmek için Japonya’ya giden Iraz, aylarca bu ülkede kaldı. Sonra Korelilerin milli sporu olan tekvandoya merak sardı ve Kore’ye geçti. Kurslara katıldı. Oradan da başta Çin, Taiwan, Hongkong ve Tailand olmak üzere, tüm Uzak Doğu’yu gezdi ve aralıklarla 3-4 yıl burada kaldı.
1973 yılında İrlanda’da yapılan Dünya Tekvando şampiyonasında birincilik kürsüsüne çıktı.
İngilizce öğrenebilmek için gece gündüz çalıştı. Amerikan üssündeki askerlere tekvando öğretirken, İngilizce'sini geliştirdi.
Milli takım kamplarında, askeri çağdaş disiplin anlayışına benzer uygulamaları ile bilinirdi. Öyle ki Kenan Evren’in kendisine, söylediği “Bizde bile bu kadar disiplin yok” sözlerini daima hatırlatırdı.
BAKANI SALONA ALMADI
Dönemin Spor bakanlarından Şükrü Erdem’i rugan ayakkabıları ile salona almadı. Bakan ayağına galoş takıp içeri öyle girebildi. “Bakansınız ama, size ayrıcalık tanıyamam” diyecek kadar, disipline ve temizliğe önem verirdi.