Bir süredir etkili olan lodos nedeniyle Kadıköy Caddebostan Sahili kırmızı yosunlara (kırmızı algler) teslim oldu.
Kırmızı renkle kaplanan sahil uzun süreden beri Marmara Denizi’ni kaplayan müsilajı akıllara getirdi. ‘Kırmızı yosunlar yeni müsilaj mı?’ sorusuna Hidrobiyolog Levent Artüz, şu cevabı verdi:
“Evet, müsilajın bir benzeri. Sucul ortamlarda kirlenmenin 3 ana safhası var. İlk safhada kirletici unsuru ortama verirsiniz dayanabilen türler kalırlar, dayanamayan türler ya ortamı terk eder ya da ölürler. İkinci safhada ortamda tür çeşitliliği azaldığı için kalan türlerin adetlerinde anormal artışlar olur."
"Biz şimdi bu safhanın sonlarındayız. Kırmızı alglerin anormal artışı da, müsilaj olgusu da bu safhanın göstergeleri. Biz Ergene deşarjı ile bu safhaya geçiş yaptık.”
Asıl sorunun Marmara Denizi’nin kirletilmesi olduğunu dile getiren Artüz, önlem alınmadığı takdirde felaketin kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Artüz’e göre ilk ve acilen alınması gereken önlem Marmara’nın alıcı ortam olarak kullanılmasından vazgeçmek:
“Bu olgular tamamen aşırı kirletilmenin safhalarının temel unsurları olarak karşımıza çıkıyor. Marmara Denizi genelinde 2020’de kasım-aralık aylarında başlayan Ergene deşarjı ile baskın kirlilik yükü karakteri kimyasal atık yönüne doğru kaymaya başladı. Sorun müsilaj, alg çoğalmaları, balık ölümleri, istihsal düşüşleri ve benzeri olgular değil. Sorun Marmara Denizi’nin bilerek ve isteyerek kirletilmesi.
"Her ne kadar Marmara Denizi’ni tekrar kurtaramazsak, eski haline döndüremesek de hiç değilse bize zarar vermesini önleyebiliriz.”
Artüz, 2021 senesinde denizde meydana gelen felaketleri şöyle sıraladı:
• Ocak: Tekirdağ bölgesinde dip canlılarında ölüm meydana geldi.
• Şubat: Tekirdağ’da yüzey balıklarda kitlesel ölümler görüldü.
• Mart: Marmara Denizi’nde müsilaj ortaya çıktı.
• Haziran: Kumburgaz hattında yengeç ölümleri.
• Ekim: Denizanası ölümleri.