İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Hukukçuyum 19 sene avukatlık yaptım. Birçok konuda dijital imzaya geçtik. Dosya kaçırmak bu çağda bu tarihte kavram olarak yok.
Usulsüz bir işlem yapıldıysa, dosyası yoksa cezası daha ağır. Verilerin hepsi orada duruyor. Dijital imzası var. Bunun cezası daha ağır. Bu şekilde açıklama yapılması şık olmadı. Daha sonra şayet kendisi şeçim kurulundan mazbatayı alıp, koltuğa oturur ise burada o suçlamayı yaptığı bürokratlarla nasıl çalışacak? Ağır bir suçlama.
(İstifa dilekçeleri yazıldı bekleniyor iddiası) Büyükşehirimizin bütçesi 117 ülkeden daha fazla. Toplamda iştiraklerimizle birlikte 82 bin personelimiz var. Personelin tamamı devam ediyor. İdarecilerle devam etmeyeceğim diyebilir. Edip etmemek kendi kararı. 'Ben şu müdürle çalışmak istemiyorum' diyebilir. İstifa edebilir ya da görevden alıp hukuki süreç başlatabilir.
Şimdi seçim oldu. Belediyelerin herhalde %30'una farklı bir başkan oturmuştur. Sadece İBB Başkanı değişmiyor ki. Birçok yerde değişti. Böyle baktığımız zaman YSK'ya yapılan itirazlarda kamuoyu oluşturma adına kurumları yıpratmamak gerektiğini düşünüyorum.
Kurumları yıpratmak kurumlara, halka zarar veriyor.
İmamoğlu, herkesi sorumluluğa davet ediyorum dedi. Bu çok doğru bir şey. Ama devamında baktığımızda belediyemizdeki çalışan arkadaşlarımızı 'dosya kaçırılıyor' diyerek vatandaşın önünde küçük düşürücü tavırlar şık değil.
Tarihte ilk herhalde. İBB'nin iki tane başkanı var. Nasıl olacak o?
Nihayetinde bunun süreci de çok uzun değil. 1 haftadır bunun süreci. Bir defa fiili imkansızlık var. Devlet dijital imzaya geçti. Dijitalleşme konusunda Türkiye'ye örnek olan bir kuruluş İstanbul Büyükşehir Belediyesi.
İstanbul’da şu anda partilere gönderdiği sonuç belgesine göre 23 bin fark var. 23 bin farka rağmen 290 bin geçersiz oy pusulası var. 23 bine 290 bin. Bu YSK’nın açıkladığı CHP’nin kendi sayfasında açıkladığı bir rakam. Tekrar incelediğinde değişebilir. Bu hakkı da sadece bir parti kullanmıyor. 10 milyon seçmeni olduğu bir seçimde 23 bin bir sandık için bir oy bile düşmüyor. Bu tabi ki değiştirebilir. Her parti doğal olarak haklarını savunacak. Türkiye’de kaç ilde itiraz ettiler acaba ona da bakmak lazım.
CHP Sancaktepe ilçesinde itiraz etti. Hukuken bir hak var. Seçim süreci, seçim kanunu bir hak. YSK bir karar veriyor, bu nihai karar oluyor. Mazbatasını veriyor, alıyor göreve başlıyor ya da vermiyor, 'seçimi iptal ettim' diyor. Geçmişte bunlar yaşandı.İstanbul Büyükşehir Belediyesi Türkiye’ye örnek olan bir kuruluş.
En nihayetinde burada bir kamu görevi yapıyorsunuz. Gelen insanlar sizinle çalışabilir. Veda konuşmasını devir teslimden önce planlıyorum.
Neticede seçim oldu. 30 bin sandıktan bahsediyoruz. Vatandaş oy kullanırken 4 oy verdi. Vatandaşımızın kararı baştacı. Ben de henüz medyadan takip ediyorum. Büyükşehir Meclis Üyeliği'nde vatandaş 181 meclis üyesini AK Parti'ye 130'unu CHP'ye verdi. Ama Belediye Başkanlığında başa baş bir yarış. YSK, açıkladı, ilk başta 29 bindi. Sonra düştü. Hatalar düzeltildikçe aşağıya düşüyor. Bazı ilçelerde oy pusulaları sayılmaya başlandı. Sayıldıkça belki de İmamoğlu'na fazla çıkacak, onu bilemiyoruz. İlçenin verdiği karar ve ona istinaden işlem.
Vatandaşımız şu konuda rahat olsun, İBB hizmetinde en ufak bir aksama olmadı, olmayacak. Mazbata alınana kadar sorumluluk bizim omzumuzda.