“İstanbul ehline emanet edilmemiştir"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye 23 Haziran'da dünyaya bir demokrasi dersi vermiştir. Bundan memnuniyet duyduğumuz bariz bir gerçektir. Ancak bize göre İstanbul ehline emanet edilmemiştir" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye 23 Haziran'da dünyaya bir demokrasi dersi vermiştir. Bundan memnuniyet duyduğumuz bariz bir gerçektir. Ancak bize göre İstanbul ehline emanet edilmemiştir" dedi.

TBMM'de düzenlenen MHP Grup Toplantısı'nda konuşan Genel Başkan Devlet Bahçeli, MHP ile teröristlerin arasında en küçük bağ kurmanın bile bühtan da öte İblis'in oyununa gelmek, günahkarlığa kul köle olmak anlamına geldiğini söyleyerek, "Bizi hedef alarak, İmralı canisinin mektubundan medet umduğumuzu, bu mektubu aklamaya çalıştığımızı, bu mektuba zımnen göz yumduğumuzu bırakınız iddia etmeyi, akıldan geçirmek, rüyada görmek, hayalini kurmak dahi alçaklıktır, arsızlıktır. Bizim söylediğimiz şudur; HDP, Kandil'in aparatı ve siyasi aracısıdır. Ha HDP, ha Kandil, bunların aralarında fark yoktur. HDP'nin zillet ittifakının içinde olması, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayına destek mesajları terörist başı tarafından kabul görmemiştir. Edirne'de yatan terörist Demirtaş, İmralı'da cezasını çeken terörist başı ve Kandil'deki ihanet yuvası arasında yeşeren ve yayılan çelişki ve çatlaklar bir bakıma PKK'nın çözülme sürecinde olduğunun işareti olarak değerlendirilmelidir" ifadelerini kullandı.

Sözlerinin sonuna kadar arkasında olduğunu söyleyen Bahçeli, "Bu açıklamamızı çarpıtarak terörist başının mektubuna destek ve onay verdiğimizi söylemek ayıplı ve ahlaksız bir iddiadır. Terör ve bölücülüğü kullanıp İstanbul'un tarihi yürüyüşünü engellemek isteyen mihrakların gerçek niyet ve emellerini stratejik bir akılla deşifre etmeye çalıştık. Terörist başının mektubundan siyasi fayda uman namerttir, umdu diyen namerttir, mektuptan daha önce haberdar olduğumuzu söyleyenler ise hezeyan ve hüsran bataklığında çırpınan satılık kalemlerdir. Ayrıca teröristbaşına milli ve yerli bir özellik atfetmek rezalettir, cinayettir, hıyanettir. İmralı'nın yolunu gözleyenler bize ne anlatıyorlar? Açık veya örtülü PKK'ya övgüler düzüp hainleri dağlarda, kırlarda, ovalarda çiçek böcek toplayan, hakları gasp edilmiş masumlar olarak tasvir ve takdim eden kokuşmuşlar bize ne söylemeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu.

Bahçeli, Meral Akşener'in "İmralı'ya mitil attıkları"na ilişkin sözlerine de şöyle cevap verdi:

"İmralı'ya mitil attığımızı söyleyen, partimizi küçük ortak diye küçümseyen hanımefendi, acaba sen postu nereye serdin, kimlere yoldaş oldun? HDP'yi Kürt siyasi hareketi diyen tarif eden, partisine terörist başının hayranlarını dolduran, yanına aldığı eski arkadaşlarımızı kandırıp işi bittikten sonra yarı yolda sağa sola saçan vefasız, vasıfsız ve vakursuz bir şahsiyetin bize söz söylemesi yalnızca kuru gürültü, nafile çırpınıştır. CHP'nin uydusu haline dönüşen İP'in çatısı çürüyeli, omurgası çökeli epey zaman olmuştur."

Bahçeli, İstanbul seçimlerine saygılı olduklarını belirterek, hayırlı olmasını diledi. Bahçeli, İstanbul seçimine ilişkin olarak, "Türkiye 23 Haziran'da dünyaya bir demokrasi dersi vermiştir. Bundan memnuniyet duyduğumuz bariz bir gerçektir. Ancak bize göre İstanbul ehline emanet edilmemiştir. Bunun sonuçlarını da ilerleyen dönem ve yıllarda görmemiz kuvvetle muhtemeldir. Seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın ne yapıp yapmadığı kısa sürede belli olacaktır. Şu hususun altını çizmek isterim ki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın bütün tasarruflarını yakinen takip edeceğiz, gerekli notlarımızı alacağız. 23 Haziran'ın neticesi ne olursa olsun Cumhur İttifakı 31 Mart'a mührünü vurmuş, başarısını tescillemiş, 23 Haziran'da da gönüllerde olmasına rağmen istismar ve yalan siyaseti maalesef ön plana çıkmıştır. 31 Mart'tan 23 Haziran'a geçen zaman dilimi içinde pek çok şey yaşanmıştır. 6 Mayıs'tan 23 Haziran'a kadar da siyasi ortam gerildikçe gerilmiş, iftiralar, saldırgan tavırlar, tezvirata dayalı söylemler havalarda uçuşmuştur" dedi.

S-400 füze savunma sistemine ilişkin olarak Bahçeli, "ABD'nin S-400 hava savunma sistemi üzerinden ülkemizi tehdit etmesi, yaptırım kozunu kullanacağını hem dikte edip hem de kabaca dile getirmesi bir defa devlet olma vasfımıza hakaret ve hürmetsizliktir. Bu kapsamda Türkiye bir yol ayrımındadır. Ya bu tehditlere boyun eğeceğiz, asırlara meydan okuyan devlet olma vakar ve şerefimizi kaybedeceğiz ya da S-400'leri Temmuz ayı içinde alıp belirlenen vatan topraklarına konuşlandıracağız. S-400 hava savunma sistemini alırsanız şöyle olur böyle olur tehditlerinin bizim nezdimizde geldiğimiz bu aşamada hiçbir geçerliliği ve ehemmiyeti yoktur. ABD ister beğensin ister beğenmesin, S-400'lerin alınması hakikaten bir var oluş meselesine dönüşmüştür" ifadelerini kullandı.

Yunanistan Başbakanı Çipras'ın açıklamalarına da değinen Bahçeli, "Topal ördek Çipras, Akdeniz ve Ege'de savaş riski var diyerek Türkiye'yi önleyeceklerini ifade etmiş, ilaveten Kıbrıs'ta garantörlüğümüzün son bulması çağrısını yaparak zırvada zirveye çıkmıştır. Yunan hükümeti bilmelidir ki Akdeniz ve Ege'de önümüzü kesecek bir korsan henüz anasından doğmamıştır. Çipras meydan okumayı bırakmalı, kendini tarihe vermelidir. İzmir'de denize dökülen dedelerinden ders almalıdır. Almıyorsa denize gömülmeye, denize çakılmaya, denizde yutulmaya şimdiden hazır olmalıdır. Yunan munan bilmeyiz, gideceğimiz yere kadar gideriz, yolumuza çıkan olursa ezeriz, hiçbir şart altında hedeflerimizden vazgeçmeyiz. Önümüzü kesenin ömrüne kast ederiz. Parmak sallayanların parmağını keser atarız. Türk milleti tehditle durdurulamaz, meşru yürüyüşü zorla engellenemez. Hodri meydan, Çipras Akdeniz ve Ege'de karşımıza çıksın da nelerin olacağını, başına neyin geleceğini görsün" şeklinde konuştu.

Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yönelik olarak, "Şu işe bakınız ki, CHP Genel Başkanı'nın dünkü grup toplantısında şayet "23 Haziran seçimi de iptal edilirse tepki göstermeyeceğim" demesi arızalı bir ironi, şirazesinden çıkan ters manyel, şımarık bir ruh halinin dile gelmesidir. Gerçi CHP Genel Başkanı korku tünelinde bocalamaya, patinaj yapmaya, kaygı türbülansına girmeye çoktan başlamıştır. Fakat korkunun ecele faydasının olmadığı pek çok kere görülmüştür. Artık bundan sonra Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun tepesinde keskin bir kılıç gibi sallanacak, kabuslar görmesine yol açacaktır" diye konuştu.

Siyaset Haberleri