Koronavirüs salgını sürecinde temizlik önem arz ederken İstanbulluların su kullanımı da artarken barajlarda doluluk oranı düşüşe geçti. İSKİ verilerine göre bugün itibarıyla barajlardaki doluluk oranı yüzde 39,90 olarak ölçüldü.
Bu oran son 5 yılın en düşük su seviyesi olarak kayıtlara geçerken geçen yıl aynı dönemde bu oran 51,80 olarak ölçülmüştü. Su oranın düştüğü barajlardan biri de Alibeyköy Barajı. 22 Eylül itibarıyla Alibeyköy Barajı'nda su doluluğu yüzde 21,10 olarak kayıtlara geçti.
"SU KITLI TÜM DÜNYADA SORUN HALİNE GELDİ"
İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, 2020 yılının geçen yıllara göre daha kurak geçtiğini belirterek, bu durumu barajlarda gördüklerini söyledi.
"İstanbul'daki su tüketimleri daha fazla." diyen Prof. Dr. Hüseyin Toros, "Evde olduğumuz için daha fazla su kullanıyor, olabiliriz. Belki de temizliğe her zamankinden daha fazla önem verdiğimiz için daha çok su kullanıyor olabiliriz. Önümüzdeki dönem Ekim, Kasım, Aralık ayları.
Yüzde 40 yağış bu dönemde meydana geliyor. Yağışlı bir döneme doğru geçiş yapacağız ama bununla birlikte İstanbul'da artan nüfus, su kıtlığı iklim değişikliğine bağlı olarak tüm dünyada sorun haline geldi." dedi.
"SUYU DAHA VERİMLİ NASIL KULLANABİLİRİZ BUNA BAKMALIYIZ"
Prof. Dr. Hüseyin Toros sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bunları ele aldığımız zaman su hayatımızın her anı için son derece önemli. Suyu verimli kullanmak gerekiyor. Bu noktada hepimize görevler düşüyor. Hepimiz suyu daha verimli nasıl kullanabiliriz buna bakmalıyız. Aslında su bol olsa bile verimli kullanmak gerekiyor. Çünkü evimize gelen her bir damla için atmosfere karbon salınımı gönderiyoruz. Her bir suyun karbon ayak izi var."
"GEÇEN YIL AYNI DÖNEME GÖRE DAHA ÇOK SU KULLANIYORUZ"
Barajlardaki su miktarını geçtiğimiz yıllarla kıyaslayan Prof Dr. Toros, geçen yıl aynı döneme bakıldığında barajların doluluk oranının yüzde 60'ın üzerinde olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Bu sene yüzde 40'ın altına düşüyor olması tabii ki güzel bir sonuç değil. Hepimiz için arzu edilmeyen bir sonuç. Maalesef iklimdeki salınımlar nedeniyle her yıl aynı yağışı almıyoruz. Bazı yıllar daha kurak geçebiliyor bazı yıllar daha yağışlı geçebiliyor. Suyu daha verimli kullanmanın yollarını aramak gerekiyor.
Geçen yılla aynı döneme göre daha çok su kullanıyoruz. Bu suyu aşağı doğru çekiyor. Yine yağış değerlerine baktığımız zaman geçen yıla göre daha az. Bunların ikisi üst üste geldiği zaman olumsuz olarak etkiliyor. Şu an yakın dönemde fazla bir yağış gözükmediği için her zaman tedbiri elden bırakmamakta fayda var"
"TAHMİNLER SU SEVİYESİNİN DÜŞMEMESİ YÖNÜNDE"
Prof. Dr. Toros,"Boşa akıtacağımız her bir damlanın atmosferimizi kirlettiğini, o su damlasının bize gelinceye kadar atmosfere karbon saldığımızın farkında olmamız gerekiyor. Bu çerçevede ev ve iş yerlerinde yapabileceklerimiz var" dedi.
Önümüzdeki aylar için tahminlerde bulunan Toros, "Tahminler mevsim normallerinde geçecek gibi görünüyor. Tahminler düşmemesi yönünde. İklimdeki salınımlar çok farklı yapılara götürebilir. Onun için yüzde 40'ın bile altına düşmemesinin yollarını aramamız gerekiyor" diye konuştu.