Yakın tarihte yıkıcı depremler yaşayan Türkiye’de beklenen en büyük tehlike kuşkusuz Büyük Marmara Depremi. Bugüne kadar birçok uzman bölgede 7'den daha şiddetli bir deprem yaşanabileceğini öne sürerken, tarih ile ilgili ise tahmin yapılamıyor. Özellikle son zamanlarda Ege ve Akdeniz’de yaşanan depremlerin sayısındaki artış, Türkiye topraklarında yer alan fay hatlarında ciddi bir hareketlilik olduğunu gösteriyor.
TEKLİKE BUNUNLA SINIRLI DEĞİL
ABD'nin saygın yayın kuruluşlarından New York Times'ta yayımlanan ve Fransız Araştırma Enstitüsü Deniz İşletme bölümünde görevli Dr. Louis Geli tarafından yapılan yeni bir araştırma, İstanbul'da beklenen şiddetli bir deprem dışında başka tehlikelerin olduğunu da ortaya koydu.
Bilimsel araştırma sonuçlarına göre, İstanbul'un altındaki Kuzey Marmara Fay Hattı'nda meydana gelen sarsıntılar, yeraltında depolanan doğalgazların da hareketlenmesine neden oldu.
Bu bulgu, 25 Temmuz 2011'de Marmara Denizi'nin batısında meydana gelen bir depremden hemen sonra oluşan artçı sarsıntıların gözlenmesiyle ortaya çıktı. Uzmanlar, uzun zaman hareket gözlenmeyen ve enerji biriken fayların, aniden kırılabileceğine de vurgu yaptı.
7 VE ÜZERİ ŞİDDETİNDE OLMASI GEREKMİYOR
Ancak Dr. Géli ve meslektaşları artçı sarsıntıları analiz ettiğinde oldukça tuhaf bir şey fark ettiler. Aslında meydana gelen bu sarsıntılar, düşünüldüğü gibi fay hattıyla bağlantılı bir noktada değil, denizin çamurlu çökeltisindeki sığ derinliklerde gerçekleşmişti. Bu 'sürpriz gelişme' ise ortaya, fay hattı dışındaki etkenleri çıkardı: Yer altında tutulan doğalgaz. Yapılan araştırmalar; İstanbul'da olası bir deprem (ki bunun 7 ve üzeri şiddetinde olması gerekmiyor) meydana geldiği zaman bu gazların açığa çıkabileceğini gösteriyor.
Kuzey Anadolu fayı üzerinde çalışmış fakat bu çalışmaya dahil olmayan Pasifik Kıyı ve Deniz Bilimleri Merkezi'nde jeofizikçi olan Tom Parsons da bu gaz hareketleriyle ilgili benzer bir araştırmaya imza atmış.
PATLAMALAR, HEYELANLAR, TSUNAMİLER
İki tarafında yaptığı araştırma sonuçları ise ek bir tehlikeye işaret ediyor: Bölgede büyük bir deprem meydana geldiği takdirde, bu yeraltındaki doğalgazın yüzeye çıkmasını tetikleyebilir, bu durum ise büyük patlamalara yol açabilir. 2011 yılında meydana gelen depremin ardından ortaya çıkan bu tablo gösteriyor ki, şiddetli bir deprem, bölgede ciddi miktarda metan gazının açığa çıkmasına neden olabileceği gibi, denizaltında meydana gelen heyelanlar da tsunamiye neden olabilir.
Uzmanlara göre bu ihtimal, "Yetkililer tarafından şimdiye kadar dikkate alınmamış bir tür sismik tehlike”