İtikâf, bir yerde bekleme, durma ve kendini orada hapsetme anlamına gelir. Dini bir terim olarak, akıllı, ergenlik çağına gelmiş bir Müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet/Allah’a yakınlık elde etme niyetiyle bir süre durması demektir. İtikâfta bulunan kimse zaruri ihtiyaçlarından başka bir sebeple bulunduğu camiden çıkmaz. Yeme, içime ve uyuması camide olur. İtikâf sırasında cinsel ilişkide bulunulmaz. Kur’an’da “Siz mescitlerde itikâfta iken kadınlara yaklaşmayın.” (Bakara, 2/187) buyrulmuştur. İtikâf sürecinin gündüzleri oruçlu geçirilir.
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in özellikle Ramazan içinde ve Ramazanın son on gününde itikâf yaptığını bildiren birçok hadis-i şerifler vardır (Buhârî, İ’tikâf, 1; Müslim, İ’tikâf, 1-5).
Yukarıda izah edildiği şekli ile itikâf erkeklere mahsustur. Kadınlar ise evlerinin namaz kılmak üzere belirledikleri bir yerinde itikâfta bulunabilirler (Merğinânî, el- Hidâye, İstanbul, I, 132).
Şâfiî mezhebine göre ise, mescid dışında itikâf caiz değildir. Kadın kocasından izin alarak mescitte itikâf yapar. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.)’in eşlerinin mescidde itikafa girdikleri rivayet edilmiştir (Müslim, İ’tikâf, 6). İtikâf sırasında oruçlu bulunmak da şart değildir. (Şîrâzî, el-Mühezzeb, Beyrut, I, 190)
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı