SABAH Gazetesi yazarı Mahmut Övür, bugün kaleme aldığı köşe yazısında şu ifadeleri kullandı:
CHP'nin klasik özelliğidir, projeleri ve icraatıyla değil ya statükocu yapısıyla ya kutuplaştırıcı diliyle ya da parti içi kavgayla hep gündemde. Şu son dönemlere bakın, ellerindeki 11 büyükşehir belediyesiyle yeni bir belediyecilik modeli ortaya koyacaklarına, tam tersine o belediyeler parti içi iktidar savaşının en güçlü tarafı oldu.
Alın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu örneğini... İstanbul'da oluşan "delege borsası" ve kulislerde giderek sertleşen siyasi suçlamalar sıradan bir parti içi yarışın aşıldığını ve kılıçların çekildiğini gösteriyor.
İki taraf da ölümüne partiyi ele geçirmeye çalışıyor. Bu da Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in koyduğu, "Parti ikiye bölündü" teşhisini doğruluyor.
Her makama aday olduğu için gerçekten İmamoğlu'nun bir planı olup olmadığını bilmiyorum; ama kulislerde artık rahat rahat İmamoğlu'nun A ve B planları konuşuluyor. A planına göre İstanbul İl Kongresi alınırsa CHP yönetimini zorlayacak, eğer alınamazsa bu kez B planı devreye girecek. B planından kastedilen de yeni bir parti kurmak. Son günlerde de konuşuldu, hatta geçen yıl Altılı Masa'da yaşanan kaosa karşı "EKİM Partisi" kurulacağı bile seslendirilmişti.
Zaten İmamoğlu'nun aklının bir yerinde, "Partiler üstü Macron Modeli" gibi bir fikir vardı. Artık bunun Meclis ayağı da oluşmuş durumda.
İmamoğlu ve ekibinin İstanbul'daki delege avında gösterdikleri agresif tavrın bu açıdan bir işaret verdiğini söyleyen tecrübeli bir CHP'li şöyle diyor:
"İmamoğlu İstanbul İl Kongresi'ni alırsa genel başkanlığa aday olur, grup kurmasına gerek kalmaz. Ama kaybederse tam tersi olur ve İmamoğlu parti kurar. Bunun için Meclis'te ciddi bir hareketlilik var ve yeterli milletvekili olduğu için de grup kurmaları kimseyi şaşırtmayacak."
Bunun için İstanbul İl Kongresi bekleniyor. Sonuçlar ne olursa olsun, CHP'de derin bir ayrılık yaşanacağı beklentisi çok yüksek. Giderek birbirlerini "düşmanlaştıran" bir siyaset izleniyor ve bir arada kalma şansları yok. CHP'liler bu mücadelenin daha önceki parti içi yarışlara benzemediğini ve çok sert geçtiğini söylüyor.
KAYNAK : SABAH
Bu durumda Kılıçdaroğlu kalsa İmamoğlu ve ekibinin, tersi olursa da Kılıçdaroğlu ve destekçilerinin partide kalamayacakları çok açık.
Bu nedenle Meclis'te grubu bulunan partilere yeni birinin eklenmesi hiç şaşırtıcı olmayacak."