Ümit Özdağ canlı yayınlanan bir televizyon programına katılarak İYİ Parti'den ihracına ilişkin açıklamalarda bulundu. İYİ Parti'den ihraç edilen ve aynı zamanda kurucu üyelikten de çıkartılan Ümit Özdağ, ihraç kararını beklediğini belirtti.
Özdağ yaptığı açıklamada "Genel Başkan başta olmak üzere, Genel Merkez yetkililerinden ve grup başkan vekillerinden çok ağır ve hakaret içeren bir söylemle karşılaştım. Buna üzülmedim desem yalan olur." ifadelerini kullandı.
Ümit Özdağ'ın açıklamalarından satır başları:
"İhraç kararını bekliyordum. Sizin programınıza katıldıktan sonra Genel Başkan başta olmak üzere Genel Merkez yetkililerinden ve grup başkanvekillerinden çok ağır ve hakaret içeren bir söylemle karşılaştım. Buna üzülmedim desem yalan olur. Neticede aynı siyasal hareket içerisinde, birlikte çalıştığımız arkadaşlar. Bana çok ağır ifadelerle saldırmaya başladılar. Ben bugün iletmiş olduğum beyannamede de şu konuda dikkatlerini çektim. Dedim ki 'Bunu yapmayın' bu tür bir suçlama. Dedim ki 17 senesini bilmediğiniz ve şüpheli bir ilişkiler ağı içerisinde olan kişiyle ilgili kendinizi o kadar angaje ediyorsunuz ki sonunda beklemediğiniz bir şey çıkınca şaşıracaksınız. Onu korumak adına dava arkadaşlarını akıl sağlığının yerinde olmamasıyla suçladılar. Bu konuda devlet güvenlik birimlerinin elinde çok ciddi uyarılar ve çalışmalar var. Bu bir FETÖ'cü saldırı tarzıdır.
FETÖ'nün yayın organlarından bana karşı psikolojik operasyon başlamış durumda. Güya İYİ Parti'yi savunuyorlar. Size mi kaldı İYİ Parti'yi savunmak.
Özetle keşke bu noktaya gelmeseydi. Ben Buğra Kavuncu ile ilgili itirazlarını parti kurulmadan dile getirdim. Buğra'nın çocukluğunu gençliğini bilen tek kişi benim partide. İngilizce, Kazakça, Özbekçe ve Almanca biliyor. Normal şartlarda böyle bir adaya karşı çıkmazsınız ama ben bir tek sayın Akşener'e bu arkadaş FETÖ iltisaklıdır diye karşı çıktığım tek isim oldu. O da Buğra Kavuncu.
Kavuncu'yu savunmak adına beni ihraç ettiler. Ortada yürüyen bir soruşturma var. Bu soruşturmanın sonunda ben buraya açık söyleyeyim siyasi mesele olarak görüyorum. Sizin programınızdan çıktıktan sonra da beni ilk arayan Tuğrul Türkeş oldu, teşekkür etti. Bu adımı atarken karşılaşabileceğim her şeyi biliyordum, daha fazlasını da göze aldım.
Bu çok tehlikeli bir süreç. Türk milliyetçiliğine yönelik bir operasyonun adıdır bu. Buğra Kavuncu üzerinden yapılıyor arkasında bir ekip var. Buğra Kavuncu'nun yanına kimin konuşlandırıldığı. Özetle Türk milliyetçiliği kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Bu Türk milliyetçiliğine yönelik bir operasyon.
Hukuk içerisinde şu ana kadar ismini vereceklerini zaten verdim. Genel Başkana yönelik eleştirilerim rol oynamış ve Koray Aydın'a yönelik eleştirilerim. Siyasi parti lideri kutsal olur mu? Ben sayın genel başkanı tabii ki eleştiririm."