Bismillahirrahmanirrahim,
Bizleri yaratan bizleri yaşatan çeşit çeşit rızıklar bahşeden yüce rabbimize hamd, O’nun kutlu elçisine salat ve selam olsun.
On bir ayın sultanı mübarek ramazan ayına veda etmenin burukluğuyla beraber içerisinde bin aydan daha hayırlı bir geceye kavuşmanın da tatlı heyecanını yaşamaktayız şu günlerde.
Evet, önümüzdeki 21 Haziran Çarşamba’yı 22 Haziran Perşembe ‘ye bağlayan gece kadir gecesini idrak edeceğiz inşaallah.
İnsanlık tarihinde bazı zamanlar ve bazı mekânların ayrı bir yeri vardır beşer hayatında. İşte o kutlu ve farklı zaman dilimlerinden biri de Kur’an-ı Kerim’de adı bir sureye verilen Kadir gecesidir.
Allah Teâla’nın insanlara ilk mesajı bu gecede indirilmeye başlamıştır. Bu gece Kur’an gecesi, bu gece kadir kıymet bilme gecesi, bu gece esenlik, barış, selam gecesidir. Bu gece, “leyletü’l kadr” şeklinde Kur’an-ı Kerim’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Aynı adı taşıyan Kadir sûresi, bu gecenin fazileti hakkında nazil olmuştur. Bu sûrede yüce Allah (cc) şöyle buyurmaktadır:
“Şüphesiz biz o Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik, Kadir Gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin, Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır, Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rab’lerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir”
"Kadir Gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin", hitabıyla rabbimiz aslında kadir gecesinin kadrinin kıymetinin beşerin idrakinin üzerinde bir değere sahip olduğunu bizlere bildirmekte, kendi katında çok kıymetli olduğunu açıklamaktadır. Bizim için çok değerli olan "bir ömre bedel" olduğunu bildirmektedir.
Bu surede bize şu hususlar hatırlatılmaktadır;
Kadir gecesini değerli kılan Yüce Kur’an’ın ilk nüzûlüne şahit olmuş olmasıdır. Onun kadrini yücelten, Kur’an’ın rahmet yüklü evrensel mesajlarının bu gece inmeye başlamasıdır. Aynı şekilde Müslümanların Allah katındaki kadrini kıymetini yüce kılan da kerim kitabımızdır. Bu gece biz müminlere düşen en büyük vazife, kalbimizin semasına Kur’an-ı Kerim’i yeniden indirmektir
Kadir gecesi müminlere her yıl bir ömürlük bir fırsat sunmaktadır. “Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır” ayeti, Kadir gecesinin bir ömürlük zamana eş değer olduğunu anlatmaktadır. Eğer şu ana kadar yaşadığımız ömrü iyi değerlendiremediysek bu gece bize bir ömre bedel imkân sunmaktadır. Bu yönüyle Kadir gecesi Yüce Rabbimizin insanlığa bir rahmet ve umut kapısı olarak bahşettiği mübarek bir gecedir. Bu gece, hayatımızın çok hızlı seyreden akışı içinde geçmişimizi değerlendirerek gafletle geçen günlerimizi sorgulama, günahlardan arınma, unutarak ve bilmeyerek işlediğimiz hatalara tövbe edip af ve bağışlanma dileme zamanıdır.
Vahiy meleği Cebrail aleyhi’s-selâm ile Allah’ın melekleri Kadir gecesinde yeryüzüne selâm ve esenlik getirmek üzere inmektedirler. Yılda bir kez yaşanan bu hadise, Cenab-ı Hakk’ın biz müminlere çok büyük bir ikramı olarak her sene tekerrür etmektedir.
Kadir gecesini, ancak Kur’an’ın kadrini, kıymetini bildiğimiz oranda hakiki anlamda ihya etmiş oluruz. Kur’an’ın hak, hakikat, ahlâk ve adalet ilkelerine sarıldığımız ölçüde bu gecede bir ömre bedel manevî gelişmeler yaşayabiliriz. Kur’an’ın barış ve esenlik mesajlarına değer verdiğimiz nispette Allah’ın meleklerinin, yeryüzüne barış ve esenlik getirmek üzere indiklerinin idrakine varabiliriz. “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil!” şuuruyla hayatımızı sürdürdüğümüz müddetçe Kadir gecesinden hakkıyla istifade edebiliriz.
Ayrıca bu geceyi fırsat bilip insanlara ikramda bulunmak, ziyaretleşmek, Kuran okumak, kaza namazı kılmak, teravihi atlamamak, tesbihatla meşgul olmak, küslerle barışmak, tövbe ve istiğfar etmek, müslümanlara dua etmek vb. Gecenin ruhuna uygun düşen davranışlardır.
Bu duygu ve düşüncelerle Kadir Gecesinin feyz ve bereketinden en güzel bir biçimde nasiplenmeyi, ibadet, taat ve dualarımızın kabul olmasını, huzur, güven ve barış içinde bir ve beraberce Ramazan Bayramı'na kavuşmayı, Cenab-ı Hak tüm müslümanlara lüfetsin ihsan eylesin, amin.