Kadir Gecesi kandil midir? Kadir Gecesi neden kandil değil 2023?

Kadir Gecesi kandil midir? Kadir Gecesi neden kandil değil 2023? soruları Kadir Gecesinde ibadet etmek isteyen müslümanlar tarafından internette araştırıyor. Ayrıntılar haberimizde..

Kadir Gecesi kandil midir? Kadir Gecesi neden kandil değil 2023? Ramazan ayı içinde idrak edilecek olan Kadir Gecesini dua ve ibadetlerle geçirmek isteyen Müslümanlar internette araştırmalar yapıyor. İşte bu soruların cevapları...

KADİR GECESİ KANDİL MİDİR? KADİR GECESİ NEDEN KANDİL DEĞİL 2023?

İbadetle ve taatla ihya etmeye bilhassa kıymet ve önem verdiğimiz gecelere Kandil denir. Beş kandil gecesi vardır:

Kadir gecesi ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de müstakil bir sûre bulunmaktadır. Bu sûrede Allah Teala, Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdiğini ve bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğunu bildirmiştir. Bakara suresinin 185. ayetinde de Kur’an’ın Ramazan ayında indirildiği beyan edildiği için Kadir gecesinin Ramazan ayında bulunduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır. Fakat bunun Ramazanın 27. gecesi olduğuna dair kesin bir delil yoktur.

Kadir gecesi ile ilgili hadislere bakıldığında Hz. Peygamber’in müminlere tavsiyesi, Kadir gecesini Ramazanın son on gününde ve özellikle de tek gecelerinde aramaları şeklinde olmuştur. Buna göre Kadir gecesi Ramazanın yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi yedi veya yirmi dokuzuncu gecelerinden herhangi biri olabilir. Yani Kadir gecesi, zamanımızda Müslümanlarca ihya edilmeye çalışıldığı gibi herkesçe bilinen sabit bir gece olmayıp, aksine gizlenmiştir. Konuyla ilgili sahih rivayetlerden anlaşıldığına göre Resûlullâh dahi Kadir gecesinin Ramazanın kaçıncı gecesi olduğunu bilmiyordu.

Kadir gecesinin değerlendirilmesi/ihyası ile ilgili olarak Hz. Peygamber’den bir dua haricinde herhangi ibadet tavsiye edilmemiştir. Fakat Aişe Radıyallâhu anhâ’nın bildirdiğine göre Resûlullâh, Ramazan ayında diğer aylardan daha çok ibadet ederdi. Son on günde ise ibadetlerini biraz daha artırır, geceleri ihya eder, ailesini de geceyi ihya etmeleri için uyandırırdı.

Bir gün Hz. Âişe, Resûlullâh’a: “Ey Allah’ın elçisi! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu anlarsam o gece nasıl dua edeyim? ” diye sormuş, O da: “Şu duayı oku” buyurmuştur:

اَللّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي

“Allahım! Sen affedicisin, cömertsin. Affetmeyi seversin. Beni de affet.”

Netice itibariyle;

Kandillerin kutlanması Peygamberimiz döneminden daha sonra ortaya çıkmış olup, büyük ölçüde geleneğe dayanmaktadır. Kadir gecesinin kutsallığı Kur’an’da belirtilmiş olup, diğer gecelerin kutsallığı konusunda Kur’an’da bir bilgi yer almamaktadır. Hadislerde ise, sadece Berat gecesi ile ilgili zayıf sayılan rivayetler yer almaktadır.

Mevlid ve Mirac geceleri Peygamberimiz ile ilgili iki güzel olayın (doğumunun ve mazhar olduğu mucizenin) gerçekleştiği gecenin yadedilmesidir. Regaib kudsi zaman dilimi olan üç aylara giriş sevincini, Berat ise Ramazan’a hazırlık yolunda vites büyütmeyi sembolize etmektedir.

MÜBAREK GECELERE NEDEN ''KANDİL GECELERİ'' DENİR?

II Selim döneminde (1566-1574), mübarek gecelerde cami ve minareler kandillerle süslenmeye başlandı Bu nedenle mübarek gecelerin adı, kandil geceleri olarak kaldı

MEVLİT KANDİLİ

Peygamberimizin doğduğu gecenin yıl dönümleri Mevlit Kandili olarak kutlanır Peygamberimiz hicri takvime göre 12 Rebiülevvel’de doğmuştur Bugün kullandığımız miladi takvime göre Peygamberimizin doğum tarihi 20 Nisan 571’dir

Peygamberimizin doğum günü, mübarek bir gündür Çünkü Allah’ın bütün alemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber o gün dünyaya şeref vermiştir

Mevlit Kandili’nde, Peygamberimizin doğumunu anlatan Mevlit okutulur Nisan ayının ikinci haftasında Kutlu Doğum Haftası olarak çeşitli etkinlikler ve programlar düzenlenir

REGAİP KANDİLİ

Üç ayların girişinde, yani Recep ayının ilk Cuma gecesi, hem Recep ayının hem de üç ayların girişi kutlanır Üç aylar İslam’da mübarek aylardır Müslümanlar, bu aylarda ibadetlerini ve hayırlarını arttırır, sözlerine ve davranışlarına her zamankinden daha çok dikkat ederler

Regaip, arzu edilen, çok rağbet edilen (aylar) demektir Regaip Kandili, üç ayların girişinde Müslümanların ilgisini bu mübarek aylara çeker

MİRAÇ KANDİLİ

Miraç Kandili, Recep ayının 27 gecesi kutlanır Peygamberimiz bu gece Allah’ın huzuruna çıkarılmıştır Günde beş vakit namaz bu gecede farz kılınmış, bu nedenle namaza müminin miracı denilmiştir

BERAT KANDİLİ

Üç ayların ikincisi olan Şaban ayının 15 gecesi kutlanır Bu gecede Müslümanlar, işledikleri hatalardan ve günahlardan tövbe eder; bağışlanma dilerler Bu gece Allah’ın rahmet ve mağfiretinin dolup taştığı gece olarak bilinir

KADİR GECESİ

Kandil geceleri arasında en mübarek gecedir Çünkü bu gece, kıyamete kadar insanlığa yol gösterecek olan Kuranıkerim indirilmiştir Allah bu geceyi bin aydan daha bereketli olarak nitelendirmiştir:

Biz Kadir Gecesi’nde indirdik onu
Bilir misin Kadir Gecesi nedir?
Kadir Gecesi bin aydan bereketlidir
Rablerinin izniyle,
O gecede,
Ruh ve melekler yağar,
Türlü [bereketli] işler için…

Selamet, huzur ve sükun [kaplar geceyi]
Fecir sökene kadar…

(Kadir Suresi 1-5)

Müslümanlar, kandil gecelerinde kaza namazlarını kılar, nafile ibadetler yapar; yaptıkları hata ve günahlarını düşünür; pişmanlık duyar ve tövbe ederler Geceyi idrak edenler, birbirlerinin kandillerini kutlar, ihtiyaç sahibi kimselere yardımda bulunurlar.

Kandillerle ilgili birçok gelenek oluşmuştur Kandil helvası, kandil simidi, daha yeni dönemde çikolata ve şekerleme dağıtmak adet olmuştur Kandil öncesi oruç tutmak da adetlerimiz arasında yer alır

KADİR GECESİ NEDİR?

Diğer geceler için kandil tamlaması kullanılırken, halkımız arasında “Kadir Kandili” tabirinin kullanılmaması dikkat çekicidir. Ramazan dışındaki geceler, “kandil” tamlaması ile kuvvetlendirilirken, Kadir gecesi, Ramazan gibi mübarek bir ay içindeki çok özel bir gece olduğundan, böyle bir tamlama gereksiz görülmüş olabilir. Kadir, “değer, kıymet” gibi anlamlara gelmekte olup, mübarekiyeti 97. sûre ile teyit edilmiş bir gecedir: ''Doğrusu biz Kur’ân’ı Kadir gecesinde indirdik.'' Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gecede melekler ve Ruh (Cebrail) Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. (Kadir, 1-5)” Kadir gecesinde Kur’an indirilmiş ve her hikmetli iş yazılıp belirlenmiştir. Bu gece, meleklerin ve Hz. Cebrail’in yeryüzüne indiği, esenliğin ta fecre kadar sürdüğü bin aydan hayırlı müstesna bir gecedir. Resul-i Ekrem Efendimiz “Kim Kadir Gecesi’nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.” buyurmaktadır.

Hz. Aişe Validemiz de, “Dedim ki: ‘Ya Resulallah, Kadir Gecesi’ni bilirsem onda ne şekilde dua edeyim?’ Şöyle buyurdu: ‘Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa’fü annî. (Allah’ım sen affedicisin, affı seversin, beni affeyle.)’” Kadir gecesi, Ramazanın 27. gecesi olarak kutlanmakla birlikte, Peygamberimizin müminlere tavsiyesi, Kadir gecesini Ramazanın son on gününün tek gecelerinde aramaları şeklinde olmuştur. Kadir gecesinin ihyası ile ilgili olarak Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemden bir dua haricinde özel bir ibadet tavsiye edilmemiştir. Fakat Âişe Validemizin bildirdiğine göre, Peygamberimiz Ramazanın son on gününde geceleri ihya eder, ailesini de gecenin ihyası için uyandırır ve itikâfa girerdi.

BİAT NEDİR?

Bid’at, “inanç, ibadet ve kural olarak dinde olmayan bir şeyi uydurmak ve ona yamamak, dinde varmış gibi bilmek, inanmak ve yapmaktır”. Kutlu Elçi (sav), bu konuda “Her bidat dalalettir, her dalalet de ateştedir.” buyurmaktadır. Bu hadis çerçevesinde, mevlit örneğinden gidersek, dinî bir vazifeyi yerine getirdiğini sanarak, özel bir ibadet edasıyla mevlit okumak/okutmak bidattır. Ancak, mevlidin özel bir ibadet olarak değil de, gönülleri yumuşatıp, insanları Muhammedî iklime götürmesi için okunması ise gayet güzel bir davranıştır.

Bu kapsamda, Kadir gecesi (ve bazı âlimlere göre Berat) dışındaki geceleri de, dinin bir gereği olarak değil, âdet olduğunu bilmek kaydıyla, salih amellere vesile kılmakta da bir mahsur olmasa gerektir. Din ile ilişkisi belirli ritüellerle sınırlı olan geniş halk kesimlerini kandillerden soğutmak yerine, kandil gün ve gecelerine teveccühünü bidatlardan arındırmaya ve hayra kanalize etmeye çalışmakta ve Kur’an okuma, namaz kılma, oruç tutma, dua etme, bağışlanma dileme, zikir, fikir ve şükürde bulunma, Peygamberimizin örnek hayatını hatırlama, O’na salâvat getirme, büyüklerin gönlünü alma, küçükleri sevindirme ve yoksullara, kimsesizlere, mazlumlara sahip çıkma gibi güzel amelleri teşvik etmekte yarar bulunmaktadır.

KADİR GECESİNDE NE YAPILMALI?

Kadir Gecesi'ni, namaz kılarak, Kur'ân-ı Kerim okuyarak, tevbe, istiğfâr ederek ve dua yaparak değerlendirmeli.

Üzerinde namaz borcu olanların nafile namazı kılmadan önce hiç değilse beş vakit kaza namazı kılmaları daha faziletlidir. Kazası yoksa nafile kılar.

Süfyan-ı Sevrî: “Kadir Gecesi dua ve istiğfar etmek namazdan sevimlidir. Kur'ân okuyup sonra dua etmek daha güzeldir.” demiştir.

Bu gecenin öyle bir anı vardır ki o anda yapılan ibadet ve dualar mutlaka makbul olur. Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü tevbe ve istiğfar ile geçirmek gerekir. Gecenin bütününü ibadetle geçiremeyenler en azından teravihten sonra bir miktar oturup dua etmelidirler.

KADİR GECESİNDE NASIL NAMAZ KILINIR?

KADİR GECESİ NAMAZI KILINIŞI

“Kadir Gecesi namazı iki rekât kılındığı takdirde her rekâtta iki yüz âyet okunmalı (Amme-İnşikāk:237 âyet, Bürûc-Kadir:221 âyet),yüz rekâta kadar kılındığı zaman her rekâtında Fâtiha Sûresinden sonra “Kadir Sûresi” ile üç kere “İhlâs Sûresi” okunup iki rekâtta bir selam verilir.

'Ey Allâh! Gerçekten sen çok affedicisin, affı seversin, öyleyse beni affet’ duası da tekrar edilmelidir.” (Ömer Nasûhî Bilmen Hoca Efendi. Büyük İslâm İlmihâli)

Kadir Gecesi namazı hakkında Âişe (Radıyallahu Anha) şöyle buyurmuştur: “Bir kere ben: ‘Yâ Rasûlâllâh! Kadir gecesine denk gelirsem, ne diyeyim?’ dediğimde:

“‘Ey Allâh! Gerçekten sen çok affedicisin, affı seversin, öyleyse beni affet.’ de” buyurdu” Âişe (Radıyallahu Anha) şöyle buyurmuştur: “Şayet ben Kadir Gecesinin hangi gece olduğunu bilseydim, onda Allâh-u Te’âlâ’dan ancak âfiyet isterdim.”

Bu rivayetten de anlaşıldığı üzere;Kadir Gecesinde en çok istenmesi gereken şey âfiyettir. Âfiyet ise dünya-âhiret, maddî ve manevî tüm belalardan kurtuluş demektir. Bu konuda birçok dua mevcutsa da, en üstünü, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in sabah-akşam asla terk etmediği şu duadır:

“Ey Allâh! Muhakkak ben Senden dünya ve âhiret hususunda âfiyet isterim. Ey Allâh! Şüpehiz ki ben Senden, (günahlarım için) af (ve mağfiret),dinim ve dünyam, ailem ve malım hususunda da âfiyet isterim.

Ey Allâh! Ayıplarımı ört, korkularımı emniyete çevir. Ey Allâh! Beni önümden ve ardımdan, sağımdan ve solumdan, bir de üstümden (gelecek tüm musibetlerden) koru. Altımdan (gelecek zelzele gibi âfetlerle) helâk edilmemden de Senin azametine sığınırım.”

Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurmuştur: “Herkim üç kere:

‘Halîm ve Kerîm olan(; kullarına ceza vermekte aceleci olmayan ve çok büyük lütf-u kerem sahibi olan)Allâh-u Te’âlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur. Yedi kat göklerin Rabbi ve büyük Arş’ın Rabbi olan Allah’ı (tüm noksan sıfatlardan tenzîh ve) tesbîh ederim.’ derse, Kadir Gecesine yetişmiş kimse gibi olur.

KADİR GECESİ İÇİN PEYGAMBERİMİZ NE DERDİ? NASIL DUA EDERDİ?

Hazreti Muhammed bu gecenin fazileti hakkında şöyle buyurmuştur:

-«Kim ki, faziletine inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.»

Kadir gecesinde Allah rızası namaz kılmak, Kur'an okuyarak duayla ibadet etmek öneriliyor. Peki hangi duayı okumalı?

Hz. Aişe validemiz demiştir ki; Rasûlullah (sas)'e: “- Ey Allah'ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum.
Rasûlullah (sas):
“- Allahümme inneke afüvvün tühıbbü'l-afve fa'fu annî: Allah'ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet.” diye dua et, buyurdu (Tecrîd-i Sarih Tc. VI, 314)

KADİR SURESİ

Kur'an-i Kerim'in doksan yedinci suresi olup bes ayet; otuz kelime ve yüz yirmi harften olusur. Fasilasi "râ" harfidir. Ismini ilk ayetinde geçen "kadr" kelimesinden alan bu surenin Mekke'de mi, yoksa Medine'de mi indigi konusunda ihtilaf vardir.

Sure, insanlara Kur'an'in degeri ve önemi hakkinda bilgi vermektedir. Allah Teala, Hicr Suresinde "Bunu biz indirdik" buyurur. Yani Hz. Peygamber (s.a.v)'in arzusu ile degil bizim dilememiz sonucu indirilen apaçik bir kitaptir 0.

Bir kere Resulüllah (s.a.v) Ashab-i Kirama Israilogullarindan birinin, silahini kusanarak Allah yolunda bin sene cihat ettigini bildirmisti. Ashabin buna hayret etmesi üzerine Cenabi Hak, Kadir suresini indirmistir (Tecrîd-Sarîh Tercemesi, VI, 313).

a) Kur'an-i Kerim bu gecede inmeye baslamistir.

b) Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapilan ibadetten daha faziletlidir.

c) Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler Allah Tesl'nin ezeli kaza ve takdiri ile ilgili meleklere bu gece bildirilir (Tecrîdi Sarih Tercemesi, VI, 312).

d) Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayida melek iner.

e) Bu gece tanyerinin agarmasina kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktir. Yeryüzüne inen melekler ugradiklari her mümine selam verirler.

"Siz Kadir gecesini Ramazan'in son on günü içerisindeki tek rakamli gecelerde arayiniz" buyurmustur (Buhari, Müslim).

Ibn Ömer (r.a) söyle nakletmistir:

Sahabelerden bazi kimselere, rüyalarinda, Kadir gecesinin, (Ramazan'in) son yedi günü içinde oldugu gösterildi. Resulüllah (s.a.v) onlara: "Görüyorum ki rüyalariniz Ramazanin son yedi günü hakkinda birbirine uygun düsmüstür. Artik kim Kadir gecesini aramaya kalkisirsa, onu Ramazan'in son yedisinde arasin, buyurmustur (Buhari, Müslim).

Ebu Hureyre (r.a)'in rivayet etmis oldugu hadisi serifte Peygamber Efendimiz (s.a.v) söyle buyurmustur:

"Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacagi sevabi Allah'tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmis günahlari bagislanir" (Buhari).

Süfyan-i Sevri: "Kadir gecesi dua ve istigfar etmek namazdan sevimlidir. Kur'an okuyup sonra dua etmek daha güzeldir" demistir (Tecrid-i Sarih Tercemesi, VI, 313).

Hz. Aise (r.ah) söyle anlatiyor:

"Ey Allah'in Resulü! Kadir gecesine rastlarsam nasil dua edeyim? diye sordum.

Resulüllah (s.a.v):

"Allahümme inneke afüvvün tühibbü'l-afve fa'fu annî (Allah'im sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet)" diye dua et, buyurdu (Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314).

Kadir süresi "Biz onu Kadir gecesi indirdik. Kadir gecesi nedir, bilir misin sen? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Meleklerle Ruh o gece Rabblerinin izniyle her iş için iner de iner. Tam bir esenliktir o gece, tâ tan yeri ağarıncaya kadar." (Kadîr sûresi, 1-5) "Biz Kur'an'ı kutlu bir gecede indirdik." (Duhân sûresi, 3)

KADİR GECESİ ÇEKİLMESİ GEREKEN TESBİHLER

Hz Aişe (r.a) buyurdu ki: Ya Resullulah (S.A.V) Kadir gecesine yetişirsem nasıl dua edeyim? dedim. Oda şöyle buyurdu; "Allahümme inneke afuvvün kerimün tuhibbül afve fağfü anni"

ANLAMI: Allahım sen affedicisin, affetmeyi seversin beni affet. (Tirmizi)
Laihahe illahül hakimül kerimü sübhane rabbis semavati sebği ve rabbi arşil azim.
Hz. Peygamber (S.A.V.) buyurdu: "Her kim bu duayı üç defa okursan sanki Kadir Gecesini idrak etmiş gibi sevaba nail olur."

KADİR GECESİ DUASI

Aişe (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

"Ben:

−Ya Rasulallah, Kadir gecesini bilirsem, o gece ne söyleyeyim dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

"Allahumme İnneke Afuvvun Tuhibbu'l-Afve Fağfu Anni."

'Ey Allah'ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin beni affet de' buyurdu." (Tirmizi 3742)

1) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

"Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

'Herkim imanla ve ecrini Allah'tan umarak Ramazan orucunu tutarsa onun geçmiş günahları mağfiret olunur. Herkim de imanla ve ecrini Allah'tan umarak Kadir gecesini ihya ederse onun geçmiş günahları mağfiret olunur' buyurdu."

Buhari 1868, Müslim 760/175, Ebu Davud 1372, Nesei 2201, Begavi 1707, Albânî Sahihu'l-Cami 6441

2) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

"Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

'Sizler Kadir gecesini Ramazanın son on günündeki tek gecelerde arayınız' buyurdu."

Buhari 1870, Müslim 1169/219, Tirmizi 797, Ahmed 24346, Albânî Sahihu'l-Cami 2922

3) Ubâde bin Samit (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

"Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadir gecesini bize haber vermek için mescide çıkmıştı. Müslümanlardan iki adam kavga ettiler. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

'Kadir gecesini size haber vermek için çıkmıştım, falan ve falan birbiriyle kavga ettiler (onun malumatı benden) kaldırıldı. Böyle olması sizin için belki daha hayırlıdır. Sizler onu (yirmiden sonraki) dokuzuncu, yedinci, beşinci gecelerde arayınız' buyurdu."

Buhari 1874, Darimi 2/2728, İbni Ebi Şeybe 2/487/3, İbni Huzeyme 2198, Beyhaki 4/311, Begavi 1821, Tayalisi 576, Malik 1/320/13

4) Zerrubnu Hubeyş (Rahmetullahi Aleyh) dedi ki:

"Ubeyy bin Ka'b (Radiyallahu Anh)'a kardeşin Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anhuma):

−Seneyi ihya eden kimse kadir gecesine isabet eder diyor dedim.

Ubeyy (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

−Allah ona rahmet etsin, insanların ona güvenip dayanmamasını istemiştir. Oysa o, kadir gecesinin Ramazanda, Ramazanın son on gününde ve yirmi yedinci gecede olduğunu elbette bilir. Sonra istisna etmeksizin yemin etti ve:

−Kadir gecesi yirmi yedinci gecedir dedi.

Ben:

−Ya Ebe'l-Münzir, hangi şeye dayanarak böyle söylüyorsun dedim.

Ubeyy (Radiyallahu Anh):

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in haber verdiği alamet veya ayetle, güneş o gecenin sabahında şuasız olarak doğar dedi."

Müslim 1169/220, Humeydi 375, Ebu Davud 1378, Tirmizi 793, İbni Hibban 3689, İbni Huzeyme 2191-2193, Beyhaki 4/312, Begavi 1828, Abdurrezzak 7700

KADİR GECESİNİN ALAMETLERİ

Dini alimler Kadir Gecesini anlamak için şu tarifi yapıyorlar; Kadir gecesi, açık ve sakin olur, ne sıcak, ne de soğuk olur. Ertesi sabah güneş, kızıl olup, şuasız doğar. Kadir Gecesinde köpek sesi duyulmaz diyen âlimler de olmuştur. Ubeyd bin Ömer hazretleri anlatır: Kadir gecesi denizde idim, denizin suyunu içtim, tuzlu değildi, tatlı ve hoş idi.

KADİR GECESİ İLE İLGİLİ AYETLER

“Biz onu Kadir Gecesi indirdik. Kadir Gecesi nedir, bilir misin sen? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. Meleklerle Ruh o gece Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. Tam bir esenliktir o gece, tâ tan yeri ağarıncaya kadar.” (Kadîr sûresi, 1-5)

“Biz Kur’an’ı kutlu bir gecede indirdik.” (Duhân sûresi, 3)

KADİR GECESİ İLE İLGİLİ HADİSLER

“Kadir Gecesi’ni, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı hâriç- geçmiş günâhları bağışlanır.” (Müslim, Müsâfirîn, 175)

Ayşe (r.a.), Peygamber Efendimiz’e: “–Ey Allah’ın Resûlü! Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sormuş, Efendimiz de:

اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
“«Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!» diye dua et!” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 84)

KADİR GECESİNİ RAMAZAN’IN SON 7 GECESİNDE ARA

“Kadir Gecesi ile ilgili rüyalarınızın, Ramazan’ın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir Gecesi’ni arayan onu Ramazan’ın son yedi gecesinde arasın!” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 2,)

“Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günü içinde arayınız!” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 3)

“Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günündeki tek gecelerde arayın!” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 3)

RAMAZAN’IN SON 10 GÜNÜNDE PEYGAMBERİMİZ

Hazret-i Ayşe şöyle buyurdu: “Ramazan ayının son on günü girdiğinde Resûlullah geceleri ihyâ eder, ev halkını uyandırır, ciddiyetle ibadete soyunur ve eşleriyle ilişkiyi keserdi.” (Buhârî, Leyletül-kadr 5)

Hazret-i Ayşe’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah Ramazan’da diğer aylardan daha fazla (kulluk yapmaya) çalışırdı. Ramazan’ın son on gününde de Ramazan’ın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi. (Müslim, İ’tikâf 8)

KADİR GECESİNİN ANLAM VE ÖNEMİ NEDİR?

Kuran’da bir tek gece, o geceye verilmiş ad ile zikredilmiştir. Bu ad “kadir” adıdır. Bu gece, Allah tarafından kutlu ve kutsal ilan edilmiş bir gecedir. Kutlu ilan edilmiştir, çünkü o gece melekler ve Ruh yeryüzüne inmişlerdir, sabahın ilk ışıklarına kadar esenlik ve huzur dağıtmışlardır. Kutlu ilan edilmesi demek kutlanması gerekir demektir.

Etimolojik anlamda “kadir” kelimesine bakıldığında karşımıza k-d-r kökü çıkmakta. Bu kökten yola çıkarak kadir/gücü yeten, muktedir; takdir/değer verme; miktar/ölçü; kadr/şan, değer, itibar, onur, rütbe; gibi manaları elde ediyoruz.

Aşağıda Kadir suresi ayetlerinin Türkçe tercümeleri ve transliterasyonu arka arkaya sıralanmıştır.

97-Kadir Suresi:

97:1 Biz onu, Kadir gecesinde indirdik.

97:1 İnna enzelnahü fiy leyletilkadr

97:2 Kadir gecesinin niteliğini sana gösteren nedir?

97:2 Ve ma edrake ma leyletülkadr

97:3 Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.

97:3 Leyletülkadri hayrün men elfi şehr

97:4 Melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner!

97:4 Tenezzelülmelaiketü verruhu fiyha biizni rabbihim min külli emr

97:5 Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar!

97:5 Selamün hiye hatta matle'ılfecr

Birinci ayetten başlayarak, ayetleri kelime kelime incelediğimizde bakın nasıl şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkıyor.

97:1- Biz onu Kadir gecesinde indirdik,

Öncelikle bu ayette Türkçe “Kadir” olarak tercüme edilen kelime “kadr” kelimesidir. “kadr” kelimesi ise şanlı, değerli, itibarlı, onurlu manalarına gelmekte.

Burada Kadr gecesinde, yani o şanlı, değerli, itibarlı ve onurlu gecede indirilen "o" işaret zamiri, Kuran yerine kullanılmış gibi düşünülebilir. O gece bir bayram gecesidir ve periyodik bir şekilde kutlanmaktadır, zira o gece bin aydan daha hayırlıdır (97:3). O gece melekler ve ruh, Rablerinin izniyle, her iş için iner de iner (97:4). Peki bu gecede ne kutlanmalıdır? Kuran’ın indirilişi mi? Hayır, çünkü Bakara:185 ayeti, eğer Kuran’ın indiği gece Kadir gecesi olsaydı, “Ramazan, insanlara yol gösterici, apaçık bir öğreti ve yasa kitabı olan Kuran’ın indirildiği aydır“ demez, “Kuran’ın indirildiği gece Kadir gecesidir” derdi.

Yine hayır, çünkü öyle olsaydı, Kuran'ın içerisinde olan, Kuran sahifeleri arasında yer almış bulunan 97. surenin birinci ayeti "Biz onu Kadir gecesinde indirdik" değil "Biz bunu Kadir gecesinde indirdik" derdi.

Demek ki bu ayette sözü edilen unsur "Kuran" değildir.

Öyleyse bu kutlu "şey" nedir ki melekler ve "ruh" fecre kadar her isi yapmak üzere Rab'lerinin izniyle iner de iner, huzur vardır, esenlik vardır (97:4-5). Bu kutlu şey Kuran olamaz, çünkü Yaratan bir sürü Kitap indirmiştir, onlar neden kutlu değillerdir? Neden onların inişi kutlanmamıştır.

Yaratan, bir şeyin olmasını dilediği zaman, o şey için “ol” demekte ve o şey olmaktadır.

16:40 Biz bir şeyi dilediğimizde, onun hakkında söyleyeceğimiz söz, "ol" demekten ibarettir; o hemen oluverir.

Yaratan yine bir canlı yaratmak istediğinde, o canlıyı yaratır ve ona “ol” der, o da olur. Allah için bu çok kolay bir iştir. Fakat emir ve oluş silsilesi değişmiştir.

3:59 Allah katında İsa'nın durumu, Âdem’in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona "ol" dedi. Artık o, olur.

Fakat, burada iş canlı yaratmaya geldiğinde, “ol” sözü yaratılana can vermek için geçerli olmaktadır. Hâlbuki yaratma ameliyesi için, şeylerin olması dilendiğindeki gibi işler dönmemektedir. Yaratan bir canlı yaratmak istediğinde, ona “ol” dememektedir. Canlıyı yaratma aşamasında, onu biçimlendirmek için, onun üzerinde belli bir süre çalışma yapar. Hele bu bir insan ise, Allah için o, tabiri caiz ise, bir sanat eseridir. Bu eser ile uğraşılmalıdır. Ancak belirli tesviye işlemleri sonrasında, amaçlanan düzgünlüğe ulaşıldığında yaratma işlemi sonlandırılmakta, sıra can vermeye gelmektedir.

Bakın bu durum Hicr suresinde nasıl dile getiriliyor.

15:28 Hatırla o zamanı ki Rabbin meleklere, "ben, kupkuru bir çamurdan, değişken, cıvık balçıktan bir insan yaratacağım" demişti.

15:29 "Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp/tesviye edip/biçimlendirip, öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın."

Hicr:29’da söylendiği gibi insan biçimlendirildikten sonra ancak ona can vermek için “ol” denmiş ve öz ruhdan üflenmiştir.

Araf suresinde ise

7:11 Andolsun ki sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere: "Âdem’e secde edin" dedik. Onlar da secde ettiler. Ama İblis etmedi, secde edenlerden olmadı o.

Bu ayetlerde konuşan varlık açıkça Rabbin, bir insan yaratmak istediği zaman, o amalgam üzerinde epey vakit harcadığı, oldukça ciddi eylemler yerine getirdiğini, söylemektedir.

Araf:11 ayetinden başka bir sonuç daha çıkarmak mümkün. Hicr suresindeki ayetlerde, tekil Âdem yaratılıp, biçimlendirilip ona ruh üflenmesinden bahsedilirken, Araf:11 ayetinde “Sizi yarattık, sizi biçimlendirdik” deyip sonra da “meleklere Adem’e secde edin dedik” ifadesinde aynı süre içerisinde birden fazla insan yaratıldığı, bunların içerisinden ismi Adem olana secde edilmesi gerektiği ifadesi çıkmaktadır.

Yine Nisa:1 ayetinden anlarız ki erkek ve kadın cinsleri aynı nefsden (can, hayat, asıl, maya, ta kendi) aynı sure içerisinde yaratılmış ve her bir kadın ve eşinden yeni kadın ve erkekler üremiştir.

NEDEN BİN AYDAN DAHA HAYIRLIDIR DENMİŞTİR?

"Bin ay" seksen üç sene dört aylık bir süreye tekabül eder. Geçmişteki salih kimselerin bir ömür boyu kazandıkları manevi mertebeyi bir gece içinde elde etme fırsatıdır. Resulullah (a.s.m.) sahabilere İsrailoğullarından bir kimsenin Allah yolunda bin ay boyunca silâhlı olarak cihat ettiğini anlatmıştı. Sahabiler bunu duyunca şaşırdılar ve kendi amellerini az, gördüler. Bunun üzerine Kadir Suresi indirildi.

Başka bir rivayette Peygamberimiz Sahabilere İsrailoğullarından dört kişinin seksen sene boyunca hiç günah işlemeden ibadet ettiklerini anlattı. Sahabiler bunu hayretle karşıladı. Cebrail Aleyhisselâm geldi, "Yâ Muhammed, ümmetin o birkaç kişinin seksen sene ibadetinde hayrete düştüler. Allah sana ondan daha hayırlısını indirmiştir" diyerek Kadir Suresini okudu ve, "İşte bu senin ve ümmetinin hayran kalışından daha hayırlıdır" buyurdu.(1)

Diğer bir rivayette Resulullah'a bütün ümmetlerin ömürleri gösterilmişti. Kendi ümmetinin ömrünü kısa görünce, ömrü uzun olan ümmetlerin amellerini düşündü. Kendi ümmetinin bu kısa ömürlerinde yaptıkları amellerle onlara ulaşamayacakları endişesi içinde üzüldü. Yüce Allah da Habibine, bu üzüntüsüne mukabil Kadir Gecesini vererek diğer ümmetlerin bin yılından daha hayırlı kıldı. (2)

Kadir Suresi bu hadiseler üzerine nazil olmuştur. Bu sure, sahabilerin üzüntüsünü hafifleten bir suredir.

İlk yorum yazan siz olun

Din Haberleri