Kadir Küçüköner Kimdir | Savcı Kadir Küçüköner Neden Vuruldu

Kadir Küçüköner kimdir. Antalya Korkuteli İlçesi Cumhuriyet savcısı Kadir Küçüköner neden vuruldu. Tüm detayları haber sitemizden bulabilirsiniz.

Kadir Küçüöner kimdir son sağlık durumu merak ediliyor. Cumhuriyet Savcısı Kadir Küçüköner son dakika gelişmelerini sizler için derledik. Antalya'nın Korkuteli İlçesi Cumhuriyet Savcısı Kadir Küçüköner, makamında silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Savcı Küçüköner, ambulans helikopterle Antalya'daki hastaneye sevk edildi. Kadir Küçüköner Antalya son dakika gelişmeleirni haberimiz üzerinden takip edebilirsiniz.

Antalya'nın Korkuteli İlçesi Cumhuriyet Savcısı Kadir Küçüköner, makamında silahlı saldırıya uğradı. DHA'nın haberine göre; Ağır yaralanan Küçüköner, ambulans helikopterle Antalya'daki hastaneye sevk edildi.

KADİR KÜÇÜKÖNER KİMDİR?

Mesleğe avukatlık ile başlayan Küçüköner 8 Kasım 216 tarihinde kura çeken Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcı adaylarına ilişkin kura kararnamesi sonucu ile atanmış. Detaylar haberimize eklenecektir.

TÜRKİYEDE DAHA ÖNCE VURULAN SAVCILAR

Dava, Ankara Savcılığınca 26 Aralık 1978'de Ağır Ceza Mahkemesi'ne "tasarlayarak adam öldürmek"ten açıldı. 12 Eylül'de sıkıyönetimin ilanı üzerine bu mahkeme tarafından "görevsizlik kararı"yla Ankara Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemeye, sanıklardan sadece ikisi çıkarıldı. Katliam kararına katılan, tabancayı sağlayan ve cinayet yerinde bulunan Hüseyin Demirel ise hiç yakalanmadı.

1 nolu Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi, hepsi de bir üst mahkemede bozulan dört idam hükmü versi. İlk bozma gerekçesinde, "Çok kültürlü bir ODTÜ öğretim üyesi sanığı teşhis edemezken bir kapıcı nasıl teşhis ediyor?" denmişti. Teşhis edemeyen bu tanık, sanıkla yüzleştirilmeden önce evinin önünde bomba patlatılan Doçent Ziya Aktaş'tı. Kendisi daha sonraki yıllarda Demokratik Sol Parti (DSP) hükûmeti Enerji Bakanı olacaktı.

Bir sonraki bozma kararının gerekçesi de ifadeyi alan savcı yardımcılarının mahkeme huzurunda dinlenmeyişiydi.

Sıkıyönetim Mahkemesi son kararında İbrahim Çiftçi için dördüncü kez idam, Hüseyin Kocabaş için 12 yıl ağır hapis cezası verdi. Ama o güne dek sürekli idam isteminde bulunan Başsavcılık, onama kararına olay yerinde bütün tanıkların hazır bulundurularak yeniden keşif yapılmasını istedi. Şeklen yapılan itirazı incelemesi gereken Askeri Yargıtay Ceza Genel Kurulu bu konuda değil, esas hakkında dosyayı bozdu; İbrahim Çiftçi'nin beraati gerektiğine karar verip tahliye ettirdi. Dosya 1 nolu Ankara Askeri Mahkemesi'ne döndü. Mahkeme üst mahkemenin verdiği beraat kararına uydu. Beraat kararı gerekçesinde, "Sanık İbrahim Çiftçi'nin maktul Doğan Öz'ü taammüden öldürdüğü mahkememizce sabit görülmüş, ancak Askeri Yargıtay Daireler Kurulu kararı mahkememizi bağlayıcı nitelikte bulunduğundan sanık İbrahim Çiftçi hakkındaki 7/8'lik oyçokluğuna dayanan bozma ilamına uyularak sırf bu hukuki zorunluluk nedeniyle sanık İbrahim Çiftçi'nin beraatına karar verilmiştir," dendi.

Bu olaya Çiftçi bile şaşırdı. Öyle ki kendisine "Tahliye oldun" dediklerinde, "Hayır, beni öldüreceksiniz. Çıkmıyorum," demiş.

Savcının eşi Sezen Öz, davanın beraatla sonuçlanmasının ardından dosyaya bakmaya gittiğinde, zamanın Başbakanı Bülent Ulusu'ya yazılmış bir dilekçeyle karşılaşacaktı. Bu dilekçede, avukatları, müvekkillerinin Milli Savunma Bakanlığı'nda bir dosyası bulunduğundan söz etmekteydiler. Sözü edilen dosyanın getirilmesi istendi, ama talep reddedildi.

ETHEN ETKİN

Adana'da terör olaylarına bakan Cumhuriyet Başsavcısı Ethem Ekin, 08:50'de adliyeye gitmek üzere Sular Caddesi'ndeki evinden çıkıp 01 HS 826 plakalı makam otomobiline bindi. 283 Sokak üzerinde 5, 6 metre gidebilmişti ki üç kişinin açtığı yaylım ateşi sonrası yaralandı. Açılan ateş sonucu başından ve göğsünden ağır yaralanan Savı Ethem Ekim'le şoförü ve koruma polisi Mehmet Kenar, bir taksi şoförü tarafından içinde bulundukları arabayla Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Ne var ki savcı burada tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ağır yaralanan koruması ise ameliyata alınmıştı.

Savcının şoförü ve korumasını da ağır yaralayan biri kadın, ikisi erkek üç kişi olaydan sonra 01 FP 085 plakalı Tempra marka bir otomobille kaçmayı başarmıştı. Bu araba terk edilmiş olarak bulundu.

Suikastı, Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği-İsmail Cüneyt Müfrezesi adlı (TİKB) bir örgüt üstlendi. Müfrezeye adı verilen İsmail Cüneyt, bu suikasttan önce İstanbul'da ölü ele geçirilmişti.

Bu arada savcının bir hafta önce eskortluk da yapan koruma ekibini istemediği öğrenildi.

Gündem Haberleri