Kadir Şeker kimdir? Nereli? Davada son durum ne? Kaç yıl ceza aldı?

Kadir Şeker kimdir? Nereli? Konya Kadir Şeker davasında son durum ne? Neden tutuklandı? Kaç yıl ceza aldı? soruları internette araştırılıyor. Biz de sizler için bu merak edilenleri derledik. İşte tüm detaylar...

Kadir Şeker olayı tüm Türkiye'nin gündemine oturdu. Herkes bu olayı merakla takip ediyor. Peki Kadir Şeker kimdir? Nereli? Konya Kadir Şeker davasında son durum ne?  Kaç yıl ceza aldı? Tüm merak edilenler haberimizde...

KADİR ŞEKER KİMDİR?

Kadir Şeker, Konya'da ikamet eden 20 yaşında üniversite sınavına hazırlanan bir genç. Adı talihsiz bir şekilde bir cinayete karıştı.

KADİR ŞEKER NEDEN TUTUKLANDI?

Olay şu şekilde gelişti: Konya’da yaşayan Ayşe D. (35), 5 Şubat’ta sevgilisi Özgür Duran (32) tarafından parkta dövülüyordu.

32 yaşındaki Özgür Duran ile kız arkadaşı Ayşe D. arasında evde oldukları bir sırada kıskançlık nedeniyle tartışma çıktı. Tartışma sırasında Duran, Ayşe D'yi darp etti. Bunun üzerine Ayşe D. de evden çıkıp, yakınlardaki parka gitti. O sırada parktan geçmekte olan Kadir Şeker, kız arkadaşı Ayşe D.'yi tekrar darp eden Özgür Duran'a müdahale etmek istedi. Ancak Duran, boğazını sıktığı Şeker'i yere yatırıp, yumruklamaya başladı. Kadir Şeker, kurtulduktan sonra kaçmak istedi.

Duran ise peşinden gittiği gence tekrar saldırdı. Bunun üzerine Şeker, meyve soymak için yanında taşıdığı bıçağı çıkardı. Boğuşma sırasında bıçak Özgür Duran'ın kalbine saplandı. Şeker, olay yerinden kaçtı.

Doktor olmak istediğini belirttiği Şeker ise yakalanarak, 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı.

KADİR ŞEKER KAÇ YIL CEZA ALDI?

Mahkeme heyeti, Kadir Şeker'e 'Kasten adam öldürme' suçundan önce müebbet hapis cezası verdi. Ardından bu cezayı, suçu haksız tahrik altında işlediği gerekçesiyle 15 yıla indirdi. Duruşmadaki iyi halini göz önünde bulunduran mahkeme, cezayı 12,5 yıla indirdi.

AVUKAT USAME CERAN NE DEDİ?

Avukat Usame Ceran, dosyayı incelemeden net bir yorum yapmaktan kaçınırken, "Ayşe D.'nin ifadesine göre maktulün elinden kurtulduktan sonra, yani illiyet bağı kesildikten sonra Kadir Şeker maktulle boğuşmaya devam ediyor. Burada 3. kişi lehine meşru müdafaadan bahsedilemez. Kendi adına meşru müdafaa gündeme gelebilir. Salt verdiği ifadeye bakarak hüküm verilecek olsaydı neredeyse ülkede yargılanan tüm sanıklar beraat ederdi" diyor.

Peki Kadir Şeker neye göre ceza alacak? Eylem meşru müdafaa olarak değerlendirilirse, önce meşru müdafaa sınırı aşıldı mı ona bakılacak. Sınır aşılmışsa mazur görülebilecek bir "heyecan, korku veya telaş' var mı, o değerlendirilecek. Kanaat olduğu yönündeyse ceza almayacak, değilse alacak. Eğer cebinden çıkardığı bıçak arbede sonucu maktulun kalbine saplandıysa bu kez de 'taksirle öldürme' gündeme gelecek. Avukat Ceran şöyle örneklendiriyor: "İri yarı, güçlü ama bıçaksız bir saldırganın boğazınızı sıkarak sizi nefessiz bırakmasından kaçarak kurtulma ihtimaliniz yok diyelim, bu meşru müdafaadır. Burada bıçak, saldırıya karşı orantılı bir araç. Ama 'bıçağı kalbine saplayarak öldürmeniz' meşru müdafaa sınırının aşılmasıdır. Çünkü öldürerek saldırıyı defetmek akla gelebilecek ve başvurulabilecek son yoldur" diyor. Bir tepkisi de sosyal medyaya. "Dosya görmeden, temel hukuk bilgisine dahi sahip olmadan 'Twitter ceza mahkemeleri'nde yargılamalar yapılır, hükümler verilir oldu. Olayın iç yüzünü henüz bilmiyoruz. Daha kamera kayıtları incelenecek, tanık ifadelerine başvurulacak. Yorum yapanlar neye göre bu yorumları yapıyor? Bir hukukçu olarak anlamakta güçlük çekiyorum" diyor.

AVUKAT HÜLYA GÜLBAHAR NE DEDİ?

Feminist Avukat Hülya Gülbahar da meslektaşları ile aynı görüşte: "Dosyayı incelemeden yorum yapmak çok zor. Ancak kanaati olayın meşru müdafaa olduğu yönünde. Gülbahar,  "Türk Ceza Kanunu'na göre suçu gören, herkesin 'o' suçu önleme yetkisi ve görevi var. Hiç kimse suç söz konusu ise yürüyüp gidemez" diyor. Gülbahar, "Vatandaşların emniyet güçleri gibi saldırganı yakalama hakkı vardır" derken, konunun bu yönünün gündeme gelmemesine öfkeli. "Kadına karşı şiddet gibi toplumsal sorun karşısında duyarsız kalmayan vatandaşların gereksiz ve uzun tutukluluk ile mağdur edilmesi, TCK'ya aykırı" diyor. Şeker'in tutukluluk halinin devamının vatandaşın suça müdahale hakkını kullanması konusunda olumsuz etki yaratacağını düşünüyor.

AVUKAT CEREN SARMAN NE DEDİ?

Avukat Ceren Sarman'a göre Kadir Şeker 'tutuksuz yargılanmalı. "Eger Kadir yetişmeseydi kadın dövülerek öldürülebilirdi. Bu bıçakla yaralamayla eşdeğerdir" diyor. İşin asıl boyutu ise kadın cinayetlerinin son 10 yılda artarak devam etmesinde saklı. "O kadar fazla kadın cinayeti işleniyor ki, özellikle de sokakta... Boğazı kesilerek öldürülen Emine Bulut'u hatırlayın. İnsanlar seyirci kaldı. Kimse elini taşın altına koymadı. Bu noktada 'vicdan' sorgulanamaz. Meşru müdafaa ile haksız tahrik arasında ince bir çizgi var" diyor Avukat Şarman. Şahsi fikri, Kadir Şeker'in 'adam öldürme değil 'kadını koruma' amacıyla bu eylemi işlediği yönünde.

AVUKAT DUYGU DELİBAŞ NE DEDİ?

Avukat Duygu Delibaş'a göre hukukta en önemli kavram 'orantı'. Kadına şiddete karşı olduğunun altını çizerken "Ancak" diyerek parantez açıyor: "Bu olayı bu kadar masum görüp desteklersek maalesef emsal teşkil edecek bir karar çıkabilir. Mafya dizileri ne bakın! Zaten gençler buna meyilli. 'Kendini korumak adına herkes bıçak taşımaya, kendi adaletini kendi sağlamaya kalkarsa ne olur?" Delibaş "Silahsız birine bıçak, hele ki sustalı bir bıçak çekemezsiniz" derken "Yapılması gereken polisi aramaktı" diye ekliyor. Delibaş'a göre empati sanık ile değil mağdur ile kurulur: "Ölen adamın sabıkalarına vurgu yapılıyor. Sabıkalı diye ölümü hak mı etti?"

AVUKAT TUBA TORUN NE DEDİ?

Görgü tanıkları ve sanığın ifadesine göre, Kadir Şeker 'şiddete tepki vermek üzere olaya yöneldi. Sonrasında ne olduğu ise muamma. Zaten kafa karışıklığı da bu noktada başlıyor. Eylemin tam olarak yasadaki karşılığını bulmak için ‘gerçekte' ne olduğunu bilmeye ihtiyacımız var diyen avukat Tuba Torun söyle devam ediyor: “Şiddet uygulayan kişi öfkesini Kadir'e yöneltip onu boğmaya mı çalıştı? Yoksa 'Git işine' dedikten sonra Kadir konuyu kişiselleştirdi mi? Boğulmaktan kurtulmanın tek yolu o bıçağı saplamak mıydı? Bıçak taşımasının geçerli sebepleri var mıydı? Kadir çaresizlikle bıçağı sapladıysa meşru müdafaa gündeme gelebilir. Beraat söz konusu olur. Fakat taksirle insan öldürme de olası" diyor. Yani, Kadir'in alacağı ceza detaylara bağlı. 

Kadir Şeker 'görüldüğü kadarıyla’ iyi bir insan. Fen lisesi mezunu. Tıp fakültesine hazırlanıyor. Suça meyilli biri değil gibi. 'Olumlu' bir önyargı yarattığı kesin. Belki de bu yüzden cezalandırılmaması, serbest bırakılması yönünde ciddi bir tepki var. "Ama" diyor Torun, "Hukuk anlık gelişen toplumsal tepkiyle yönlendirilebilecek bir alan değil." Yani, dosya incelenmeden, deliller toparlanmadan hukuki bir çıkarımda bulunmak, yargı üzerinde baskı kurmak yanlış. Şöyle devam ediyor: "Önemli bir kesimin Kadir Şeker'i korumaya çalışması, toplumun kadına yönelik şiddete karşı bir çığlığıdır. Şiddete karşı tepkisizliğe isyanıdır. Konuya bu açıdan bakıp, sistemsel ve doğru politikalar geliştirmek doğru bir tutum olacaktır."

KADİR ŞEKER'İN İFADESİ NASIL?

Kadir Şeker, ifadesinde şunları kaydetti: Yürüyüş yolumun üzerinde bir erkek şahsın kamelyanın tahta direklerini yumruklayarak bağırdığını duydum. Benim karnım açtı bu nedenle eve gitmek istedim, yine de tereddütte kalıp kadının ağlama sesine dayanamayıp yanlarına gittim. Adama ‘Abi ne yapıyorsun!’ dedim. Bana ‘S.. git başımdan ... veleti’ dedi. Ben ‘Ayıp değil mi, gücün kadına mı yetiyor’ dedim.

"YÜZÜME SÜREKLİ VURDU"

Bunun üzerine ‘Senin belan olur seni bulurum, karım değil mi lan sana ne’ dedi. Bana bağırmaya ve küfürler etmeye devam etti. Bu hareketleri ve küfürlerine karşılık dayanamayıp şahsa doğru döndüm, iyice hırçınlaştı ve üstüme doğru koşmaya başladı, ilk önce sağ gözüme vurdu. Yüzüme sürekli vurduğunu hatırlıyorum. Yüzümü saklamak için ellerimi yüzüme doğru koydum. Ellerim dolandı.

"BOTUMUN TOPUĞU TAKILDI"

En son boğazıma yapıştı, ben geriye kaçmaya çalıştıkça boğazımı bırakmadı. Ciğerlerim acıdı, nefes alamadım. Cebimdeki bıçağa elim gitti. Bıçağı sağ elimle açtım. Geriye kaçmaya çalışırken, adam benim boğazımdan tutmaya devam etti. Geri giderken botumun topuğu takıldı. Yere sırt üstü düştüm, adam da yanıma doğru düştü. Tam olarak üstüme doğru düşmedi galiba öyle hatırlıyorum.

"NE HALE GELDİĞİNİ GÖRMEDİM"

Adam düşünce elimde acı hissettim. Kendimi yan taraftan çıkarttım ayağa kalktım, elimde ve bıçakta kan gördüm. Bıçağı kapatıp cebime koydum, oradan yürüyerek eve gittim, elimi tutmaktaydım. Geri dönüp bakmadım. Adamın ne halde olduğunu görmedim. Ben eve girince elimi saklayarak eve girdim. Eve geldiğimde sürekli pencereden bakıyordum, acaba beni takip edip evimi öğrenmiş olabilir mi? Eve gelebilir mi? diye. Üstümü değiştirip yatmaya çalıştığım esnada polisler geldi.

"YARDIM AMAÇLI GİTMİŞTİM"

Kadının benim elimde bıçakla yanlarına gittiğim konusundaki ifadesi yalandır. Bıçak cebimdeydi. Ben dershaneye yazıldıktan 2 ay sonra parkta tanımadığım şahıslar bir genci falçata ile kovaladılar bu nedenle kendimi koruma amaçlı bazı günlerde bıçağı yanıma alıyordum. Bu bıçağı masamda gördüğüm günlerde alırdım her zaman almazdım. Kadını ve adamı tanımıyordum. Kadının ağlama sesine ve adamın bağırmasına istinaden yardım amaçlı kadına karşı bir fiziksel eylem varsa aralamak için gitmiştim. Ben her ne kadar istemeyerek de olsa adamı yaralayıp ölümüne sebebiyet verdiğimden dolayı pişmanım.

KADİR ŞEKER İÇİN KAMPANYA DÜZENLENDİ

Kadir Şeker tutuklandıktan sonra, aralarında Gülben Ergen, Ebru Gündeş, Haluk Levent, Zülfi Livaneli gibi sanatçılar ile siyasetçiler, kadın hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar '#kadiricinadalet' etiketiyle başlattıkları kampanya twitterda dün Türkiye gündeminde birinci sıraya oturdu. Bugün de Twitter’da “#kadirsucsuzdur” etiketiyle sürdürülen kampanya yine Türkiye gündeminde en çok konuşulanlar arasında yer aldı.

KADİR ŞEKER OLAYINDA FLAŞ GELİŞME! GÖRGÜ TANIKLARI KONUŞTU

Konya' daki Kadir Şeker olayı ülke gündemine oturdu. Üniversite sınavına hazırlanan Kadir Şeker, şiddet gören parktaki bir kadını yardım etmek isterken katil oldu. Kadir Şeker tutuklanırken olaya dair yeni bilgiler yeni ifadeler ortaya çıktı. 

Kadir Şeker'in hayatını karartan olay bu parkta yaşandı. Evine giderken kadının çığlıklarına kayıtsız kalmayan Kadir Şeker, kazara katil oldu. İlk duruşmada tutuklanan Kadir Şeker cezaevinde adalet beklerken olay Türkiye'nin gündemine oturdu. Savcılık Kadir Şeker'i olayın yaşandığı yere götürüp tatbikat yaptıracak. Olaya ilişkin yeni tanık ifadeleri de Kadir Şeker'in anlattıklarını doğrular nitelikte çıktı.

 

Parktaki olayı duyup ihbarda bulunan Meryem Ö. ile eşi gördüklerini anlattılar. Evde bulunduğu sırada bağırış, çığlık sesleri üzerine mutfağın penceresinden baktığını anlatan Meryem Ö., şunları anlattı:
-“Pencereden parka baktım. Kameriye içindeki bir adam dışarıdaki zayıf, uzun boylu, sırt çantalı birine bağırıyor, çok ağır hakaret ve küfürler ediyordu. Sırt çantalı şahıs hiç cevap vermeden oradan uzaklaşmaya çalışıyordu. Kameriyedeki şahıs yine küfürler ederek dışarı çıktı. ‘Niye karışıyorsun’ diyerek sırt çantalı şahsın yanına geldi. Küfürlerine devam etti. Bir tekme ve yumruk attığını gördüm”.

Meryem Ö.’nün kocası Mustafa Ö. ise ifadesinde şunları anlattı:
-“Saat 21.15 sıralarında park tarafından gürültüler gelmeye başladı. Eşimle camdan baktık. Zayıf, uzun boylu, sırt çantalı biri vardı. Karanlıkta yüzü görünmüyordu. Yürüyordu. Parktaki kameriyeden bir şahıs yürüyen adamın arkasından küfürler ederek çıktı. Çantalı şahsa doğru giderek tekme attı. Tekme atan şahıs yere düştü. Sırt çantalı şahsın elleri cebindeydi. Yerdeki şahısa birkaç tekme attı ve oradan uzaklaştı. Daha sonra bir kadın yere düşen adamın yanına geldi. Adam yerden kalktı ama sonra tekrar yere yığıldı. Kadın ‘ambulans’ diye bağırmaya başladı. Ben de 112’yi aradım. Çantalı şahsın yüzünü görmedim.”

Kadir Şeker’in ODTÜ’de kimya mühendisliği eğitimi alan ağabeyi Hidayet Şeker kardeşini Hürriyet’e şöyle anlattı:
-“Kardeşim toydu. Kendi halinde biriydi. Kimseye zararı olmazdı. Ama bir kadının feryat ettiği bir yerde de sessiz kalacak kadar vicdansız değildi. İrtibat halindeydik. Takıldığı soruları bana sorardı. Hayali Ankara’da tıp kazanmak ve birlikte eve çıkmamızdı. O gün olaydan yarım saat önce annem ile konuşmuş. Annem her zamanki nasihatlerini yapmış. ‘Dikkatli ol, kendine mukayyet ol’ demiş. Hadiseyi öğrendiğimde dünyam başıma yıkıldı. Kardeşimin bilerek isteyerek birine zarar vermeye çalışacağına ihtimal bile vermiyorum.”

Kadir’in babası Cengiz Şeker ise “Kadir üniversite sınavlarına hazırlanıyordu. Benim oğlum bir canı, insanı kurtarmaya çalıştı. Onun için kendini feda etti. Doktor olmak istiyordu, başımıza böyle talihsiz bir olay geldi” diye konuştu.

ÖZGÜR DURAN'IN SUÇ KAYDI KABARIK ÇIKTI

'Kasten yaralama', 'hırsızlık', 'yağma' ve 'uyuşturucu madde ticareti' suçlarından toplam 19 suç kaydı olan Duran'ın cenazesi otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi. Yüzünde çok sayıda yara izi bulunan Kadir Şeker ise sevk edildiği adliyede 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı. Kadir Şeker’in babası Cengiz Şeker de oğlu adliyeye sevk edildiği sırada yaptığı açıklamada “Oğlum fen lisesi mezunu. Karıncayı bile incitmeyecek yufka yürekli birisi. Hayali doktor olmaktı. Kadını kurtarmaya gittiğinde bu olay yaşanmış” dedi

KADİR ŞEKER'İN ANNESİ NE DEDİ?

Kadir’in annesi Zeliha Şeker, oğlunu karakoldan hastaneye sevk edilirken gördü, aralarında geçenleri Hürriyet'ten Musa Kesler'e anlattı...

“Biz köydeydik. Gittiği dershane ve ders çalıştığı kütüphane teyzesinin evinden uzaktaydı. Kütüphanede geç saatlere kadar çalışıyordu. Gideceği yol uzaktı. Başına bir şey gelir diye endişe ediyorduk. Teyzesi de ben de o eve gelmeden uyumazdık. O gün çok rüzgâr vardı. Telefonda konuştuk. ‘Yavrum çok bekleme, erkenden eve git’ dedim. ‘Tamam’ dedi. Parası bitmiş, onu konuştuk. ‘Sen teyzenden al, ben yakında geleceğim’ dedim. Saat 9 gibi olay olmuş. Ben köydeyim. Konya’daki kardeşim buradaki ablamı aramış. ‘Kadir’in başına büyük bir iş geldi, annesi çabuk gelsin’ demiş. Ablam da bana haber verdi. Kalktık gittik. Rüyamda görsem ‘Bu nasıl rüya’ derdim. Çocuklarımızı okutmak için didindik hep."

Biz geldiğimizde karakola götürmüşler. Polisler (hastaneye götürülürken) halime acıdı. Bir dakikalığına görebildim. Sarıldım yavruma. Yaprak gibi titredi. Ben de titredim. Bir gün de sararmış solmuş. Konuşmadık. ‘Üzülme anne’ dedi. Çok destek alıyoruz. Herkesten Allah razı olsun. Adalet yerini bulacak inşallah.”

KADİR ŞEKER'İN BABASI NE DEDİ?

Özgür Duran'ın (32) babası Cengiz Duran (52), "Kadir, olay yerine elinde bıçakla gelmiş. Tek darbe neden kalbine? Bacağına, karnına, koluna değil de neden kalbine? Hukuk mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Bu davanın takipçisiyiz" dedi.

Baba Duran, "Kadir 20, benim oğlum 32 yaşındaydı. Kadir tıp öğrencisi olacakmış, hayalleri varmış. Benim oğlumun hayattan beklentisi yoktu. Sadece kardeşi Niyazi Remzi Duran'ı futbolcu yapmak istiyordu. Sosyal medyada Kadir 'kahraman' ilan edildi. Ellerinden gelse oğlumu mezardan çıkarıp cezaevine koyacaklar. Bunlar hiç evlat acısı çekmemişler. Vicdan, merhamet kalmamış. Bu olay komple tesadüf. Kadir, olay yerine elinde bıçakla gelmiş. Tek darbe neden kalbine? Bacağına, karnına, koluna değil de neden kalbine? Tıp öğrencisinin elinde kalem olması lazım, bıçak mı olması lazım? Benim oğlum her yerde 'terörist' ilan edildi. Oğlumun 19 suç kaydı varmış. Buna devlet karar verir, millet veremez ki" diye konuştu.

Cengiz Duran, "Oğlum eşi ile tartışıyormuş. Çocuk yanlarına gelmiş, 'Kadına neden eziyet ediyorsun' demiş. Kadın da 'O benim eşim, tartışıyoruz' demiş. O an da bıçağı çıkarmış. Oğlum da alkollüymüş, 'Buradan git. O benim hanımım oluyor' demiş. Çocukla ufak bir boğuşma oluyor. Boğuşma anında kalbine bıçak geliyor. Hukuk mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Bu davanın takipçisiyiz" dedi.

KADİR ŞEKER'İN KURTARDIĞI KADIN NE DEDİ?

Yaşanan bu olayın gelişmeleri yakından takip edilirken, olayın merkezindeki bir diğer isim Ayşe D., DHA'ya açıklamalarda bulundu.Özgür Duran ile severek birlikte olduğunu aktaran Ayşe D., "Onun için üç çocuğumu bıraktım. Bir süre Eskişehir'de yaşadık. Dört ay önce Konya'ya geldik. Olay günü Özgür alkollüydü. Evde kavga ettik. Evden çıkıp parka gittim. Tek başıma ağlıyordum. Özgür’e ‘Aramızdaki sorunu konuşup, halledelim’ dedim. Özgür yanıma geldi. Bağrışmaya başladık. Özgür kameriyeyi yumrukluyordu. O sıra yanımıza ismini sonradan öğrendiğim Kadir geldi. Muhtemelen bizim kavga ettiğimizi düşündü. Özgür'e 'Neden bayanı rahatsız ediyorsun?’ dedi. Özgür de 'Biz birlikteyiz' diye yanıt verdi. ‘Nikahlı karın mı?’ diye sordu. Ben de ‘Evet ablacım, o benim eşim sen git’ dedim. Kadir'in elinde siyah renkli bıçak vardı. Elindeki bıçakla yanımıza geldi. Karşılıklı bir şeyler söylerken, aralarında boğuşma yaşandı." dedi.

İkili arasındaki boğuşma sırasında Duran'ın yere düştüğünü belirten Ayşe D., "Özgür'den kan geliyordu. Ortada bıçaklamayı gerektirecek bir durum yoktu. Karı-koca arasında yaşanabilecek bir tartışmaydı bizimki. Olaydan sonra polis eşliğinde hastaneden darp raporu aldım. Ancak vücudumda herhangi bir darp söz konusu değil. Dayak yemiş olsam, Özgür bana vurmuş olsa, illaki darp izi olurdu. Kadir Özgür'ün kendisini darp ettiğini söylüyor ama Özgür de de darp izleri var. Görünen o ki o da Özgür'e vurmuş. Özgür'ün yüzünde darp izleri vardı. Ortada bıçak çekecek bir durum kesinlikle yoktu. Üniversiteye hazırlanan bir çocuğun üzerinde bıçağın ne işi var? Özgür ile çok güzel günlerimiz oldu. Bir insanı geçmişiyle yargılamamak gerekir. 19 suç kaydı olması, bir insanı kötü yapmaz. Ne yaptıysa uyuşturucu yüzünden yaptı. Ama ben elimden geleni yapıp, onu bu durumdan kurtardım. Bana bu konuda her zaman minnettardı. Güzel bir birlikteliğimiz vardı." ifadelerine yer verdi.

ADALET BAKANI KADİR ŞEKER OLAYI İÇİN NE DEDİ?

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Konya'da sevgilisi Ayşe D.'yi darp eden Özgür Duran'ı engellemek isterken, Duran'ın ölümüne sebep olan Kadir Şeker'le ilgili yaptığı açıklamada, "Hakim ve savcıya görevlerini yapmaları için zaman tanımak lazım. Olay çok yeni. Savcı delilleri topluyor. Bu soruşturma neticesinde karar verilecek. Kimse 'Kadir suçludur' diyemez. Ama ortada ceset var. Bu olay meşru müdafaa mıdır hepsi soruşturma aşamasında ortaya çıkacak. Hakim savcılar da insan. Onların da vicdanı var. Bize düşen soruşturma sonucunu beklemektir" dedi.

Gündem Haberleri