Kandillerde oruç tutmak Diyanet İşleri Başkanlığı

Kandillerde oruç tutmak isteyen kişi, kandil gecesinin olduğu günde mi, bir gün sonrasında mı oruç tutmalıdır?

Dinî açıdan güneşin batmasıyla önceki gün sona erer ve yeni bir gün başlar. Gece gündüzden önce gelir (Kurtubî, el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’an, Riyad 2003, XIV, 15).Nitekim Ramazan ayı, Şaban ayının son gününde güneşin batışıyla başladığı için, o gece Terâvih namazı kılınmakta ve Ramazanın son gününde güneşin batışıyla Şevval ayı başladığı için, o gecede Terâvih namazı kılınmamaktadır. Cuma günü de Perşembe günü akşam vaktinin girmesiyle başlar, Cuma günü akşam vaktine kadar devam eder. Mesela “Recebin ilk cuma gecesi” dendiği zaman perşembeyi ilk Cumaya bağlayan gece (akşam vaktinden sabah vaktine kadar olan süre) anlaşılır. Yine “Şaban’ın 15. Gecesi” bu ayın 14. günü 15. güne bağlayan gece, “bayram gecesi” de arefe gününü bayrama bağlayan gecedir.

Bu itibarla kandil gecelerinde tutulan nafile oruçların asıl zamanı geceyi takip eden gün olmakla birlikte, daha önceki günle birlikte oruç tutulabilir. Bununla beraber mübarek gecenin ihya edildiği günü de ekleyerek iki veya daha fazla gün oruç tutulabilir.

Kandillerde oruç tutmayla ilgili dini bir gereklilik var mıdır?

Hz. Peygamber, mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir (Tirmizî, Savm, 39). Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsedilmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çeki düzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla Müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’an-ı Kerim okuyarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.

Kandil gecelerinin gündüzlerinde oruç tutmak bazı âlimlerce müstehap sayılmıştır. Zira sıhhati tartışmalı da olsa bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.s.) “Şabanın ortasında yani berat gecesinde ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle! ‘ der. ” (bkz. Tirmizî, Savm 39; İbn Mâce, İkâme, 191) buyurmuştur.

Buna karşılık Hz. Peygamber (s.a.s.) Zilhiccenin ilk on günü (Ebû Dâvûd, Sıyâm, 62; Tirmizî, Savm, 52), pazartesi ve perşembe günleri, aşure ve arefe günü oruç tutar (Müslim, Sıyâm, 196-197), pazartesi orucunu soranlara; “Bugün benim doğduğum, Peygamber olarak gönderildiğim ve Kur ’an ’ın vahyedildiği gündür. ” diye cevap verirdi (Müslim, Sıyâm, 198).

Sonuç itibariyle şu söylenebilir ki, kandil gecelerinde iyilik ve ihsanda bulunmak, daha çok dua, zikir, namaz gibi ibadetlerle meşgul olmak veya ilim ve tefekkür ile geceyi ihya etmek ve gündüzleri oruç tutmak müstehabtır.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

Din Haberleri