Arı sütü, baldan daha zor üretilmesine rağmen çok daha yüksek bir ekonomik değere sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Bal arısının başındaki salgı bezlerinden elde edilen bu sıvı, hücre yenilenmesini hızlandırarak birçok hastalığa iyi geliyor.
Özellikle kanser tedavisinde iyileşme sürecini hızlandırması, kemoterapinin yan etkilerini azaltması ve kısırlık tedavisinde etkili olmasıyla biliniyor. Ayrıca şeker ve kolesterol dengesini sağlayarak kalp sağlığını koruyor.
Bu yıl kilogramı 25-30 bin TL arasında değişen arı sütünün değeri, üreticileri oldukça memnun ediyor. Üretilen arı sütünün yaklaşık yüzde 30-40'ı iç pazarda tüketiliyor. Kalan yüzde 70 ise yurt dışına ihraç ediliyor. Kovanlarda üç hücreden ancak 1 gram arı sütü elde edilebiliyor.
"KANSER TEDAVİSİNDE İYİLEŞTİRME SÜRECİNİ HIZLANDIRIR"
Arı sütü üreticisi Hamza Çınar, arı sütünün kanser tedavisinde iyileştirme sürecini hızlandırdığını ifade ederek, "Ülkemizde yılda 1 tona yakın arı sütü üretimi oluyor. Bu üretimin yaklaşık yüzde 25'ini biz üretmekteyiz. Bulunduğumuz bölgede yazın havalar serin olduğundan bitkilerin çiçeklenme süresi uzamaktadır.
Bu da arı sütü üretiminin verimini arttırmakta ve üretim sürecini uzatmaktadır. Bala göre daha kazançlı. Üretimi bala göre zor. Vücudun hücre yenilemesine katkı sağladığı için neredeyse tüm hastalıklara iyi gelmektedir. Başta kanser tedavisinde iyileştirme sürecini hızlandırır. Kemoterapi gören hastaların ilaçlarının yan etkilerini azaltır. Kısırlık tedavisi için çok etkilidir.
Şeker ve kolesterolü dengeler. Kalp rahatsızlıklarına karşı koruma sağlar. Fiyatı bu yıl 25-30 bin lira arasında değişiyor. Üretimin yüzde 30-40'ı iç pazarda değerlendiriliyor. Üretimimizin yüzde 70'i ihraç ediliyor. Üretimi iğneyle kuyu kazmak gibi bir hücreden 1 gram çıkmıyor, üç hücreden gözden 1 gram kadar çıkıyor" dedi.