İŞTE O KÖŞE YAZISI;
Sevgili Dostlar,
Hallimizce çok önemli bir karar verdik.
Mevlana’ya göre: “Yanmak var, yanmak var!”
Ve “Odun yanınca kül… İnsan yanınca ‘kul’ olurmuş. “
Bu zaviyeden ‘kul’ olmak için yanmak lazım dedik.
Tamam, yanalım fakat nasıl?
İşte bu sorunun cevabı kritik eşik!
Kimileri; yanmağı, sadece dünyevi…
Kimileri de, uhrevi görmekte.
Oysa bize göre yanmanın; hem dünyevi…
Hem de, uhrevi yönü vardır.
Bu noktayı kavrayamadık mı,
“Hep Şeytana kızarız.
Oysa bir iyilik yap Şeytan sana kızsın der Tolstoy.”
Peki, ‘iyilik’ nedir? Ve ölçüsü ne?
Yazımın temeli de bu iki nokta işte.
Yanmak ve iyilik yapmak!
Bendenizin gibi çoğunuz da ‘ iyi insan’ olmak ister.
Kendimizi ‘kötülüklerden’ korumak için gayret gösteririz.
O zaman İyi insan olmak ve kötülüklerden sakınmak için;
İlahi Öğretide bildirilen gerçekleri ölçü almamız gerekmez mi?
Hayır diyenlerle işim olmaz…
Ancak ‘evet” diyenlerin dikkat etmesi gereken nokta:
“Halka hizmetin, Hakk’a hizmet” olduğunu bilmesidir.
Bu bağlamda bakıldığında,
Allah’tan korkan ve sınırlarını koruyan…
Her şeyde ‘O’nun rızasını arayan…
Her şeyin ‘Rabbin’ hâkimiyetinde olduğunu kavrayan…
Hadiselere hayır ve hikmet gözüyle bakan…
Gizli veya açık yaptığı her işin ahrette karşısına çıkacağını bilen,
Bu fani yaşamda başka ‘tanrılar’ edinmeyen…
Sadece şahsi menfaatler elde etmek için;
Bencillik, kibir, yalan, dolan, sahtekârlık bataklığına düşmeyen,
Bir yapı ve tavır içinde bulunmamız gerekmez mi?
Elbette ki, “evet”.
İşte biz de, bu duygu ve düşüncelerle…
Ve dahi bir kardeşiniz olarak:
Ümmete ve Millete hayırlı hizmetler etme noktasında,
Haklarınızı ve hukuklarınızı “Ölçü” dâhilinde savunmak adına,
Bir karar verdim ve sadece “Dualarınızı” bekliyorum.
Evet,
“Niyet hayır akıbet hayır inşallah.”