Gül Korkmaz, Sakarya'da yaşayan bir tasarımcı. Yurtdışında epey meşhur olan "Tiny House" konsepti evlerinden ilham alarak, Türkiye'de üretime başladı. Dünyanın pek çok ülkesine tasarlamış olduğu taşınabilir evleri ihraç eden Korkmaz, bu konsepti hayata geçirik ekonomiye katkı sağladığı için çok mutlu olduğunu ifade ediyor.
Korkmaz ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri, İsveç, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan, Pakistan, Hollanda ve Almanya başta olmak üzere pek çok ülkeye ihraç ettiği modüler doğal ahşap evlerin girişimcisi olmaktan dolayı gurur duyuyor.
"Pandemiyle tetiklenen bir hikaye aslında. Biz ilk olarak bungalov evlerle başlamıştık. " diyen Gül Korkmaz, işi daha sonra geliştirdiklerini aktarıyor.
Tiny House konseptine başlamak hikayesini anlatan girişimci, "Daha sonrasında dünya genelinde böyle bir talep olduğunu gördüğüm için 'Türkiye’de de bu neden olmasın?' dedim ve bu yola çıktım. Ülkemizde tiny house üreten ilk kadınımdır diye düşünüyorum. Önce bungalov, daha sonrasında tiny house olarak devam etti, şuanda yoğun bir şekilde yurt dışına satış yapıyoruz. Avrupa ve Asya ülkelerine satışlarımız gerçekleştiriliyor. Artık bu evlerde yaşamaya başladık. Pandemi çok hızlı bir şekilde tetikledi. İnsanlar bununla birlikte minimalist yerlerde yaşayabileceklerini gördü. İmarsız alanlardaki mevzuatta kullanılabilirliğini görüldü ve onunla birlikte tinye house hızlı bir şekilde hayatımıza girdi" ifadelerini kullandı.
Çoğu insanın daha fazla rağbet ettiği karavanlarla neredeyse aynı fiyatta olduğunu söyleyen Korkmaz, "İnşaat sektörüne kadın eli değdirebilmek aslında gerçekten çok güzel bir şey. Ben zaten bir inşaatçıydım ama minimalistte kadının olması çok güzel. İnşaat sektörüne kadın eli değmesi çok farklı bir şey. Çünkü en ufak detayları kadın görebiliyor, nasıl kullanılabileceğini daha iyi çözümlüyor. İdari bölümümüzün yüzde 70’i kadın. Bu yüzden mutfağı, üretim kısmını çok iyi biliyoruz. Evin daha kullanışlı nasıl olacağını bildiğimiz için üretmesi daha kolay oluyor. Tiny houselerin en güzel yanlarından bir tanesi de motorlu karavanlar ile hemen hemen aynı fiyatlarda olması. Yani karavan fiyatına taşınabilir bir ev aldığınızı düşünün. Bunlar daha uzun ömürlüler ve aynı zamanda karavan parkı olan alanlarda da kullanılabiliyorlar ve bunun için çok büyük alanlar açtı devletimiz. Tiny houselerimizi buraya götürüp içerisinde rahatça yaşayabiliyoruz" şeklinde konuştu.
Kadın bir girişimci olarak böyle bir projenin girişimcisi olmaktan ve pek çok ülkeye ihracat yapan bir çalışan olmaktan dolayı gurur duyduğunu söyleyen Korkmaz, "350 bin liradan başlıyor, 700 bin liraya kadar çıkıyor fiyatlarımız. Bu istenilen konfor alanlarına göre değişiyor. Bir ev fiyatı denebilir ama bu da bir ev sonuç olarak ve bunu taşıyabiliyoruz, artımızda bu. En haklı gururu da yurt dışına yaptığımız ihracatla yaşıyorum. Çok büyük bir pazarımız var ve bir kadın olarak bunu yapabilmek ve ülkeme istihdam sağlayabilmek beni çok mutlu ediyor. Tabi bunu herkes yapabilir, biz sosyal medyayı doğru kullanıp, ürünümüzü iyi tanıtarak gerekli firmalara ulaştık” ifadelerine yer verdi.
Bu tarz evlerin apartmanlardan çıkıp yaşanacak bir mekan haline geleceğine değinen Korkmaz, “Bungalovlar ilk yapılmaya başlanıldığı zaman 'Bir gün bizler burada yaşayacağız' demiştim, kimse bana inanmamıştı ama şuanda her yer bungalov. Şu anda şunu çok rahatlıkla diyebilirim; yakın bir zamanda tiny housele'rde apartmanlardan çıkıp yaşayabileceğimiz yerler haline gelecek. Yaklaşık 5 sene sonra çoğu insanın tiny house'si olacak; belki deprem dolayısı ile belki de şehirden kaçabilmek, doğada bir yaşam için olacak. Ülkemizde bungalov ve tiny house'ler ikinci ev olarak veya hizmet sektörü için kullanılıyor. Ama Avrupa ülkelerinde bir yaşam biçimi. İzole yaşam biçimi ve konut sıkıntısından dolayı tiny house'leri tercih ediyorlar. Bizim ülkemizde yükselen nüfusla birlikte çok kısa zamanda buna dönüşümümüz olacak” açıklamalarında bulundu.
Taşınabilir evlerin, bazı insanlar için yaşam stili olduğunu aktaran girişimci, “Şebeke olmayan ortamlar için tiny houselerimizi de üretiyoruz. Kendi güneş enerjisi olacak, suyu olacak. İçerisindeki güneş enerji sistemi ile bütün elektronik eşyalarımızı çalıştırabileceğiz. Bu da ekosistem için yararlı olacak ve bunun daha fazla tercih edileceğini düşünüyorum. 6 ülke ile çalışıyoruz yoğun olarak. Bu ürünlerimiz Amerika’ya bile satılıyor” dedi.