Resmi Gazetenin 21 Ağustos tarihli sayısında önemli karar yayımlandı. Buna göre İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan, müze ve müze deposu olarak kullanılan Kariye Camisinin ibadete açılması için önemli bir adım atıldı. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararın ardından Kariye Camii oldu mu? Nerede? İbadete açıldı mı? sorularının cevapları merak konusu oldu. İşte detaylar...
KARİYE CAMİİ OLDU MU?
Müze ve müze deposu olarak kullanılan Kariye Camisinin müze statüsü iptal edili. Kariye Camii, cami statüsünde vatandaşlara hizmet verecek. Caminin ibadete açılması için gerekli hazırlıkların tamamlanması bekleniyor.
NEREDE?
Kariye Camii, İstanbul'un Fatih ilçesindeki Dervişali Mahallesinde bulunmaktadır.
Açık adresi şu şekildedir: Dervişali, Kariye Cami Sk. No:18, 34087 Fatih/İstanbul
İBADETE AÇILDI MI?
Kariye Camii, Diyanet İşleri Başkanlığının gerçekleştireceği çalışmaların ardından ibadete açılacaktır. Henüz ibadete açılmadı.
KARİYE CAMİİ KARARI
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla, 29 Ağustos 1945 tarihli ve 3/3054 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Fatih ilçesindeki Kariye Camisi'nin müze ve müze deposu olarak kullanılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilmesine ilişkin kısmi, Danıştay Onuncu Dairesinin 11 Kasım 2019 tarihli kararıyla iptal edildiğinden, Kariye Camisi yönetiminin 22 Haziran 1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 35'inci maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına karar verildi.
KARİYE CAMİİ TARİHÇESİ
Kariye Caminin 6. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişi vardır. Günümüzdeki haline Osmanlı döneminde ve 20. yüzyılın ikinci yarısında geçirdiği onarımlar sonucu ulaşmıştır. Daha önceleri kilise çevresinde, manastır kompleksi de ihtiva etmekteyken bu yapılar geçen zamana dayanamamışlardır.
İlk önce manastır olarak Aziz Teodius tarafından 534 yılında I. Justinianus döneminde yapılmıştır. 11. yüzyılda I. Aleksios'un kayınvalidesi Maria Dukaina tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. 1204-1261 yıllarındaki Latin istilasında harap olan manastır Teodor Metokhites tarafından 14. yüzyılda onarılmıştır. Dış narteks ve pareklezyon bu dönemde yapıya eklenmiştir. (Metokhitesi pareklezyonu kendisi için inşa etmiştir ve mezarı da kilisenin girişinde mermer bir taşla belirlenmiş olan yerdedir.)
Yapının önemi, Bizans İmparatorluğu'nun imparatorluk sarayı ve devlet idare merkezinin, Haliç kıyısında, surlara yakın bir yerde konumlanmış olan "Blakhernai Sarayı"na taşınmasıyla artmıştır. 1296'daki büyük depremden sağ olarak çıkmıştır. Bina Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden 58 yıl kadar sonra 1511 yılında Sultan II. Bayezid sadrazamlarından olan Atik Ali Paşa tarafından camiye tevdi edilmiştir ve "Atik Ali Paşa Camii" veya "Kariye Camii" olarak anılagelmiştir. Bu dönüştürme sırasında bu eski kilisenin duvarları üzerinde bulunan mozaik ve freskler sıva ile kaplanmıştır. Fakat cami olarak yapıya sadece köşesindeki minare ve içeride güneydoğu köşesindeki mihrap eklenmiş ve yapının orijinalliğinin korunmasına çalışıldı.
Kariye Camii, Bakanlar Kurulunun 29 Ağustos 1945 tarihinde aldığı karar ile müzeye dönüştürülmüştür. ABD'deki "Amerika Bizans Enstitüsü (Byzantine Institute of America)" ve "Bizans İncelemeleri İçin Dumbarton Oaks Merkezi (Dumbarton Oaks Center for Byzantine Studies)" tarafından, bu camideki sıvalar altında kalmış mozaik ve freskler ile birçok kez depremlerden zarar görüp restore edilmiş yapının restorasyonu için çalışmalara sponsorluk verilmiştir. Bu restorasyon çalışmaları, adı geçen Amerikan akademik kurumları mensupları olan Thomas Whittemore ve Paul A. Underwood idaresi altında başlatılmıştır. 1948'den 1958'e kadar yapılan çalışmalar sonucunda tüm mozaik ve freskler ortaya çıkarılmıştır.