Seçim sonuçlarının ardından CHP içerisinde bir karışıklık yaşanıyor. Parti bir seçimi daha kaybetmenin etkisiyle sarsıldı ve CHP tabanından Kemal Kılıçdaroğlu'na istifa çağrıları yapıldı.
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, liderlik koltuğunu bırakmama konusunda direnç gösteriyor ve istifaya yanaşmıyor. Kılıçdaroğlu, yerel seçim sonuçlarının geleceğe işaret ettiğini ve bu süreyi zaman kazanmak için kullanabileceklerini savunuyor.
CHP'nin içinde ise her geçen gün değişim çağrıları daha da artıyor. Son olarak, CHP liderine oldukça yakın bir isimden değişim çağrısı geldi. Bu çağrı, parti içindeki rahatsızlıkları ve talepleri yansıtırken, liderlik konusunda yeni bir vizyon arayışının olduğunu gösteriyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun A takımındaydı
Kemal Kılıçdaroğlu'nun uzun süredir yanında olan isimlerden biri olan Bülent Tezcan, seçim sonuçlarının ardından diğer üyelerle birlikte istifasını sunarak yeni Merkez Yürütme Kurulu'nda (MYK) yer almadı.
Tezcan, seçimlerin kaybedildiğini belirterek, her şeyin olduğu gibi devam etmenin mümkün olmadığını ifade etti. Aksi takdirde, bundan sonraki seçimlerin de kazanılamayacağını söyledi. Bu nedenle, değişim ve yenilenme gerektiğini vurgulayarak istifasını sunan Tezcan, parti içindeki sorunların çözülmesi ve yeni bir perspektifin oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Değişim önce Genel Başkanla olmalı
Kararlı ve radikal bir dönüşüm için çağrı yapan Tezcan seçim sürecinde beklentinin yüksek olduğunu bu durumun kaybedince büyük travmaya yol açtığını belirtti.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’a konuşan Tezcan, “13 yıl genel başkanlık yaptıktan sonra, bir kere değişim öncelikle genel başkanla olmalı. Genel başkanla birlikte liderlik kadrosunun değişmesi lazım. Ben de dahil” dedi.
Yeni yol haritası çizmek lazım
Tezcan şunları söyledi:
”Mesele bir suçlu ya da sorumlu arayışı değil. Sorunu bulup çözmemiz gerek. Bu çerçevede hepimiz kusurlu olabiliriz. Yüzde 50 kusurlu, yüzde 50 kusursuz olabiliriz. Mesele sorun nerede? Geçmişte nerede hata yapıldı meselesi orada önem taşıyor. Ama şimdi gelecekle ilgili şu çok somut ve herkes bunu söylüyor: Hiçbir şey olmamış gibi yürüyemeyiz. Ve bu süreçte önümüzdeki dönemde yeni yol haritası çizmek lazım. Şimdi bu yol haritası sadece taktiksel sorunları çözmeye mi odaklanacak. Yoksa parti stratejik olarak yeniden yapılanacak mı?”
"Parti kendi geçmişinden, kendi kurucu ayarlarından ayrıldı"
"Örgüt, kadro, program, söylem, tutum ve anlayış değişikliği. Şimdi köklü, esaslı bir değişim...Partinin gelecek kurgusunda bunlar önemli. Bütünüyle bu söylediğimiz değişim, parti reformu...
2010 yılında Kemal Bey genel başkan olduğunda, buna başlamıştık. Ciddi bir dönüşüm, heyecanla başladı. Ve belli noktaya geldi. Bugün kurduğumuz ittifaklar, partinin helalleşme söyleminden tutun; zaman zaman eleştirilen, "Parti kendi geçmişinden, kendi kurucu ayarlarından ayrıldı" gibi çok da haklı olmayan bazı eleştiriler...Hatta politika yapma tarzında bazı hatalı politikaların bile, partinin rayından çıktığı gibi anlatıldığı bir süreç yaşadık.
Bu politika, anayasa referandumunda, o kampanya döneminin ana kolonu haline getirdi CHP’yi. Arkasından yerel seçimlerde bunun esaslı sonucunu aldık. En son cumhurbaşkanlığı seçimi merkezindeki ittifak, o sürecin sonucuydu ve önemlidir. Yani yüzde 48’i bir yerde toplamak önemlidir ama yetmedi.