Kenan Evren ölümünün 3.yılında herkes tarafından merakla araştırılıyor. Darbe döneminde adı kara harflerle yazılan Evren Türkiye Cumhuriyetinin 7. cumhurbaşkanıdır. Kenan Evren kimdir? aslen nerelidir kaç yaşındadır? Kenan Evren nasıl öldü? İşte Kenan Evren'in hayatı..
KENAN EVREN KİMDİR, ASLEN NERELİDİR KAÇ YAŞINDA ÖLDÜ?
Ahmet Kenan Evren (17 Temmuz 1917; Alaşehir, Manisa - 9 Mayıs 2015; Ankara), Türk asker ve devlet adamı; Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 17. Genelkurmay Başkanı. Kenan Evren, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra devlet başkanı unvanını almış, 1982 Anayasasının halkoyuna sunulup yürürlüğe girmesi ile birlikte Türkiye'nin yedinci cumhurbaşkanı olmuştur (1982-89).
18 Haziran 2014 tarihinde, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 12 Eylül 1980'de dönemin başbakanı Süleyman Demirel'e muhtıra vermek, T.C. Anayasasını ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezası verilmesine ve orgenerallik rütbesinin erliğe düşürülmesine karar verildi.[3][4] Yargıtay'da onanmalarıyla kesinlik kazanacak kararların, 24 Kasım 2014 itibarı ile Yargıtay sürecine henüz başlanmamıştı. Evren'in ölümünün ardından Yargıtay süreci devam eden kamu davası düşmüş oldu.
9 Mayıs 2015'te, tedavi gördüğü Gülhane Askerî Tıp Akademisi'nde 97 yaşında hayatını kaybetti.
Ahmet Kenan Evren (17 Temmuz 1917; Alaşehir, Manisa - 9 Mayıs 2015; Ankara), Türk asker ve devlet adamı; Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 17. Genelkurmay Başkanı. Kenan Evren, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra devlet başkanı unvanını almış, 1982 Anayasasının halkoyuna sunulup yürürlüğe girmesi ile birlikte Türkiye'nin yedinci cumhurbaşkanı olmuştur (1982-89).
18 Haziran 2014 tarihinde, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 12 Eylül 1980'de dönemin başbakanı Süleyman Demirel'e muhtıra vermek, T.C. Anayasasını ve Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezası verilmesine ve orgenerallik rütbesinin erliğe düşürülmesine karar verildi.Yargıtay'da onanmalarıyla kesinlik kazanacak kararların, 24 Kasım 2014 itibarı ile Yargıtay sürecine henüz başlanmamıştı. Evren'in ölümünün ardından Yargıtay süreci devam eden kamu davası düşmüş oldu.
9 Mayıs 2015'te, tedavi gördüğü Gülhane Askerî Tıp Akademisi'nde 97 yaşında hayatını kaybetti.
ASKERLİK YAŞAMI
Her ikisi de Balkan göçmeni olan Hayrullah Evren (d. 1877 - ö. 1957) ile Naciye Evren'in (d. 1885 - ö. 1983) dördüncü ve son çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Hayrullah Evren bugün Makedonya'da bulunan Üsküp'ün Preşova kasabasından İstanbul'daki amcasının yanına yerleşmiş, Düyun-u Umumiye (Genel Borçlar) teşkilatında aşar kontrol memuru olarak görev yapmıştı. Anne tarafı ise Bulgaristan'ın Ziştov kentinden göç ederek Soma'ya yerleşmişti.[6]
İlkokulu doğum yeri Alaşehir'de, ortaokulu Manisa'da, liseyi İstanbul'da, Maltepe Askeri Lisesi'nde okudu. 1938'de Kara Harp Okulu'nu bitirerek topçu asteğmen, Şubat 1939'da teğmen oldu. 1940'ta Topçu Okulu'nu bitirdikten sonra çeşitli birliklerde görev yaptı. Ağustos 1942'de üsteğmenliğe yükseldi. 1946 yılına kadar çeşitli topçu birliklerinde Batarya Takım Komutanı ve Batarya Komutanı olarak görev yaptı. 1946 yılında girdiği Kara Harp Akademisi'ni 1949 yılında kurmay yüzbaşı olarak bitirdi. Daha sonra Genelkurmay Eğitim Şubesi kısım amirliği, 1. Ordu Harekat Dairesi başkan yardımcılığı yaptı, Kara Harp Akademisi'nde öğretmenlik etti.
1958-1959 yıllarında, Kore Savaşının ardından Güney Kore'de kalan Türk Tugayında harekat ve eğitim şube müdürü ve kurmay başkanı olarak görev aldı. Türkiye'ye döndükten sonra 1959-61 arasında Ordu Donatım Okulu kurmay başkanlığı ve 2. Ordu harekat eğitim başkanlığı görevlerini üstlendi. O sırada 27 Mayıs Darbesi'yle ordu yönetime el koymuştu. 227. Piyade Alayı komutanlığı, 9. Kolordu kurmay başkanlığı, Kara Kuvvetleri Okullar Dairesi başkanlığı yaptı. 1964'te tuğgeneral, 1967'de tümgeneral oldu. 58. Er Eğitim Tümeni komutanlığı ve 2. Ordu kurmay başkanlığı görevlerine atandı. 1970'te korgeneralliğe yükseldi. 2. Kolordu komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Denetleme Kurulu başkanlığı görevlerinde bulundu. 1974'te orgeneral olarak Genelkurmay ikinci başkanlığına getirildi.[7]. 1976 ile 1977 yıllarında Ege Ordusu komutanlığı görevinde bulundu.
Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal Ersun'un 1 Haziran 1977'de, Kanlı 1 Mayıs'tan (1 Mayıs 1977) sonra darbe girişiminde bulunacağı iddiasıyla dönemin başbakanı Süleyman Demirel tarafından 200 asker ile birlikte resen emekliye sevkedilmesiyle Kenan Evren'e Genelkurmay Başkanlığı yolu açıldı.[8] Gelecekteki Genelkurmay Başkanı olmasına kesin gözüyle bakılan Ersun’un emekliye ayrılması Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki dengelerin ve kıdem geleneğinin bir anda altüst olmasına neden oldu. Bu karışık dönem nedeniyle Genelkurmay Başkanı Semih Sancar'ın görev süresi bir yıl uzatılırken. Bu arada Kara Kuvvetleri Komutanlığına yani bir yıl sonra Genelkurmay Başkanı olacak isim konusunda bir anlaşmazlık baş gösterdi; Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk 1. Ordu Komutanı Adnan Ersöz’ü isterken, Başbakan Demirel, 3. Ordu Komutanı Ali Fethi Esener’in Kara Kuvvetleri’nin yeni komutanı olmasını istedi. Ancak Ne Demirel ne de Korutürk geri adım atmayınca her iki komutan da görev süreleri bittiğinden 30 Ağustos 1977’de emekliye ayrıldı. Böylece en kıdemli olan Orgeneral Kenan Evren, beklenmedik biçimde 5 Eylül 1977 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. 1977-78 yıllarında Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapan Evren, 6 Mart 1978'de Genelkurmay Başkanlığına atandı.
27 Aralık 1979'da kuvvet komutanlarıyla birlikte imzalayarak cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e gönderdiği ve "adresi meçhul mektup" olarak tarihe geçen uyarı mektubunda iki büyük siyasal partinin ülkenin sorunlarının çözülmesinde uzlaşmaya varmalarını, ülkeyi birlikte yönetmelerini öneriyordu. Dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, askerlerin talebi doğrultusunda mektubu 2 Ocak 1980 tarihinde hükümet ve siyasi partilere gönderdi.[10] 30 Ağustos 1980'de, Zafer Bayramı dolayısıyla radyo ve televizyonda yayımlanan konuşmasında alınmasını gerekli gördüğü önlemleri dile getirdi.
KENAN EVREN VE 12 EYLÜL DARBESİ
12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbe ile ülke yönetimine el konulması ve Türkiye'deki bütün özgürlükler askıya alınmasından sonra yasama ve yürütme yetkilerini kullanmak üzere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in liderliğinde, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Sedat Celasun'dan oluşan Millî Güvenlik Konseyi (MGK) kuruldu.
Evren bu dönemde, MGK ve Genelkurmay başkanlığının yanı sıra devlet başkanlığını da üstlendi. MGK başkanı imzasıyla yayımladığı bildiride, Türkiye'nin iç ve dış düşmanlarının tahriki içinde olduğunu, devletin başlıca organlarının işlemez duruma getirildiğini, siyasal partilerin kısır çekişmeler içinde bulunduğunu, ülkenin savaş eşiğine getirildiğini belirtiyordu. TBMM ve hükümeti feshetti, bütün ülkede sıkıyönetim ilan etti. 20 Eylül'de Deniz Kuvvetleri eski komutanı emekli oramiral Bülent Ulusu'ya hükümeti kurma görevi verdi. Devlet başkanı olarak yurt gezilerine çıkarak 12 Eylül Darbesinin amaçlarını halka anlattı. 12 Eylül Darbesinin birinci yıldönümünde Danışma Meclisi'nin toplanacağını açıkladı. Üyeleri MGK tarafından seçilen Danışma Meclisi'nce hazırlanan ve MGK'ce denetlenen anayasanın kabul edilmesi için yoğun bir propaganda kampanyası yürüttü. 1982 Anayasası, 7 Kasım 1982 tarihinde yapılan referandumda yüzde 91.37'lik 'evet' oyuyla kabul edildi. Evren, yeni anayasanın 1. geçici maddesi uyarınca, yedi yıllık bir süre için, Türkiye'nin 7. cumhurbaşkanı sıfatını kazandı. MGK ve Genelkurmay başkanlığını da sürdürdü.
DARBENİN DIŞ BAĞLANTISI
Darbenin yapılmasının ardından CIA Ankara Bürosu Şefi Paul Henze, Washington’daki Beyaz Saray’dan bir telefon alacak ve “Paul, senin çocuklar başardı” denecektir.[12] Kenan Evren'in bu dönemde NATO içerisinde gizli bir örgütlenme olan stay-behind kontrgerilla ordusunun başında bulunduğu iddia edilmektedir.
12 Eylül Darbesiyle başlayan dönemde demokrasiden uzaklaşılması Avrupa ülkelerinde tepkiyle karşılandı. Buna karşın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile ilişkilerde yakınlaşma oldu. Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönmesi için kolaylık gösterildi. Özellikle Orta Doğu ülkeleriyle yakınlaşma başladı.
KENAN EVREN NASIL ÖLDÜ?
9 Mayıs 2015 tarihinde beyin ölümünün gerçekleşmesiyle Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) 98 yaşında hayatını kaybetti. Ölümünden bir hafta önce kalçasında oluşan kırıktan dolayı hastaneye kaldırılarak ameliyata alındı. Ameliyattan sonra ilerleyen saatlerde durumu ağırlaşmıştı. 12 Mayıs 2015 tarihinde naaşı, askeri cenaze aracıyla GATA'dan alınarak Genelkurmay Başkanlığına götürüldü ve askeri tören düzenlendi, törene sivil olarak sadece ailesi katıldı. Cenazesi, Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde kılınan öğle namazını müteakip Devlet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Evren'in cenaze namazı için camiye gelenler arasında Eski Başbakan Bülend Ulusu eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Fenerbahçe kulübü eski Başkanı Ali Şen, Fenerbahçe eski II. Başkanı ve iş adamı Nihat Özdemir, Eski meclis başkanları, İsmet Sezgin, Kaya Erdem, eski Genelkurmay Başkanları Necdet Üruğ, Işık Koşaner, Hilmi Özkök, eski Genelkurmay II. Başkanları Çevik Bir, Hulusi Akar ve kuvvet komutanları vardı