Eyüpsultan Yeşilpınar Dönüşüm Projesi'nin temel atma töreninde protestolara maruz kalan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, törenden ayrılacağı esnada mahalleli bir grubun protestosuna maruz kaldı. Proje alanı içinde kalan parkın yıkılmasını istemeyen grup, İmamoğlu'nun makam aracını durdurmak istedi. Polisin uzaklaştırmak istediği protestocular önce İmamoğlu'nun koruma aracına ardından da makam aracına vurdu. Yaşanan arbede sırasında koruma aracını durdurmak isteyen Ayşe Topçu adlı kadın düşerek yaralandı. Polis ekiplerinin müdahalesiyle birlikte açılan yolda, Ekrem İmamoğlu'nun içinde bulunduğu minibüs ve koruma araçları sokaktan uzaklaştı.
"DEPREM TOPLANMA ALANINA SİTE YAPILIYOR" İDDİASI
Yeşil alan ve parkın yıkılacak olmasına tepki gösterdiklerini belirten mahalle sakinleri, parkın içine kocaman bir site yapıldığını ve o alanın afet toplanma alanı olduğunu, İmamoğlu bölgeye gitmeden bir gün önce tabelanın söküldüğünü belirtti. Tören esnasında bu iddialara cevap veren İmamoğlu ise, "Burada yeşil alanına da önemsiyoruz. Hiçbir yeşil alanın kaybolmasına izin vermeyeceğiz. Bazı vatandaşlarımızın kaygıları olabilir. Bu kaygılar üzerinden başka cümleler yada tavırlar geliştirmek isteyen olabilir. Burada hiç bir parkın yok oluşunu sağlamayız. Tam aksine pırıl pırıl parkları var edeceğiz proje ile... Bu, kıymetli ve değerli bir iştir. Bu işin sonunda, burada mutsuz olacak hiç kimse yoktur. Eyüpsultan Mahallesi'nde oturan vatandaşlarımız için de örnek bir iş olacak" ifadelerini kullandı.
"KÖTÜ KÖTÜDÜR, İYİ İYİDİR; BU KONUDA TAVİZ YOK"
İmamoğlu, "Burada, 192 bağımsız birim ve 159 hak sahibi bulunan sürece gerçekçi, somut bir çözüm bulunulmuştur. Adil olunmuştur, şeffaf olunmuştur, katılımcı bir süreç yönetilmiştir ve yüzde 100 ikna sağlanarak, insanlarımızın imzasıyla süreç yönetilmiştir. Bu, çok değerli. Yüzde 100 elde edilene kadar da arkadaşlarım, sabırla süreç yönetmiştir. Bu da bizim, vatandaşımızın bu sürecine dair ne kadar değerli bir bakışla yol gördüğümüzün ispatıdır. Farklı çıkar grupları olacak. 'Çıkar grubu' veya 'kötü niyet' derken, burun partisi de yok; onu da söyleyeyim. O parti, bu parti, şu parti… Benim dilim, bu konuda net. Yani, 'Benim partinden, koruyayım' veya 'Başka parti de var, söveyim, işte döveyim' öyle bir anlayışım yok benim. Kötü, kötüdür; iyi, iyidir. O bakımdan, o çıkar gruplarına hiç fırsat vermedim. Vermeyeceğiz de. Bu konuda taviz yok" dedi.